Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/402 E. 2021/1116 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2018
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 22/03/2009 tarihinde, müvekkillerinin kızı olan …’in yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı kazada vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde ölenin eşi olan araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin ölenin desteğinden mahrum kaldığını ve zararlarından davalının sorumlu olduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkili … için 250,00 TL, … için 250,00 TL olmak üzere 500,00 TL destek tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili; talep artırım dilekçesi ile destek tazminatını … için 94.075,21 TL, müvekkili … için 25.631,52 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkiline müracaat etmeden dava açtığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, davacıların zararını kanıtlaması gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru olması halinde tazminattan indirim yapılması gerektiğini, araç sürücüsünün alkollü olması halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hatır taşımasının bulunması halinde indirilmesi gerektiği, ayrıca … tarafından yapılan ödeme var ise mahsubunun gerektiği belirtilerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın destek tazminatı isteğine ilişkin olduğu, davacıların, ölenin anne ve babası oldukları ve desteğinden mahrum kaldıkları, vefat edenin araç içerisinde kusuruz yolcu olması nedeniyle zararlarından davalının sorumlu olduğu, ölenin araç sürücüsünün eşi olması nedeniyle taşımanın hatır taşıması kabul edilemeyeceği aktüer bilirkişiden alınan rapora göre davacı …’in destek zararının 25.631,00 TL, davacı …’nın destek zararının 94.325,21 TL olduğu ve davalıdan talep edebileceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile davacı … için 25.631,52 TL, davacı … için 94.325,21 TL destek tazminatının 09/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, olay tarihinde, davacıların desteğinin, araç sürücüsünün 2,75 promil alkollü olduğu araçta yolcu iken kazanın meydana geldiği ve hatır için taşındığını, mahkemece bu hususlarda hiçbir inceleme yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat hesabının da hatalı olduğunu, kaza meydana gelmeseydi, ölenin eşi ve 2 çocuğunun da destek payı alacağı kabul edilerek hesaplama yapılacağını, eşi ve 2 çocuğu olan kişinin anne ve babasına kazancının yarısını vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ıslah edilen kısmın zamaaşımına uğradığını, kaza tespit tutanağından karşı araca da tali kusur verildiğini, mahkemece kusur raporu alınmadan tam kusura göre hesaplama yapılmasının, ölenin alkollü sürücünün aracına binmesi ve emniyet kemeri takmamasının değerlendirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan, ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
22/03/2009 tarihinde, sigortalısı ve araç malikinin … olduğu, ölenin eşi olan ve kaza anında 275 promil alkollü olan … …in, kusuru ile meydana gelen kazada, araç sürücüsü … …in, eşi …’in ve kızları … …in vefat ettiği, dosya içerisinde mevcut Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin…. K. Sayılı ilamı, bir kısım ceza mahkemesi dosya evrağı, ZMMS Poliçesi, Kaza Tespit Tutanağından anlaşılmaktadır.
Davalı vekili tarafından, taşımanın hatır taşıması olduğu, vefatında desteğin müterafik kusuru olduğu, kusur raporu alınmamasının uygun olmadığı, aktüer hesaplamanın uygun olmadığı ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir
1-Dosyanın incelenmesinde; davalı vekilinin, desteğin hatır için taşındığını belirterek hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunmuş, mahkemece araç sürücüsünün, desteğin eşi olduğundan bahisle taşımanın hatır taşıması olmadığı kabul edilmiştir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve önceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin …. sayılı emsal kararları)
Mahkemece, araç sürücüsü ile desteğin evli olduklarından bahisle taşımanın hatır taşıması olmadığı kabul edilmiş ise de, kaza yapan aracın maliki, desteğin eşi olmayıp, dava dışı üçüncü kişidir. Araç maliki yahut sürücüsü dışında üçüncü bir kişinin işleten olması ve aracın hatır için kullandırılması halinde işletenin sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketi de hatır taşıması indiriminden istifade edebilir. Mahkemece, araç maliki ile sürücü arasındaki ilişki, aracın sürücüye hangi nedenle kullanım için veriliği, araç maliki tarafından aracın hangi sebep ile desteğe ve eşine teslim ediliği değerlendirilmeden, araç sürücüsü ve yolcunun evli olduklarından bahisle eksik inceleme ile taşımanın hatır taşıması olmadığının kabul edilmiş olması yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf sebepleri yönünden; Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin, tazminatı indirebileceği ya da tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; davacıların desteğinin eşi olan, davalının sigortaladığı araç sürücüsü … …in sevk ve idaresindeki araçta yolcu olduğu, Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin … tarihli kararında sürücünün kaza esnasında 275 promil alkollü olduğu, araç sürücüsünün şerit ihlali yapması nedeniyle kazanın gerçekleştiği, anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece ceza dosyasının tamamı dosyaya kazandırılarak, araç sürücüsünün eşi olması, sürücünün alkol miktarı değerlendirilerek, desteğin eşinin alkollü olduğunu bilerek araca binip binmediği, TBK’nın 52. md. uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalının aktüer hesap raporuna yönelik istinaf talebi yönünden ise; Mahkemece hükme esas alınan 17/09/2018 tarihli aktüer hesap bilirkişi raporunda,22/03/2009 tarihine meydana gelen kazada, vefat eden …’in, anne ve babası olan davacılara destek olacağı kabul edilerek, kaza tarihinde desteğin 32 yaşında olduğu, aynı kazada desteğin eşini ve bir çocuğunu kaybettiği, geride destek olabileceği, anne ve babası ile oğlu …’un kaldığını, desteğin; anne ve babasına muhtemel yaşam süreleri sonuna kadar, oğlu …’a ise 18 yaşını ikmal edeceği 12/10/2014 tarihine kadar destek olacağı, …’a destekliğinin sona ermesinden itibaren davacılara destek oranın 1/4’er olacağı, davacı …’in destekten çıkması halinde davacı Semina’nın destek payının 1/2 olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi tarafından kaza tarihinde 32 yaşında ve bir çocuklu olan desteğin, aynı kazada eşinin de ölmesine nedeniyle, yeniden evlenme ve çocuk sahibi olma ihtimali değerlendirilmemiştir. Somut olayda destek 32 yaşında vefat etmiş olup, aynı kazada eşini ve bir çocuğunu kaybetmiş, bir çocuğu ise hayattadır. AYİM tablosuna göre, bu yaştaki eşini kaybeden(dul) ve bir çocuklu kadınlar için evlenme ihtimali olduğu kabul edilmektedir. Bu durumda, davacının vefat etmeseydi, aynı kazada eşini kaybetmiş olması nedeniyle kaza tarihinden 2 yıl sonra yeniden evleneceği ve 2 yıl sonrada bir çocuk daha yapabileceği ihtimaline göre, davacıların destek paylarının belirlendiği, aktüer hesap raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, karar vermeye elverişli olmayan aktüer hesap raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda sayılan, nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerledirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle davalının usulü kazanılmış hakları korunarak, belirtilen eksiklikler ikmal edilerek, aktüer hesap bilirkişisinden, TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşa sürelerinin belirlendiği ve “progresif rant” yöntemine göre hesaplamanın yapıldığı, yukarıda açıklanan şekilde destek paylarının ve sürelerinin belirlediği rapor alınarak ve davalının hatır taşıması ve müterafik kusura ilişkin itirazları değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalının sair istinaf taleplerinin kaldırma sebebine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 18/12/2018 tarihli… Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından istinaf peşin harcı olarak yatırılan 2048,56-TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.