Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3318 E. 2022/1100 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl dava davacısı … ve birleşen dava davacısı … vekili ile asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kavşağa hızlı girmesi neticesi çekiciye bağlı römork üzerindeki bobinlerin etrafa saçılarak o sırada otobüs durağında bekleyen davacı Aras’ın üzerine devrilerek çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, yaya olan davacının ağır derecede yaralandığını, davadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00-TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiş;
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; kazada aynı şekilde yaralanan davacı … için aynı iddiaları tekrar ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00-TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiş; Birleşen dosyada ıslah dilekçesi ile geçici işgöremezlik talebini 12.728,18 TL’ye, sürekli işgöremezlik talebini 125.547,12 TL’ye arttırmıştır.
Asıl ve birleşen dosyalarda davalı vekili cevap dilekçelerinde; dava şartı olan başvuru şartının yerine getirilmediğini, sorumluluklarının sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlikten kaynaklı sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, asıl davada davanın reddine, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile 125.447,12 TL sürekli işgöremezlikten kaynaklı tazminatın 22/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm asıl dava davacısı … ve birleşen dava davacısı … vekili ile asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl davada davacı … ve birleşen davada davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; asıl dava davacısının sürekli iş göremezlik hali bulunmadığına dair maluliyet raporunun kabul edilemez olduğunu, keza aynı maluliyet raporunda geçici iş göremezlik süresi 6 ay olarak tespit edildiği halde geçici iş göremezlik talebinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, yine birleşen dava davacısının sürekli iş göremezlik hali bulunmadığına dair maluliyet raporunun kabul edilemez olduğunu, maddi tazminatın eksik hesaplandığını, geçici iş göremezlik talebinin reddinde isabet bulunmadığını, davalı lehine asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yargılama giderlerinin tamamının davalıya yüklenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Asıl ve birleşen dosyalarda davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; eksik evrakla ile başvuru yapıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, kusur tespitinin hatalı olması ve keza maluliyet raporunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik’te belirtilen kriterlerin esas alınmamış olması nedeniyle tazminat hesabının hukuka uygun bulunmadığını, yeni poliçe genel şartlarının uygulanması gerektiğini, tazminat hesabının afaki yapıldığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici işgöremezlik ve sürekli işgöremezlik tazminatının, kazaya neden olan aracın ZMMS sigortacısı davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
1)Mahkemece, asıl davada hükme esas alınan maluliyet raporunda davacı …’in sürekli iş göremezlik halinin bulunmadığı, 6 ay geçici iş gücü kaybının bulunduğu hususlarının belirlendiği, davacının mahrum kaldığı bir kazancı olmadığı gözetilerek geçici iş göremezlik zararı talebinin yerinde görülmediği, mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Asıl davada dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere, hükme esas alınan Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan tespitlerin denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmasına, davacı küçük …’in kaza tarihinde 4 yaşında olup gelir getiren bir işte çalışması olmadığı; efor tazminatı verilmesini gerektiren kalıcı bir maluliyeti de bulunmadığından, tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığı göz önüne alındığında hesap raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmasına ve mahkemece geçici iş göremezlik zararına hükmedilmemesinde bir yanılgı görülmemesine, AAÜT 8.maddesi gereğince bir davanın başka bir dava ile birleştirilmesi durumunda her dava müstakil dava niteliklerini korumaya devam etmekte olduklarından her dava için ayrı ayrı vekalet ücreti takdirinde bir uygunsuzluk olmamasına, HMK 326. maddesi gereğince yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yüklenmesi, yargılama sonucunda iki taraftan her biri yönünden kısmen haklılık durumu ortaya çıktığında ve kısmen kabul – kısmen red şeklinde hüküm kurulduğunda, mahkemece yargılama giderlerinin haklı çıkma oranında taraflar arasında paylaştırılması gerekmekle yargılama giderleri yönünden hükümde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl davada davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
2)Mahkemece yapılan yargılama neticesinde birleşen davada davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karardan sonra davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup birleşen dava davacısının dosya istinaf aşamasında iken verdiği dilekçesi ile birleşen dava davacısı …’ün maluliyeti yönünden davalı sigorta tarafından 189.377,25 TL ödeme yapılarak sulh olunduğundan bahisle davadan feragat ettiği, dosyanın incelenmesinde feragat dilekçesi sunan davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, feragat dilekçesine ekli 25/12/2020 tarihli makbuz ve ibraname başlıklı belgede davacı vekili ile davalı sigorta şirketi arasında sulhun sağlandığı, davacı vekilinin davaya konu trafik kazası sebebiyle davacı …’e yönelik asli ve feri tüm hak ve alacakları yönünden davalı sigorta şirketini ibra ettiği anlaşılmıştır.
HMK 307. maddesi ile feragat düzenlenmiş olup feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı değildir. Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Bu nedenle istinaf aşamasında davadan feragat edilmesi mümkündür. HMK’nın 310. maddesinde feragat veya kabulün hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda karar verileceği; 311. maddede ise feragatin kesin hükmün gibi sonuç doğuracağı düzenlenmiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde, asıl davada davacı vekilinin istinaf talebinin (1) nolu bentte belirtilen gerekçelerle reddine, (2) nolu bentte belirtilen gerekçelerle birleşen dava davacısının hükümden sonra, istinaf incelemesi aşamasında birleşen davadan feragati dikkate alınarak, tarafların istinaf kanun yolu başvurusunun bu yönüyle kabulü ile birleşen dava yönünden davacının davadan feragati, feriler yönünden ibrası ve feragatin hakkın özünden değil ödeme sebebi ile feragat olduğu nazara alınmak suretiyle yeniden karar vermek üzere ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, ancak bu hususun giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden anılan husus düzeltilerek HMK.353/1-b/2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Asıl davada davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Birleşen davada istinaf aşamasında davacı vekilinin davadan feragat ettiği gözetilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/10/2019 tarih ve 2017/818 Esas – 2019/773 sayılı kararının HMK 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
II- Dairemizce yeniden hüküm kurularak;
1-Asıl davada davanın reddine,
2-Asıl davada alınması gerekli karar ve ilam harcı 44,40-TL olduğundan peşin olarak alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00-TL harcın davacı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Asıl davada davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca hesaplanan 200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
4-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl davada davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
6-Birleşen Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/808 Esas sayılı dosyasında açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
7-Birleşen davada alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının 2/3 oranına isabet eden 53,80-TL harçtan peşin olarak alınan 31,40-TL harç ile 473,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 450,60-TL harcın davacıya iadesine,
8-Birleşen davada 53,80 TL harcın ve taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına
9-Vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
10-Birleşen davada davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA HARÇ VE GİDERLERİ
1-İstinaf başvurusu nedeniyle asıl davada davacı …’den alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacı …’den alınarak, Hazineye irat kaydına,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan 8.064,89 TL ve 2.142,33 TL olmak üzere toplam 10.207,22 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, harç ve diğer işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, Dairemizin bu kararına karşı HMK’nun 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere TEMYİZ YASA YOLUNA BAŞVURU HAKKI AÇIK olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.