Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/364 E. 2021/1245 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2018
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Nedeniyle Tazminat

KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; olay tarihinde, müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve davalının sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetini yitirmesi neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu ve davalının zararlarından sorumlu olduğunu, müvekkilinin… Kurulundan alınan rapora göre %19 oranından maluliyetinin meydana geldiğinin belirtildiğini, müvekkilinin meydana gelen kaza sonrasında sağ bacağında meydana gelen işlev kaybı nedeniyle çalışmadığını, bacağındaki işlev kaybı ve şekil bozukluğu nedeniyle müvekkilinin iş göremez olduğunu, bu nedenle maluliyetinin Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile belirlenmesi gerektiğini, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalından tahsilini istemiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; daha önce meydana gelen zarar nedeniyle Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açtıklarını, ancak açılan davanın kısmi dava olduğunu, söz konusu davada feragat edilmiş ise de, feragatin dava konusu edilen kısma ilişkin olduğunu, dava konusu edilmeyen kısım yönünden feragat edildiğinin kabul edilemeyeceğini, belirterek Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki feragatin eldeki davada kesin hüküm olmayacağını belirterek davanın esası hakkında karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile dava değerini; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak geçici iş göremezlik zararının 4.575,84 TL, daimi iş göremezlik zararının ise 48.865,57 TL olduğunu belirterek, toplam 53.441,41 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının davaya konu olay nedeni ile daha önce Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E. sayılı dosyası ile müvekkili hakkında talepte bulunduğunu ve davanın feragat nedeniyle reddedildiğini, açılan davanın aynı konuda olması nedeniyle, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın ZMMS poliçesi kapsamında maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından, davacının daha önce aynı alacak nedeniyle Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açtığı ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden bahisle, kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davanın, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000,00 TL maddi tazminat istemiyle 10/01/2014 tarihinde açıldığı, vekilin 03/02/2014 tarihli feragati ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, davacının feragatinin 10.000,00 TL tazminata ilişkin olduğu, bu nedenle fazlaya ilişkin kısım yönünden açılan davada söz konusu davanın kesin hüküm oluşturmadığı, bu nedenle davacının bu miktarı aşan tazminatı talep edebileceği, Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet raporunda; davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle %15 oranda maluliyetinin meydana geldiğinin ve 6 ay iş göremez kaldığının belirlendiği, davacının maluliyeti nedeniyle zararlarını davalıdan talep edebileceği, davalı tarafından davacıya 10/02/2014 tarihinde 23.161,50 TL ödemede bulunduğunun, davacının 10.000,00 TL’ lik kısım yönünden de Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davadan feragat ettiğinin anlaşıldığı, aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davacının 4.575,84 TL geçici iş göremezlik zararı, 48.865,57 TL sürekli iş görmezlik zararı olmak üzere 53.441,41 TL zararının olduğu, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının, ödeme belgesinin, hesap bilirkişisi raporunun birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafından sigortalanan aracın tek taraflı kazası neticesinde yaralanan davacının, daha önce yapılan ödemenin güncellenmesi ile belirlenen bedelin ve feragat edilen 10.000,00 TL kısmın mahsubundan kalan bakiye 43.441,44 TL’yi davalıdan talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 43.441,41 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, mahkemece kararın gerekçesinde, 53.441,41 TL talep edilecek tazminattan feragat edilen 10.000,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 43.441,41 TL’nin tahsiline karar verildiğini, 10.000,00 TL’lik kısmın da tahsiline karar verilmesi gerektiğini, Zira müvekkilinin daha önce Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin……. sayılı dosyasında, 10/01/2014 tarihinde dava açtığını, devamında 03/02/2014 tarihinde davasından feragat ettiğini, 10/02/2014 tarihinde de 23.161,50 TL müvekkiline ödeme yapıldığını, müvekkilinin davadan feragat edilmesi şartıyla ödeme yapılacağı belirtildiğinden, davasından feragat ettiğini, müvekkilinin, davalının şartı ile ödeme yaptığının ortada olduğunu, ödemenin yetersiz olması nedeniyle KTK’nın 111/2. maddenin uygulanması gerektiğini, davadan feragat edilmiş olmasının, bu nedenle kesin hükmün