Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/340 E. 2021/985 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/340 – 2021/985
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/340
KARAR NO : 2021/985

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2018
NUMARASI :

İHBAR OLUNAN :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/06/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/08/2016 tarihinde sürücü … … sevk ve idaresindeki aracın, yaya haldeki davacıya çarpması sonucunda tek taraflı, yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle davacının malul kaldığını, kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun, davacının ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini, kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalıya başvurulmasına rağmen yasal süresi içerisinde cevap vermeyerek başvuruyu sürüncemede bıraktıklarını ileri sürerek sakat kalan davacı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.200 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 20/06/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin dava değerini bilirkişi raporu doğrultusunda 38.611,71 TL daha artırarak 11.057,37 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 29.754,34 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 40.811,71 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının gerekli olan tüm evraklarla birlikte usulüne uygun yazılı başvuru yapmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, esas yönden ise, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, aracın şirket nezdinde 12/08/2016 – 11/08/2017 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile ………………..adına sigortalı olduğunu, sigortalının kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, davacının geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinin poliçe kapsamında olmadığından şirketin bu zarardan sorumluluğunun bulunmadığını, davacının müterafik kusurunun olup olmadığını tespit edilmesi gerektiğini, davalının sadece dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kabulüne, 11.057,37 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 29.754,34 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 40.811,71 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 12/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekili hükme karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; 14/05/2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar eki uyarınca maluliyet ve destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken göz önünde bulundurulacak kıstasların değiştirildiğini,maluliyet tazminat hesabı yapılır iken yeni genel şartların dikkate alınması gerektiğini,sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporunun dikkate alınması gerektiğini,davacının emekli olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilemeyeceğini ,yerel mahkeme tarafından 27/02/2018 tarihli kusur raporuna istinaden hüküm kurulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağı uyarınca, sürücü … …, sevk ve idaresindeki aracıyla sola dönüş yaptığı esnada yolun karşısına geçmekte olan yaya ……….. ……….’e çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği,kazanın oluşumunda sürücü … …’ın doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma ve yayaya ilk geçiş hakkını vermeme kuralını ihlal ettiği, yayanın kusursuz olduğunun belirlendiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü … …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, karşıdan karşıya kurallara uygun olarak kavşak çıkışında geçişe başlayan yaya davacının ise herhangi bir kural ihlalinin olmadığının belirlendiği, kazaya karışan aracın 12/08/2016-11/08/2017 tarihleri arasına ilişkin davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigortasının yapıldığı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığından alınan rapor uyarınca davacının anılan kaza neticesi vücut çalışma gücünü %31,2 oranında kaybettiği, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğunun belirlendiği,hükme esas alınan 29/03/2018 tarihli aktüer raporu ile davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu geçici iş gücü kaybı zararının 11.057,37 TL, sürekli iş gücü kaybı zararının ise 29.754,34 TL olduğunun belirlendiği,yerel mahkemece iş bu rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; kaza sebebiyle tarafların kusur durumlarının tespiti için alınan ve hükme esas kabul edilen kusur raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu, oluşa uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmasına; Trafik Sigortası Genel Şartlarında yapılan 01/06/2015 tarihli değişiklik neticesinde Genel Şartların 5/c maddesi gereğince özürlülük ölçütüne göre maluliyet ve sakatlık oranının belirlenmesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90.maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali neticesinde, davacının maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesine dair alınan ve hükme esas kabul edilen raporun haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılmış olmasına ve bu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmasına; kaza tarihinden önce emekli olup pasif dönem içinde bulunan davacı tarafın geçici iş göremezlik döneminde almaya devam ettiği emekli maaşının iyileşme döneminde çalışarak elde edebileceği nitelikte bir kazanç olmaması ve zarar görenin geçici iş göremezlik döneminde çalışma gücünü gelir getirici kullanamaması sebebiyle uğradığı zararın tazmininin gerekmesine, hükme esas alınan raporda geçici iş göremezlik dönemindeki zararın AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılmış olmasının yerinde olmasına göre talep konusu tüm tazminatlardan davalının sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı … Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.787,84-TL karar harcından peşin alınan 696,97-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.090,87-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği ile harç mahsup ve iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine ,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.