Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/405 E. 2021/1317 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2018
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Maddi – Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı… A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde: 28/08/2012 tarihinde, … idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araç, … plakalı davalı … … yönetimindeki araç ve davacının yolcu konumunda olduğu, müteveffa … …’ın kullandığı …. plakalı dört ayrı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığını ve davacının içinde olduğu aracın hasarlandığını, davacı içinde bulunduğu araçta yolcu konumunda bulunduğundan, kazanın oluşumuna ilişkin her hangi bir kusurunun bulunmadığını, kazaya karışan davalı … yönetimindeki aracın davalı… Şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı … yönetimindeki … plakalı aracın ZMMS poliçesi bulunmadığından davanın Güvence hesabına da yöneltildiğini, davacının içinde olduğu aracın da hasarlandığını belirterek şimdilik araçta oluşan hasar bedeli ve davacının yaralanması nedeniyle 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini (manevi tazminatın sadece davalı … … ve …’dan tahsil edilmesini) talep etmiş; bedel artırım dilekçesi ile 12.979,87 TL geçici, 62.581,60 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 8.250,00 TL araç hasar bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı … …, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, olayda tüm kusurun … … ait olduğunu, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevabında; davalıya başvuru olmadığını, temerrüde düşürülmediğini, kaza tespit tutanağındaki kusuru kabul etmediklerini, kusurun ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde; davadan önce gerekli belgelerle birlikte başvuru yapılmadığını, kusuru kabul etmediklerini, temerrüd gerçekleşmediğinden dava tarihi itibariyle yasal faizden sorumlu olabileceklerini, sorumluluklarının kusur ve limitle sorumlu olduğunu, manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili tarafından davaya cevap verildiği, yargılama sırasında …’ın vefat ettiği, davanın mirasçılarına yöneltildiği, bilahare davacının bu davalı yönünden davasını takip etmediğini bildirdiği, davalı … mirasçıları yönünden davanın tefrik edilerek, mahkemenin … esasına alındığı ve açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, davacı ile birlikte davacılar … … ve arkadaşları yönünden açılan davanın tefriki ile yeni esasa kaydının yapıldığı, davacı İ…. yönünden iş bu dosya üzerinden yargılamaya devam edildiği, davacıya ait araçta meydana gelen hasar konusunda alınan bilirkişi raporunda karşılanmayan hasar bedelinin 8.250,00 TL olarak belirlendiği, Toplanan deliller ışığında, davacının olay sırasında araçta yolcu olduğu, davacıya yüklenebilecek kusur olmadığı, olay sebebiyle davalı sürücü …’ın %75,davalı sürücü … …’nun %25 oranında kusurlu olduğu, davacının yolcu olduğu aracın sürücüsü … …’ın kusurunun bulunmadığı, olay sebebiyle davacıda %4.2 oranında meslekte kazanma gücü kaybı oluştuğu, 6 ay süre ile geçici iş göremezlik hali bulunduğu, itibar olunan bilirkişi hesaplamaları doğrultusunda davacı için 57.444,99 TL kalıcı iş göremezlik , 12.979,87 TL geçici iş göremezlik zararı hesaplandığı, davacı tarafın ıslah dilekçesindeki talebi ile sınırlı olmak üzere maddi tazminatın davalılardan ( sigorta şirketi ve güvence hesabı poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsiline karar verilmesi gerektiği, davacının zararı, olayın oluş özellikleri,tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak TBK 56. Maddesi uyarınca bedensel bütünlüğünün zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiğinden bahisle davacının davasının Kısmen Kabulü ile; 57.444,99TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 12.979,87TL geçici iş göremezlik tazminatı toplamı 70.424,86TL cismani maddi tazminatın, 20/11/2012 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … …, Güvence Hesabı ve … Aş den müteselsilen tahsili ile (Güvence Hesabı ve … Aş yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davacıya ödenmesine, 8.250,00TL araç hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … …, … A.Ş.’den müteselsilen tahsili ile ( … Aş yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davacıya ödenmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Davalı … … alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı… A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün olayda %25 oranında kusurlu bulunduğunu, hakkında açılan davanın tefrikine karar verilen davalı …’a %75 kusur izafe edildiğini, …’e ait aracın olay tarihinde ZMSS poliçesi olmadığından, zarardan davalı Güvence hesabının sorumlu olduğunu, davacıya araç hasarı sebebiyle davalı sigortacı tarafından 30.03.2013 tarihinde 8.500.00 TL ödeme yapıldığını, davalı sigortacının toplam 17.000.00 TL olan araç hasarının %25 kusur oranına isabet eden 4.250.00 TL’sinden sorumlu iken, 8.500.00 TL ödeme ile sorumluluğunu fazlası ile yerine getirdiğini, artık araç hasarından sorumluluğu kalmadığı açık olan davalı sigorta