sonuçlarını doğurmayacağını, feragatin geçerlik koşullarını içermesi gerektiğini, müvekkilinin feragati sonrasında 23.161,50 TL ödendiğini, müvekkilinin yapılan ödeme nedeniyle davasından feragat etmiş olmasına göre sonrasında açılan davada talep edilen 10.000,00 TL’nin de, bu tutarın içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle feragat edilen tutarın ikinci kez düşülmesinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini, Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan maluliyet raporunda, yönetmelik hükümlerinin doğru uygulanıp uygulanmadığının belirlenemediğini, ek raporda da bu hususta açıklık getirilmediğini, müvekkilinin Yönetmelik ek cetvelleri gereğince yaralanmasına göre hesap edilen maluliyet oranının belirlenmesinde D cetvelinde maluliyetinin 1/2’sinin nazara alınmasının hatalı olduğunu, şayet müvekkilinin raporunda D cetveline göre 1/2 oranında indirim yapılmasaydı, müvekkilinin maluliyetinin %31 oranında hesap edileceğini, 1/2 indirim uygulamasının bilimsellikten uzak olduğunu ve keyfi olduğunu, bu hata giderilmeden alınan raporu kabul etmediklerini, raporun yönetmeliğe uygun olmadığını, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından, mahkemece alınan maluliyet raporunun uygun olmadığı ve sigorta tarafından yapılan ödeme miktarı tazminattan mahsup edilmesine rağmen ayrıca daha önce açılan davadan feragat nedeniyle tazminattan yapılan mahsup işleminin doğru olmadığından bahisle karar istinaf edilmiştir.
1-Davacının maluliyet raporuna ilişkin istinaf talep yönünden; davacının geçirdiği kaza nedeniyle mahkemece … Başkanlığından alınan 16/12/2015 tarih ve ….. Sayılı maluliyet raporunda, olayda uygulanma imkanı bulunmayan Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre rapor tanzim edilerek davacının %13 maluliyet oranında maluliyetinin meydana geldiği ve 6 ay süre ile iş göremez kaldığının tespit edilmesi üzerine, mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan kaza tarihinde uygulanması gereken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor alınmış 31/05/2017 tarih …. sayılı raporda, davacının meydana gelen kazada yaralanması nedeniyle kalça hareketlerindeki kısıtlılığa göre meslekte kazanma gücü kaybının %15 oranında olduğu ve 6 ayda iyileşeceği belirtilmiş, davacının istinaf talebinde de dile getirdiği hususlar çerçevesinde itirazı sonucunda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan 07/08/2018 tarihli …. sayılı raporda da, davacının kalça hareketliliğinin normal kalça hareketlerine göre %25 oranında azalmasına olmasına göre, cetvelde kalça hareketlerindeki %50 kısıtlılık için öngörülen maluliyet oranının yarısı oranında maluliyetinin meydana geldiğinden bahisle yönetmelik eki cetvellere göre belirlenen maluliyet oranının 1/2’si oranında maluliyet hesabından hata olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Alınan maluliyet raporunun, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe uygun olmasına, davacının muayenesinin yapılarak ölçümlenen kalça eklem hareketliliği nazara alınarak maluliyet oranın belirlenmiş olmasına, davacının kalça eklem hareketliğindeki kısıtlılığın, normal kalça eklemine göre %25 oranında azalmış olmasına, davacının ileri sürüdüğü maluliyet oranının ise eklem hareketlerinde %50 kısıtlılık durumunda söz konusu olacak olmasına göre, Mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen rapora göre karar vermiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin maluliyet oranına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin, kısmi dava sonucu feragat edilen kısma yönelik miktarın, davada önce yapılan ödemeye dayalı olduğundan bahisle, yapılan ödeme haricinde ayrıca mahsup edilemeyeceğine ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde;
Davacı, 27/08/2012 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde yaralandığından ve maddi zarara uğradığından bahisle davalı sigorta şirketi aleyhine Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin….. E. sayılı dosyasında 10/01/2014 tarihinde dava açarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL maddi tazminat talep etmiş, 03/02/2014 tarihinde ise davasından feragat etmesi nedeniyle mahkemece 04/02/2014 tarihli karar ile açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı sigorta vekili tarafından verilen cevap dilekçesinden de, davacının dava tarihinden önce tazminat ödenmesi hususunda davalıya müracaat ettiği anlaşılmaktadır. Eldeki davada sunulan 16/10/2013 tarihli Medeksper tarafından … Sigortanın isteği doğrultusunda hazırlanan maluliyet raporu da, davacının Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açmadan önce sigorta şirketine müracaatını kanıtlamaktadır. Davacının Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı davadan feragatinden sonra 10/02/2014 tarihli dekont ile davacıya 23.161,50 TL ödenmiş ise de yapılan ödemenin davadan önce açılan ….. no’lu hasar dosyasına istinaden ödendiği, ödeme dekontunda yazılan açıklamadan görülmektedir.
