Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/373 E. 2021/830 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 22/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 29.01.2018 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığını ve sürekli olarak malul kaldığını ve bakıcı ihtiyacının doğduğunu belirterek HMK.nın 107. Maddesi gereğince 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere 1.500,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, davadan önce sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından dava şartının yerine getirilmediğini, davalı şirket sigortalısının kazada kusurunun olmadığını, davacının kask takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davaya konu kaza ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma sayılı dosyasında soruşturma yapıldığı, dosyanın uzlaştırmacıya tevdi edildiği, 11.04.2018 tarihli Uzlaştırma Raporu’na göre 9.000,00 TL bedel karşılığı uzlaştırmanın sağlandığı, uzlaştırma raporunda sigorta yönünden hakların saklı tutulduğuna yönelik herhangi bir beyan bulunmadığı, CMK’nın 253/19.maddesinde “…Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.” şeklinde düzenleme gereğince davanın reddinin gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLEİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLER
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının kaza sonucu malul kalacak şekilde yaralandığını, davacının uzlaşmayı şartlı olarak kabul ettiğini, bu şartını uzlaştırmacıya ilettiğini, davacının sigorta şirketine dava açacağını, bu nedenle tazminat hakkı saklı kalmak üzere şikayetten vazgeçeceğini beyan ettiğini, buna rağmen uzlaştırmacının davacının tüm haklarından feragat ettiğine yönelik tutanağı düzenlediğini ve davacıya imzalattığını, Balıkesir Cumhuriyet Savcılığının ….sayılı dosyasında uzlaştımacıdan şikayetçi olduklarını, uzlaştırmacının yapmış olduğu yanlışın davacının tazminat davasının reddine neden olduğunu, Balıkesir Üniversitesinden alınan raporda %19 oranında maluliyetinin bulunduğunun tespit edildiğini, davacının diş teknisyeni olup 200.000,00 TL gibi bir tazminat alacağını, 9.000,00 TL’na feragat etmesinin hayatın olağan aklına aykırı olduğunu, uzlaştırmada belirtilen miktarın makbuz hükmünde değerlendirilmesi gerektiğini aradaki fark fahiş olduğundan feragat etmiş sayılamayacağını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan motosiklet ile çarpışması sonucu davacının yaralandığını belirterek sürekli iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri talep etmiştir.
Olaya ilişkin Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığını…..sayılı soruşturma dosyasında, müştekinin.. … Kanunu’nun 253. maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, uzlaşma teklif formunda CMK’nın 253. Maddesinde düzenlenen uzlaşmaya ilişkin hükümlerin yazılı olduğu, uzlaşmanın mahiyeti, uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarını anlatıldığı, davacının tutanakta imzasının bulunduğu, imza inkarında bulunulmadığı, 11.04.2018 tarihli uzlaşma raporunda mağdur…. şüpheli…… maddi ve manevi 9.000,00 TL ödenmesi halinde uzlaşmak istediği, şüphelinin 9.000,00 TL ödemeyi kabul ettiğine dair uzlaşma tutanağının düzenlendiği, taraflarca raporun imzaladığı, 11.04.2018 tarihinde uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
CMK’nın 253/19 maddesinde; “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından dava konusu olay nedeniyle uzlaştırmacı hakkında şikayetçi olduklarını ve soruşturmanın devam ettiği belirtildiğinden Balıkesir Cumhuriyet Savcılığının ….sayılı soruşturma dosyası incelenmek üzere getirilmiş, şikayetçinin…… şüphelinin…. olduğu, görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle soruşturma yapıldığı, şikayetçinin uzlaştırmacı olarak atanan …. tutanak tanzim ettiğini iddia ederek şikayetçi olduğu, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma numaralı dosyasında 11.04.2018 tarihli Uzlaştırma Görüşme Tutanağı 1’de yer alan soruşturma aşamasında uzlaşmanın hukuki sonuçları başlığı altında …. numaralı maddede “Uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz. Açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır” ibaresinin yer aldığı, müştekinin bu tutanağı kendi rızasıyla imzaladığı, tutanağı okumadan imzalamasının şüpheli aleyhine delil olarak kabul edilemeyeceği, söz konusu dosyada uzlaşmanın diğer tarafı olan bilgi sahibi …. şüphelinin ifadesini destekler nitelikte beyanda bulunduğu belirtilerek, kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 88. Maddesinde Zarar verenlerin birden fazla olması halinde “ Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” Düzenlemesi yapılmış, yine TBK 61. Maddesinde “ Dış ilişkide, Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” denilmiş, 62. Madde de ise “- Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” Düzenlemesi ile birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Türk Borçlar kanunun müteselsil borçluluk ve dış ilişki de borçluların sorumluluğu başlıklı 163 Maddesinde “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder” denilerek zarar verenlerin zarar görenlere karşı sorumluluğunun kapsamını düzenlemiştir.
TBK’nın 166. maddesi gereğince borçlulardan birinin ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde, bu oranda diğer borçlularda borçtan kurtulur. Aynı kanunun 168/2 maddesinde ise alacaklının diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirmesi halinde bunun sonuçlarına kendisinin katlanması gerekir.
Davalı şirket kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup sorumluluğu 2918 sayılı KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri gereğince araç işleteninin üçüncü kişilere olan hukuki sorumluluğunu, sigortalısının kusuru ve azami poliçe limitine kadar üstleneceğinden ve nihai sorumlu olan haksız fiil faili araç sürücüsü ile yapılan uzlaşmanın dolayısı ile davalı sigorta şirketine sirayet edeceğinin kabulü gerekir.
Açıklanan nedenlerle dava açılmadan önce soruşturma aşamasında davacı tarafından karşı araç sürücüsünden talep edilen edimin yerine getirildiği ve uzlaşma sağlandığı, CMK 253/19. maddesine göre artık davacının maddi tazminat davası açma hakkı bulunmadığı gibi açılmış davadan da feragat edilmiş sayılacağı düzenlemesi gereğince bu feragatin müteselsil sorumlu olan davalı sigorta şirketine de sirayet edeceğinin kabulü gerektiğinden dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’nın mahsubu ile kalan 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere 22.04.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.