Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3327 E. 2022/1019 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … Sigorta AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/10/2017 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın kavşağa kırmızı fasılalı ışıkta seyir hızı ile girerek, sarı fasılalı ışıkta geçen dava dışı araca çarpması sonucu, davalıya sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır ve kalıcı şekilde yaralandığını, olay yeri kaza tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücü…’nın tam kusurlu bulunduğunu, davacının 09/07/1975 doğumlu olup olay tarihinde güzellik uzmanı olarak iş yeri sahibi olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00-TL geçici iş göremezlik ve 3.000,00-TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplamda 3.500,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;08.03.2019 tarihli dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatını 139.165,94 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu….plaka sayılı aracın şirket nezdinde 07.09.2017-07.09.2018 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, davacı tarafından davalı şirkete eksik belge ile başvuru yapıldığından davanın usulden reddi gerektiğini, davacının maluliyet oranının trafik sigortası yeni genel şartları gereğince Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre, kusur oranının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının ve zararın ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılamada kusura ilişkin alınan bilirkişi raporu uyarınca davacı yolcu …’ın olayda kusursuz olduğu, kusur oranı ve davacıda meydana gelen özürlülük oranı dikkate alınarak hazırlanan aktüer bilirkişi raporunda davacının 139.165,94-TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru tarihi gözetilerek, yine davalı aracının cinsi gözetilerek yasal faiz işletilmesi gerektiği, kaza tarihi ve poliçe başlangıç ve bitiş tarihleri gözetildiğinde 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Sigorta Genel Şartları uyarınca davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın geçici iş göremezlik talebinin reddine, sürekli iş göremezlik yönünden açılan davanın kabulü ile; 139.165,94-TL’nin 21/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; KTK M. 97 gereği öngörülen sigorta şirketine başvuru hususu yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerekirken bu konuda inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmasının hatalı olduğunu,
Kabul manasında olmamak üzere davacının maluliyet oranı bakımından itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı tarafça sunulan rapor üzerinden hüküm tesis edilmiş olmasının yasa, usul ve içtihatlara aykırı olduğunu, raporda esas alınan maluliyetin kabulünün mümkün olmayıp kararın kaldırılması gerektiğini, davacı tarafça başvuru dilekçesi ekinde dosyaya sunulan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Ankara 2. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği … Hastanesinin 04.06.2019 tarihli ve 1564 sayılı raporunda … … …, radial sinir arazı nedeniyle %23 oranında maluliyet oranı bildirilmişse de davalı şirket adli tıp danışmanından alınan görüşle birlikte söz konusu maluliyetin tıbben %23 kabul edilmesinin mümkün olmadığını, zira söz konusu engelli raporunda iyileşme süresi dolmadan sürekli sakatlık oranının tespit edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle iyileşme süresi dolmadan engelli raporu düzenlendiğinden söz konusu raporun tazminat hesabına esas alınıp bu hususta yapılan itirazların hiçbir şekilde değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu, maluliyet hali değerlendirmesi, kişiye uygulanacak maksimal tedavi ve beklenen iyileşme süresi sonrasındaki muayene bulgularına göre yapıldığını, sağlık kurul raporunda kayıtlı sekel ile bahse konu kaza arasında nedensellik bağı bulunmakla birlikte rapor tanzim tarihi göz önünde bulundurulduğunda beklenen iyileşme süresinin tamamlanmadığını, bu anlamda dosyada mübrez engelli raporunun denetime elverişli olmadığını, bu husus değerlendirilmeden hüküm kurulmasının yasaya aykırı olup maluliyet oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevki gerektiğini, dolayısıyla söz konusu raporun hükme esas alınması hiçbir şekilde kabul edilebilir olmamakla, bu husustaki tüm itirazlarına rağmen söz konusu raporda belirlenen maluliyet oranı üzerinden hesaplama yapılarak karar verilmiş olması nedeniyle kararın kaldırılması gerektiğini,
Yargıtay ve BAM içtihatları gereğince de davacı tarafından kişisel müracaatla alınarak dosyaya ibraz edilen maluliyet raporunun hükme esas teşkil edemeyeceği kabul edilmekte, ayrıca bu hususta sigorta şirketleri tarafından hasar dosyasında yaptırılan medikal eksper raporlarının da delil olarak dikkate alınması gerektiğine hükmedildiğini,
Açıklanan sebeplerle itirazlarını karşılar nitelikte yeni bir maluliyet raporu alınması gerektiği açık olmakla; kaza ile illiyet bağı içermeyen rahatsızlıkların da değerlendirmeye katılmış olduğu, davacı tarafın kişisel talebi üzerine alınan ve ara karara uygun olmayan maluliyet raporu üzerinden karar verilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı sigorta şirketi vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili 15/10/2017 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın dava dışı araca çarpması sonucu davacının ağır ve kalıcı şekilde yaralandığını belirterek davacı için geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine 07.11.2017 tarihinde başvuru yapıldığı, başvuru belgelerinin davalıya 08.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği ,davalı tarafın 16.02.2018 tarihli yazı cevabından da 14.11.2017 tarihinde hasar dosyası açılmış olmasına rağmen ödeme yapılmadığı belirtildiğinden davalı vekilinin dava öncesi başvuru yapılmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacının başvuru üzerine … Hastanesince düzenlenen 04.06.2018 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporunda davacının … ….. nedeniyle %23 oranında engelli olduğu bildirilmiş olup aktüer raporu anılan engel oranı esas alınarak düzenlenmiştir. Davalı vekili anılan engelli raporunun kaza tarihindeki yasal mevzuata uygun olarak düzenlenmediğini, hasar dosyasında yaptırdıkları medikal eksper incelemesine göre davacı tarafından sunulan rapordaki engel oranının yüksek olduğunu belirterek itiraz etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan … Hastanesince düzenlenen 04.06.2018 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporu davacı tarafça kişisel müracaat sonucunda tek taraflı sunulan delillerle hazırlandığından ve davalı tarafın delilleri nazara alınmadığından somut olayın şartlarına göre söz konusu engelli raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümlerinden kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 8. İcra Dairesinin 2020/5084 Esas sayılı dosyasına yatırılan 231.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.