Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/342 E. 2021/1178 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı …’nun kullandığı, davalı …’ın maliki olduğu özel … şoförü ile davacı …’nün trafikte tartışmasından kaynaklanan olayda otobüs şoförünün otobüsü hareket ettirmesinden dolayı davacı …’nün yaralandığını, davalı hakkında açılan ceza davasının … 3. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde derdest olduğunu, … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında alınan rapor uyarınca olay neticesi davacı …’nün vücudunda meydana gelen kırıkların hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkileyeceği kanaatine varıldığını, davacı …’ın halen devam eden tedavi süreçlerinin gerek kendisini gerekse de anne babasını hem maddi hem manevi açıdan çok yıprattığını ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … açısından 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …… müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı …’nün annesi … ve babası … için ayrı ayrı 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …..’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili mahkemeye sunduğu açıklama dilekçesi ile davacı … lehine talep edilen maddi tazminatı ekonomik geleceğin sarsılmasına ilişkin 50 TL kazanç kaybı için 200 TL, tedavi gideri için 100 TL ve işgöremezlik tazminatı için 650 TL olarak kuruşlandırmıştır.
Davacılar vekili davacı … için işgöremezlik tazminatı talebini 67.789,55 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; 2918 sayılı KTK uyarınca meydana gelen olayda idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, kusurun otobüs şoförünün kendi eylemlerinden kaynaklı bir kusur olduğundu, idarenin işleten sıfatını haiz olmadığını, konu ile ilgili olarak … Yönetmeliği’nin 11/06/2012 tarihli Meclis Kararı ile değiştirilen Sorumluluk başlıklı 11. Maddesi’nde “işletici, şoförün göreve sorumluluğu ve özlük hakları aynı zamanda araçtan kaynaklanan nedenlerle üçüncü kişilerin göreceği her türlü zararın karşılanmasından işleticinin hukuken ve kanunen bizzat sorumludur bu konularda belediyenin herhangi bir kanuni ve hukuki sorumluluğu yoktur” denildiğini aynı yönetmeliğin 14. Maddesi’nde de ” işleticiler taşımacılık için istihdam ettikleri personelin görevi ile ilgili fiillerden tüm kamu kurumları ve belediye ile üçüncü kişilere karşı sorumludurlar. İşleticinin ve personelinin diğer kamu kurum ve kuruluşları ile üçüncü kişilere karşı fiillerinden dolayı belediyenin herhangi bir sorumluluğu yoktur” hükmünün yer aldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; davacının iddiasının yerinde olmadığını, kusurun davacıda olduğunu,davacının otobüsün önüne geçtiğini, kendisini darp etmek istediklerini, aracının camını kırdıklarını, kendisine zarar verilmesinden korktuğu için arabanın kapılarını kapattığını, buna rağmen davacının camı kırarak kendisine saldırdığını, kendisini kurtarmak için hareket ederken davacının yeniden saldırmak istediğini ve ayağının aracın tekerinin altında kaldığını, kendisinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kusurun davacıda olduğunu, istenen tazminatın fahiş olduğunu, aracının sigortalı olduğunu, sigorta şirketinden de tazminatın istenilebileceğini hatta belki de alındığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davalı … tarafından araç maliki Yüksel Bayram’a ait araca 09/04/2014-09/04/2015 tarihleri arasındaki rizikolar için ZMMS yapıldığını, şirketin meydana gelen trafik kazasında kusur oranına göre kaza tarihindeki poliçe limiti ile sorumlu bulunduğunu, meydana gelen kazada araç sürücüsü sorumlu olmakla birlikte esasen ZMMS sigortasının karşı tarafın aracında meydan gelen zararları ödemeyi teminat altına aldığından araç içerisinde yolcu olmayıp şoförü ve aracı darp ederken meydana gelen yaralanmadan dolayı davacının tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiğini, davacıların sigorta şirketine ihbarda bulunmadıklarını, şirketin temerrüte düşmediğini, bu nedenle dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve …’na usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği yapılmış, adı geçen davalılar davaya herhangi bir cevap vermemiş ancak davalı … mahkemece yapılan 30/09/2016 tarihli duruşmadaki beyanında davaya konu olayla alakalı görgüye dayalı bir bilgisinin olmadığını, kendisinin davaya konu aracın ortaklarından birisi olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesi davacı …’nün davalılar hakkındaki geçici ve kalıcı iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı … A.