Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/372 E. 2021/1062 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2018
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/06/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl dava davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; 05/11/2012 tarihinde, müvekkili … …’nın içerisinde yolcu olarak bulunduğu araca, davalı …’ın sürücüsü olduğu … Ltd Şti’ye ait aracın çarpması neticesinde, müvekkili …’ın yaralandığını, müvekkilleri … … ve … …’nın, …’ın anne ve babası olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin içerisinde olduğu aracın tali, karşı aracın ise asli kusurlu olduğu, davalı … şirketinin de kaza yapan araçların trafik sigortacısı ve kasko sigortacısı olduğunu, müvekkillerinin zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkili … için 10.000,00 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın , müvekkilleri … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL manevi tazminatın … şirketi … üst limit ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı … vekli cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kullandığı aracın işçi servisi olduğunu ve kaza anında otobüste 30-40 kişinin bulunduğunu, tanık olarak ifadelerine başvurulmadığını, kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunu kabul etmediklerini, müvekkilinin yeşil ışıkta geçtiğini, diğer aracın ise ters yönden kavşağa girerek kazaya sebebiyet verdiğini, davacılar … ve …’nin tazminat taleplerininde haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … …Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili şirket adına kayıtlı ise de, aracın 10/09/2012 tarihinde … … …’a kiraya verildiğini, bu nedenle müvekkilinin işleten sıfatı bulunmadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … … vekili, süresi içerisinde davaya cevap vermemiş; yargılama sırasındaki beyan dilekçesi ile davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, mahkemenin…..hakkında açılan, … Hesabı tarafından, zarar görene yapılan ödemenin rücuen tahsili istemi ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasının aynı kazadan kaynaklanmış olması nedeniyle dosyaların birleştirilmesine karar vermiştir.
Birleşen davada davacı … Hesabı vekili dava dilekçesinde; 05/11/2012 tarihinde, Trafik sigortası bulunmayan,….. plakalı aracın karıştığı kazada, dava dışı … …’nın sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde sigortası bulunmayan aracın sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, müvekkilinin zarar görene 03/01/2014 tarihinde 36.369,00 TL ödemede bulunduğunu, müvekkilinin yapılan ödeme nedeniyle 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunun 14. maddesi ve ilgili Yönetmelik hükümlerince araç sürücüsüne, malikine ve sorumlularına müracaat hakkının bulunduğunu, davalılar … ve … Tur. … Ltd Şti hakkında Kayseri 6. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyası ile davalı … hakkında ise Kayseri 4. İcra Müdürlüğü….. Sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalıların borca itiraz ettiğini, davalıların borca itirazının yerinde olmadığını belirterek davalı ….’nın Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasındaki, diğer davalıların ise Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasındaki vaki itirazının iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalılar; süresi içerisinde cevap dilekçesi vermemiş, davalı … ve … vekili ön inceleme duruşmasında, davanın mahkemenin…E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dosyaların birleştirilmesinden sonra yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat , birleşen davanın ise, kaza nedeniyle yaralanan … …’ya … Hesabı tarafından yapılan ödemenin rücuen tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu olduğu, asıl dosyada meydana gelen kaza nedeniyle davacının geçirdiği kaza neticesinde %18,91 oranında maluliyetinin meydana geldiğinin ve bir ay süre ile iş göremez kaldığının belirlendiği, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapora göre kazanın meydana gelmesinde davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın kusurunun bulunmadığı, davalı …’ın sürücüsü, … …Ltd Şti’nin işleteni olduğu aracın ise %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalı … …Ltd Şti’nin aracın işleteni olmadığını iddia etmiş ise de, alınan raporlar çerçevesinde araç maliki olan davalının iddiasını ispatlayamadığından aracın işleteni olduğunun kabul edildiği, asıl davada dava dışı … hesabı tarafından davacıya maluliyeti nedeniyle 03/01/2014 tarihinde 36.369,00 TL ödenmiş ise de, aktüer bilirkişiden alınan rapora göre yapılan ödemenin yeterli olmadığı, hesap tarihi itibariyle tazminatın ise yapılan ödeme güncellenerek mahsup edildiğinde, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı bakiyesinin 96.126,82 TL olduğu, davalılar … Ltd Şti’nin ve …’ın zarardan sorumlu olduğu, davacılar, … … AŞ hakkında da dava açmış ise de, davalının diğer aracın sigortası olması nedeniyle zarardan sorumlu oldmadığı, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise olayın oluş şekli ve maluliyet durumuna göre davacı … için 30.000,00 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminatın uygun olduğu, Birleşen davada ise davacı … Hesabı, davalı … hakkında başlattığı icra takibine itirazın iptalini talep etmiş ise de davalının işleten sıfatı bulunmadığından davalı Zehra hakkındaki davanın reddine karar verildiği, diğer davalılar … …Ltd Şti ve … hakkındaki talebi yönünden ise, meydana gelen kaza neticesinde davacının, kazaya karışan aracın Trafik Sigortası olmaması nedeniyle, zarar görene yaptığı ödemeyi … Hesabı Yönetmeliğinin 16. maddesi gereğince sorumluluklardan talep etme hakkı olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre ise davacı … Hesabı tarafından talep edilen miktarın meydana gelen zarara uygun olduğu gerekçesi ile; Asıl davada; davacı … …’nın davalılar … ve … Ltd Şti hakkındaki maddi tazminat davasının kabulü ile taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL iş göremezlik tazminatının 05/12/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’ya verilmesine, Davacı … …’nın … … AŞ hakkındaki maddi tazminat talebinin reddine, davalılar … ve … …Ltd Şti hakkında davacı … … tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen, diğer davacıların ise davasının kabulü ile, … … için 30.000 TL, diğer davalılar için 10.000’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … …’nın … ve … Ltd Şti’den fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, davacıların … … AŞ’den manevi tazminat talebinin reddine, Birleşen …. E. Sayılı dosyada ise; Davalı … hakkındaki davanın reddine, davacının … ve … …Ltd Şti hakkındaki davasının kabulü ile Kayseri 6. İcra Müdürlüğünün …. Sayılı dosyasındaki vaki itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm asıl davada davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl davada davacılar vekili İstinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece, müvekkilleri ile ilgili bulunmayan birleşen davada … hakkındaki davanın ret ile sonuçlandığını, müvekkili hakkında ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, zira müvekkilinin tarafından …. hakkında açılan dava olmadığını, dosyaların birleştirilerek davanın muvafakatları olmadan genişletildiğini, müvekkilinin kazaya karışan araçta yolcu olduğunu, kazanın ve zararlarının … … AŞ’nin sorumluluklarında kaldığını düşünerek … … AŞ hakkında dava açtıklarını, ancak kusurlu aracın sorumluluğunun … teminatı kapsamında olmadığının daha sonra anlaşıldığını, dava … Hesabına yöneltilecek olduğundan dava ıslah edilerek tezyit de edilmediğini, buna ilişkin itirazlarının saklı olduğunu, verilen kararın gerek bu sebepler ile gerekse de manevi tazminatın düşük olması nedeniyle hukuka uygun olmadığını, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Birleşen dava ise; 2918 Sayılı Yasa gereğince yaptırılması zorunlu bulanan trafik sigortasının yaptırılmamış olması nedeniyle, 5684 Sayılı Yasanın 14. maddesi gereğince, zarar görene yapılan ödemenin, ilgili yönetmelik hükümlerince zarar sorumlularından rücuen tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece her iki davanın aynı kazadan kaynaklanmış olması nedeniyle davalar birleştirilerek esas hakkında karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 166/1. maddesinde, aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılan davaların, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine ya da kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği, aynı maddenin 4. bendinde, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantının var sayılacağı belirtilmiştir.
Birleştirme kararı verilebilmesi için davalar arasında bağlantının bulunması aranmakta ise de, sırf davalar arasında bağlantının bulunmuş olması davaların birleştirmesi için yeterli değildir. Birleştirme kararı verilebilmesi için birleştirilmesi gereken davaların aynı düzey ve sıfattaki mahkemelerce görülmesi gerekir. Davanın aynı düzeyde ve sıfatta görülmesinden maksat açılan davada mahkemenin görevli olmasını gerektirir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin ve HMK’nın 114/1-c maddesi gereğince dava şartı olduğundan, ister birleştirme maksadıyla olsun, isterse hatalı olarak görevsiz mahkemeye açılan davada, görevsiz olarak açıldığı düzey ve sıfattaki dosya ile aralarında bağlantı olsa dahi davalar birleştirilemez. Birleştirme kararından önce, dava şartı olan mahkemenin görevi mahkemece resen değerlendirilmelidir.
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi… E. Sayılı dosyasında; mahkemece, davacı … Hesabı tarafından, meydana gelen kaza neticesinde … …’ya yapılan ödemenin icra takibi ile sorumlulardan rücuen tahsili talep edilmiş olmasına ve yine mahkemenin ….E. Sayılı dosyasında da, … … tarafından sürücü ve işletenden maddi tazminat talep etmiş olmasına göre her iki dosya açısından gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden bahisle dosyalar arasında bağlantı bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmiş ise de; Birleşen davada davacı … Hesabı 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. Maddesi ve aynı maddeye dayanılarak çıkarılan … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/b. maddesi uyarınca, zarar görene yaptığı ödemeyi, Aynı yönetmeliğin “Rücû hakkının kullanılması” başlıklı 16. maddesi uyarınca, zorunlu sigortasını yaptırmayan kişiler ve zarardan sorumlu kişilerden talep etmiştir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1 maddesinde ticaret mahkemelerinin görev alanları düzenlenmiş olup, “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” ifadesine yer verilmiştir. Buna göre; aynı kanunun 4/1. maddesinde nispi ticari davalar, 4/1. maddenin a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılması için; TTK 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi; davanın her iki tarafında tacir olması ve uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir.
Mutlak ticari davalar ise TTK 4/1-a. maddesinde; her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1. maddesinin a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği artık asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
… hesabı tarafından açılan dava, niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup, TTK 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ticari dava kapsamında bulunmaması nedeni ile davaya, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden, asıl ve birleşen dava birlikte görülemeyeceğinden, … Hesabı tarafından açılan davanın göreve ilişkin dava şartına değerlendirilmesi için dosyadan tefrik edilerek, asıl davada, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, usule aykırı olacak şekilde davalar birleştirilerek esas hakkında karar verilmesi doğru görülmediğinden, ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-5 maddesi gereğince kaldırılmasına, asıl davada davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin kaldırma sebebine göre incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Asıl davada davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 12/12/2018 tarihli… Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-5. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, asıl davada davacılar vekilinin istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacılar tarafından istinaf peşin harcı olarak yatırılan 44,40 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacılara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.