Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3312 E. 2022/1354 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 08/01/2017 tarihinde müteveffa …’nin davalıya sigortalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki aracın yaptığı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde desteğin herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaza yapan aracın davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davacıların murisin mirasçıları olduğunu, davadan önce davalı … şirketine yapılan başvurunun araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeni ile reddedildiğini belirterek davacı … yönünden 3.000,00-TL, davacı … yönünden 1.000,00-TL, davacı … yönünden 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile taleplerini davacı … … için 176.783,15-TL, davacı … … için 11.908,15-TL, davacı … … … için 14.332,25-TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacılar desteğinin vefatında sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesi, … plakalı araç sürücüsü …’in birinci kazada kusurlu olduğu ve bu aracın davalı … şirketine ZMMS sigortalı olduğu, davacıların murisinin ise ikinci kazada vefat ettiği ve murisin ölümüne sebebiyet veren ikinci kaza nedeni ile dava dışı araç sürücüsü …’nın kusurlu olduğu, bu nedenlerle davacıların desteğinin ölümü ile ilgili olayda davalı taraf araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı ve davalı … şirketinin sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, davalı … şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsü …’in alkollü iken kendi hatası ile yapmış olduğu kazaya, müteveffanın insanlık adına yardım için gittiği sırada müteveffanın, bir başka aracın çarpması neticesinde hayatını kaybettiğini, müteveffanın insanlık görevini yerine getirirken hayatını kaybettiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyada mevcut kaza tespit tutanağı uyarınca, 08.01.2017 tarihinde sürücü …’in … plaka sayılı otomobil ile trafikte seyri sırasında yolun sağından soluna yönelerek orta refüje çarptığı, bu yere 28 metre mesafede soldan 2. şerit içerisinde kan izi olduğu, kan izi öncesindeki sürtünme izleriyle de iki aracın savrularak en sağda duruşa geçtikleri, yayanın kan izine 31 metre mesafede yolun en sol şeridi içerisinde olduğu tespitleri yapılarak, sürücü …’in kendi beyanında önüne çıkan başka bir araca çarpmamak için sola direksiyon tedbiri aldığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybettiği, yayanın tedbir almadan kaza yapan araca yardım etmek için sol şeritte bulunduğu sırada çarpıldığı, çarpılan yayanın plakası alınamayan başka bir aracın da çarpmasına maruz kaldığı ancak tespit edilemediği iddiasının da bulunduğu belirtilerek kazanın oluşumunda, her iki sürücünün de KTK.’nın 52/b maddesini ihlal ettiği, yayanın da aynı kanunun 68. maddesini ihlal ettiğinin belirlendiği, sigortalı araç sürücüsü …’in kullandığı … plakalı aracın davalı … … … … A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, mahkemece Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapor uyarınca, meydana gelen kazada sürücü …’nın %50 oranında, yaya …’nin %50 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara Batı 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/474 Esas, 2017/795 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada maktulün …, müştekilerin … ve … …, sanıkların … ve … olduğu, yapılan yargılama sonucunda sanık …’in trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan, sanık …’nın … Vermek suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, bu dosyada soruşturma aşamasında alınan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin raporunda; ilk kazada sürücü …’in kendi yaralanmasıyla meydana gelen olayda asli kusurlu olduğunu, ikinci kazada sürücü … ile yaya …’nin eşdeğer oranda kusurlu olduklarının belirlendiği, ceza mahkemesi kararının kesinleştiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacılar murisi …’nin vefatı ile sigortalı araç sürücüsünün yaptığı kaza arasında illiyet bağı bulunmadığı, davacılar murisi yayanın, önceden kaza yapmış olan sigortalı araç sürücüsü …’e yardım etmek üzere kaza mahallinde bulunduğu esnada dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki aracın çarpması neticesi hayatını kaybettiği, ölüm olayında sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil bir kusur bulunmadığı, nitekim bu durumun mahkemece alınan kusur raporu ve kesinleşen ceza mahkemesi kararında esas alınan kusur raporu ile de maddi vaka olarak kesinlik kazandığı, kusuru bulunmayan sigortalı araç sürücüsünün ve dolayısıyla davalı … şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacılar tarafından yatırılması gereken 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36.30-TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5- Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyizi kabil olmak üzere 26.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.