şirketinin, ayrıca 8.250.00 TL araç hasarı ile sorumluluğuna karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 6111 Sayılı yasa gereğince davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, davalı sigorta şirketi aleyhine hükmedilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve harcın hatalı olduğunu, maddi ve manevi tazminattan sorumlu olmadıkları halde, yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulduklarını, %25 oranında kusura isabet eden zarardan sorumlu olmalarına rağmen, karar ve ilam harcının da yanlış hesaplandığını, aleyhlerine fazla vekalet ücretine karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı, manevi tazminat ve araç hasar bedeli istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda; 28.08.2012 tarihinde davacının içinde yolcu konumunda olduğu, müteveffa … … yönetimindeki araç ile davalı… A.Ş.’ne trafik sigortalı, davalı … … yönetimindeki aracın ve aleyhinde açılan davanın tefrikine karar verilen … yönetimindeki aracın karıştığı (toplam dört aracın karıştığı) trafik kazasında davacının yaralanması ve ayrıca işleteni olduğu aracın hasarlanması nedeniyle maddi (iş göremezlik tazminatı ve araç hasarı yönünden) ve manevi tazminat istemi ile iş bu davanın açıldığı, davalı … yönetimindeki aracın kaza tarihini kapsar şekilde 02.03.2012/2013 tarihli ZMMS poliçesi ile davalı şirket tarafından sigortalandığı, olay neticesi davacının %4.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği ve tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olarak belirlendiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca kazanın oluşumunda sürücü …’in %25, …’in %75 oranında kusurlu bulundukları, davacının ve içinde yolcu olduğu araç sürücüsü müteveffa …’nin olayda kusurlarının bulunmadığının belirlendiği anlaşılmıştır.
TBK 54. maddesi hükmü uyarınca, zarara uğrayan kişinin, iyileşinceye kadar çalışamaması ve bu yüzden iş ve kazanç kaybına uğraması sebebiyle geçici iş göremezlik zararının tazminini talep etme hakkı bulunmaktadır. Somut olayda davacı öğretmen olup, devlet memuru olduğu uyuşmazlık konusu değildir.Mahkemece, davacının kaza tarihinden itibaren maaş bordroları getirilmiş ise de, fiilen çalışması halinde maaşı dışında düzenli ve devamlı şekilde yapılan bir ek ödeme olup olmadığı denetlenememiştir.Hükme esas alınan maluliyet raporunda, davacının muhtemel iyileşme süresi 6 ay olarak belirlenmiş, yine hükme esas alınan hesap raporunda, öğretmen olan davacı için 6 ay boyunca geçici iş göremezlik zararı (maaş dahil) tespit edilmiştir.
Öğretmen ve bu suretle devlet memuru olan davacının 28.08.2012-28.02.2013 döneminde maaşını aldığı hususunda bir tereddüt yoktur. Ancak davacının kaza tarihinden itibaren iyileşme dönemi içinde sürekli ve düzenli, devamlılık arz eder şekilde mahrum kaldığı bir gelirinin olup olmadığı, gelirinde bir azalma bulunup bulunmadığı, davaya konu trafik kazası gerçekleşmeseydi davacının alması gereken ve fakat kaza sonucu fiilen çalışamadığı için ödenmemiş yada eksik ödenmiş bir ek geliri olup olmadığı (fazla mesai, ek ders ücreti vb.) hususunun kaza tarihinde çalıştığı kurumdan sorulup, araştırılmamıştır. Mahkemece, 28.08.2012 kaza tarihinden iyileşme dönemi sonu olan 28.02.2013 tarihine kadar davacının ek ders ücreti, nöbet ücreti ve sair ek gelirlerinden mahrum kalma hali bulunup bulunmadığı tespit edilerek varsa sonucuna göre geçici iş göremezlik zararı hesabının yapılması, maaş ve ek gelirlerini eksiksiz almış ise geçici iş göremezlik zararı doğmayacağından bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle davacının kaza tarihinden itibaren iyileşme dönemi içinde mahrum kaldığı bir gelirinin olup olmadığı, gelirinde bir azalma bulunup bulunmadığı hususunun kaza tarihinde çalıştığı kurumdan araştırılarak 28.08.2012 kaza tarihinden iyileşme dönemi sonu olan 28.02.2013 tarihine kadar ek ders ücreti, nöbet ücreti ve sair ek gelirlerinden mahrum kalma hali bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerektiğinde dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile davacı (istinaf talebi olmayan davalılar yönünden) ve davalı sigorta şirketi lehine kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas gelir, işlemiş ve işleyecek devre, esas alınan asgari ücret yılı başta olmak üzere) tazminat miktarının hesaplanması için ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden; davalı… A.Ş. vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı… A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.09.2018 tarihli… Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-İstinafa gelen davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan 1.384,56 TL nispi, 44,40 TL maktu istinaf karar harcının davalı sigorta şirketine iadesine,
3-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4- Gaziantep İcra Müdürlüğü 21/02/2019 tarih … sayılı dosyasına yatırılan 27.000,00 TL nakit teminatın yatıran tarafa iadesine,

5-Karar tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01.07.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Katip 1215* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.