Mahkemece yapılan yargılamada, davadan önce 10/02/2014 tarihinde yapılan ödeme ile sigortanın sorumluluğunun sona ermediğinin, hesap tarihi itibariyle ile de davalı tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değeri mahsup edilmesinden sonra, davacının geçici iş göremezlik zararının 4.575,84 TL, daimi iş görmezlik zararının 48.865,57 TL tespit edilmesi ve davacının bu miktar üzerinden ıslah edilmesi sonrasında, sigorta tarafından yapılan ödemenin yanı sıra, sigorta tarafından yapılan ödeme, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin feragat kararından sonra yapılması nedeniyle, daha önce dava konusu edilen miktarın da mahsubu gerektiğinden bahisle önceki dava değeri de, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminattan mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davacının önceki davasından feragati, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihinden önce ise de, yapılan ödemenin Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesindeki talebini de kapsar şekilde davacının sigorta şirketine davadan önce yaptığı müracaatı kapsamında yapılmış olmasına, davacının da yapılan anlaşma kapsamında davasından feragat ettiğini ileri sürmüş olmasına, davalının da aksine delil sunmamasına, ödemenin de feragat edilen davanın açılmasından önceki bir tarihte yapılmamış olmasına göre 10/02/2014 tarihinde sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin, feragat edilen kısmı da içerdiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken bilirkişiden alınan raporda, davalının dava tarihinden önce yapmış olduğu ödeme, hesap tarihine göre güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmiş iken ayrıca Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …..E. sayılı dosyasındaki dava değeri kadar miktarın, hesaplanan tazminat miktarından mahsup edilmiş olması isabetli olmadığından, davacının buna ilişin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Buna göre; davacının 2 no’lu bentte sayılan nedenlerle istinaf başvurusunu kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, mahkeme gerekçesinin ve hüküm fırkasının düzeltilerek yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
Bu itibarla, davacının 27/08/2012 tarihine meydana gelen kaza neticesinde ilk derece mahkemesi tarafından alınan, maluliyet raporuna %15 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve 6 ay iyileşme süresi olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusurlu olmasına, davacının ise kusurunun bulunmamasına göre davalının zararlarından davacının sorumlu olduğu, her ne kadar davacı tarafından daha önce kısmi dava açmış ve yapılacak ödeme nedeniyle davasından feragat etmiş ise de, 10/02/2014 tarihinde yapılan ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olduğu, hesap tarihi itibariyle de yapılan ödeme güncellenerek mahsup edildiğinde, davacının talep edebileceği geçici iş görmezlik tazminatının 4.575,84 TL, sürekli iş görmezlik tazminatının 48.865,57 TL olduğunun bilirkişi raporu tespit ediliği, bilirkişi raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan ibraname veya anlaşma olmaması nedeniyle yapılan ödemenin kısmi ödeme niteliğinde olduğundan davacının kalan bakiye tazminatı talep etmekte haklı olduğu gibi, ibraname veya anlaşma olması halinde dahi davanın KTK’nın 111/2 maddesi gereğince ödemeden itibaren 2 yıl içerisinde açılmış olması nedeniyle sonuca etkisi olmadığından, davacının, dava dilekçesi ve ıslah talebi nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/09/2018 tarihli,….. Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
Davacının davasının kabulü ile, 53.441,41 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 3.665,58 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 27,70 TL ile ıslah harcı 179,12 TL toplamı 206,82 TL’nin mahsubu ile kalan 3.443,76 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan 945,85 TL yargılama giderinin, 27,70 TL başvurma ve 206,82 TL peşin harç toplamı olan 1.180,37’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.228,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
II-Davacı tarafça yatırılan 148,38 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ve 39,27 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 137,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
lV-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRE İÇERİSİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE 24.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.