Ş.’nin sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı olarak ve dava tarihi olan 22/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalılar … Büyükşehir … Başkanlığı, … ve … mirasçısı olan dahili davalı …’nun ise olay tarihi olan 11/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile 3.698,57 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL tedavi gideri ile 64.090,98 TL kalıcı iş göremezlik zararından oluşan toplam 67.889,55 maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, davacı …’nün fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların davalılar … Büyükşehir … Başkanlığı, … ve … mirasçısı olan dahili davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 4.000,00 TL ve davacı … Ünlü için 4.000,00 TL miktarlarındaki manevi tazminatın olay tarihi olan 11/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Büyükşehir … Başkanlığı, … ve … mirasçısı olan dahili davalı …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak ismi geçen davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hükme karşı … Büyükşehir … vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı idarenin kanunda geçen tanım kapsamında işleten sıfatını haiz olmadığını,… Yönetmeliğinin 11.06.2012 tarihli sorumluluk başlıklı 11. Maddesinde bu zararlardan belediyenin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığının belirtildiğini, aynı yönetmeliğin ruhsat sahibinin sorumluluğu başlıklı 14.maddesinde de işleticinin bu zararlardan sorumlu olduğunun belirtildiğini, dava konusu olayda araç şoförünün görevi ile ilgili bir fiili nedeniyle vermiş olduğu zararın varlığının iddia edildiğini,bu halde idarenin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Müteveffa …’nun yaptığı kasti eylem ve davranışlarından davalının otobüs maliki olarak sorumlu olmadığını,davalının … sahibi olup elinden geldiğince şoför seçerken gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini, kasten işlenen suçlarda bile ağır tahrik hükümleri uygulanmak suretiyle suçun belli bir oranda indiriminin mümkün bulunduğunu, kusur oranının belli olmamasının verilen tazminat miktarını yükselttiğini, davacı …’nün yerel mahkemece aldırılan….. Bşakanlığı’nın düzenlediği 03/07/2017 tarihli raporu ile %9,3 oranında maluliyetinin bulunduğu ve geçici iş göremezlik süresinin de 4 ay olduğunun bildirildiğini,oysa ki Adli Tıp Kurumuna 3.İhtisas Kurulundan rapor alınarak karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber yerel Mahkemece verilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … ile aracıyla trafikte seyir halinde olduğu esnada kavşak girişine geldiğinde otobüs durağında durakladığı, bu esnada arkadan gelen araç sürücüsünün araçtan indiği ve aralarında sözlü tartışma yaşandığı, sürücü …’nun seyrine devam etmesiyle yaya …’nün sağ bacağı üzerinden geçerek yaralanmasına neden olduğu kazada kusur dağılımının yapılamadığı, olaya ilişkin … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … karar sayılı dava dosyasında davalı müteveffa …’nun, davalı …’a ait özel halk otobüsünde şoförlük yapmakta olduğu, olay tarihinde davalı müteveffa …’un başka bir halk otobüsünü kullanan şoför ile yolu kapatacak şekilde yanyana durmuş vaziyette sohbet ettikleri, davalı müteveffa …’un kullandığı otobüsün arkasında davacı …’nün içerisinde bulunduğu aracın bulunduğu ve davalı müteveffa …’nun hareket etmesini bekledikleri, davacı …’ın otobüsün hareket etmesini sağlamak için kullandığı aracın kornasını çaldığı, bunun üzerine davalı müteveffa …’un elini camdan çıkartıp sinkaflı hakaret içeren sözler söylediği, bu sözler üzerine davacı …’ın araçtan inerek açık olan otobüsün ön tarafındaki yolcu kapısına doğru otobüse elleriyle vurarak yöneldiği, bunu gören davalı müteveffa …’un kapıyı kapattığı, davalı müteveffa …’un aracı hareket ettirdiği, direk gitme imkanı varken direksiyonu aracın sağ ön tarafında bulunan …’a doğru kırdığı ve aracın sağ ön taraf köşesinin …’a çarptığı, çarpmanın etkisiyle …’ın yere düştüğü, aracın ön tekerinin …’ın bacağının üzerinden geçtiği, buna rağmen …’un aracı sürmeye devam ettiği, aracın arka tekerinin de …’ın üzerinden geçecekken …’nün yerde bulunan …’ı tutup geriye doğru çektiği ve bu sebeple otobüsün arka tekerinin …’ın üzerinden geçmediği, ön tekerin