Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/386 E. 2021/1129 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2018
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın 01/10/2013 tarihinde davacı tarafından idare edilen tekerlekli sandalyeye çarpması sonucu davacının yaralanarak geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kaldığını ileri sürerek 100 TL geçici, 3200 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.300 TL’nin davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 03/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 06/09/2018 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu bilirkişi raporu doğrultusunda arttırarak toplam 87.726,87 geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet durumunun tespiti gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama neticesi davanın kabulü ile, 87.726,87 TL geçici ve sürekli iş görememezlik tazminatının 21/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının davaya konu kazadan dolayı kalıcı sakatlığı bulunmadığını, kazanın meydana geldiği esnada tekerlekli sandalyeye bağımlı şekilde engelli olduğunu, davalı şirket tarafından; davacı için tanzim edilen ……kontrol ettirildiğini, bağımsız firmanın yaptığı inceleme uyarınca davacının maluliyeti ile kazadaki yaralanması arasında illiyet bağı olmadığı ve davacının kaza sebebiyle kalıcı maluliyetinin oluşmadığının tespit edildiğini, dosyada……. tarafından tanzim edilen 04.04.2018 tarihli maluliyet raporunda ise davacı yanın tespit edilen maluliyet oranı ile 01.10.2013 tarihli trafik kazası arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespit edilmediğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talepli davasında….. alınan raporda, kaza öncesi skolyoz hastası olan davacının dava konusu kaza nedeniyle vücut genel çalışma gücünden % 9,3 oranında kaybettiği ve geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğunun bildirildiği, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan … A.Ş. tarafından düzenlenen raporda ise davacının maluliyeti ile kazadaki yaralanması arasında illiyet bağı olmadığı ve davacının kaza sebebiyle kalıcı maluliyetinin oluşmadığının belirlendiği, yerel mahkemece ise, davacının vücut genel çalışma gücünden % 9,3 oranında kaybettiği ve geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğu kabul edilen maluliyet raporu baz alınarak hesaplama yapan aktüer raporunun hükme esas alındığı anlaşılmıştır.
Cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatının belirlemesinde, davacının maluliyet durumunun gerçek durumu tam olarak yansıtacak şekilde belirlenmesi gerekir. Maluliyet oranı tazminatın belirlenmesinde esas alındığından, maluliyet oranında tereddüt olması ve/veya çelişki olması halinde, tereddüt oluşturacak veya çelişki yaratacak hususlar giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmez. Diğer yandan davacının maluliyetine ilişkin farklı yönetmelikler çerçevesinde alınan raporlarda da, maluliyet oranlarının farklı belirlenmesi durumunda, özellikle raporlarda belirlenen maluliyet oranları arasındaki farkın yüksek olması durumunda raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemez. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi……..
Mahkemece alınan rapor ile davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen maluliyet raporları arasında açıkça bir çelişki bulunmaktadır. Mahkemece bu durumda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine uygun çelişkiyi giderecek, meydana gelen kaza nedeniyle davacının sürekli ve geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, davacının maluliyeti bulunması halinde ise davacının kaza öncesi mevcut skolyoz hastalığı durumu da gözetilerek kaza ile maluliyeti arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirildiği rapor alınarak, bu çerçevede yapılacak hesaplama çerçevesinde davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklandığı üzere Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan iş göremezlik raporları arasındaki çelişkinin giderildiği rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı vekilinin sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 17/12/2018 Tarih ….. Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalıdan istinaf peşin harcı olarak alınan 1.499,00 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2019/1614 esasına yatırılan 135.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.