altında kalan …’ın yaralandığı, yargılama neticesi … hakkında 09/05/2016 tarihinde kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı mahkumiyet kararı verildiği, kararın temyiz edilmesi nedeniyle dava dosyasının Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay nezdinde dava dosyasının temyiz aşamasında olduğu sırada ceza dosyasında sanık olarak yargılanan …’nun 20/06/2017 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 29/05/2018 tarih …. karar sayılı ilamı ile bozma kararının verildiği, … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin… esas sırasına kaydolan dava dosyası ile ilgili olarak 28/06/2018 tarihinde sanık …’nun kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı TCK’nın 64/1 ve CMK’nın 223/8. Maddeleri uyarınca 20/06/2017 tarihinde öldüğü anlaşıldığından davanın ölüm nedeniyle düşürülmesine dair karar verildiği, kararın 18/07/2018 tarihinde kesinleştiği, anılan ceza dosyası karar gerekçesine göre her ne kadar daha öncesinde sanık …’un katılan …’ı tanımadığı ve bu şekilde önceye dayalı husumetlerinin bulunmadığı sabit ise de, sanığın öldürmeye elverişli vasıta olan halk otobüsünü tanık beyanlarıyla da sabit olduğu üzere direk sürme imkanı varken sağ tarafta bulunan katılan …’ın üzerine doğru kırıp bilerek ona çarpması, katılan …’ın ön teker altında kalmasına rağmen aracı durdurmayıp yoluna devam etmesi, katılan …’ın arka teker altında kalmaktan son anda katılan … tarafından tutulup geriye doğru çekilmesi ile kurtulması dikkate alınarak, sanığın eylemi adam öldürme kastı ile gerçekleştirdiği kanaatine varılmış’olduğunun belirtildiği, mahkemece …. alınan 03/07/2017 tarihli rapor uyarınca kaza neticesi davacının sol tibia ve fibula açık parçalı kırığı nedeniyle %9,3 oranında maluliyetinin bulunduğu ve geçici iş göremezlik süresinin de 4 ay olduğunun bildirildiği, aktüer raporu uyarınca davacının 3.698,57 TL geçici iş göremezlik, 64,090,98 TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporun esas alınmasıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Davalı … vekilinin tüm ve davalı … vekilinin işleten sıfatına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde;
2918 sayılı KTK 86.madde uyarınca ‘İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.’
Anılan yasa hükmünde işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulacağı düzenlenmiş olup davacı …’nün meydana gelen kazada ceza mahkemesi kararında da belirlendiği üzere kusurunun bulunmadığı, olayın bizzat davalı … … adına işletilen, davalı …’ın mülkiyetinde olup müteveffa sürücü … tarafından sevk ve idare edilen … ile ve müteveffa sürücünün kasti eylemi nedeniyle meydana geldiği, sürücünün kasti eylemi ile doğan zarardan, KTK 86.madde gereği denetim ve gözetim yükümü olan … Büyükşehir …’nin ve ruhsat sahibi …’ın da sürücü ile birlikte sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı … … vekilinin ve davalı … vekilinin bu husustaki istinaf talepleri yerinde bulunmamıştır.
2- Davalı … vekilinin 1 nolu bent dışındaki hususlara ilişkin istinaf talebinin incelenmesinde;
Somut olayda dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemece hükme esas alınan raporların hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden; 6098 TBK’nun 56.maddesi hükmüne göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir . Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kasten adam öldürmeye teşebbüs mahiyetindeki eylemin ağırlığı, kazada davacı …’ye atfedilen bir kusur bulunmadığının ve olayın müteveffa sürücü …’nun kasti eylemi neticesi meydana geldiğinin kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile belirlenmiş olması, ATK dan alınan rapor uyarınca davacının kaza neticesi sol tibia ve fibula kemiklerinde parçalı kırıklar meydana gelmesi ile %9,3 oranında maluliyeti ve 4 ay geçici iş göremezliği oluştuğunun anlaşılmasına, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacı …’nün yaralanması nedeniyle kendisinin ve anne babası olan diğer davacıların çektiği acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre HMK 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 7.233,31 TL den, … peşin alınan 1.808,33 TL’nin, davalı …’dan peşin alınan 1803,33 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.616,66 TL harcın istinaf eden … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına;
3-İstinaf eden davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.