Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3304 E. 2022/1303 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı …’ın işleteni olduğu ve davalı … tarafından ZMMS ile sigortalı aracın müvekkili …’un sürücüsü olduğu, müvekkilleri … ve …’nın yolcu olarak bulunduğu araca çarpması neticesinde müvekkillerinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalıların sigortalısı ve işleteni olduğu araç sürücüsünün alkollü ve kusurlu olduğunu, araç sürücüsünün kaza sonrası aracındaki bira şişlerini baraj gölüne atarak olay yerinden kaçtığını, müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkili … için 5.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile sigorta şirketi haricindeki davalıdan tahsiline, ayrıca müvekkili … için 980,00 TL iş göremezlik tazminatı, 10 TL bakıcı gideri, 10 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 11/04/2019 tarihli dilekçesi ile maddi zararlarının sigorta şirketi tarafından karşılandığından maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, manevi tazminat talepleri yönünden davanın esası hakkında karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve maluliyeti kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili 25/06/2016 tarihli dilekçesi ile davacının sulh nedeniyle maddi tazminat talebinden feragat ettiğinden, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını belirtmiştir.
Davalı …’e, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı yanın yargılama sırasında maddi zararı karşılandığından maddi tazminat talebinden feragat ettiği, olay tarihinde dava dışı …’in sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken şerit ihlali yaparak ön ilerisinde seyreden davacı …’un sevk ve idaresindeki, diğer davacıların içerisinde yolcu olarak bulunduğu araca çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, trafik kusur bilirkişisinden alınan raporda, davalıların işleteni ve sigorta şirketi olduğu aracın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunun, davacıların ise kusurunun bulunmadığının tespit ediliği, … Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı”ndan alınan raporda davacı …’nın meydana gelen kaza nedeniyle %26 oranında maluliyetinin meydana geldiği ve iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, diğer davacıların ise yaralanmalarına ilişkin kayıtların dosyaya celp edildiği, kazanın meydana gelmesinde dava dışı araç sürücüsünün %100 kusurlu olması nedeniyle davacıların manevi tazminat talep edebileceği, davacı …’nın maluliyet raporu, diğer davacıların tedavi evrkaları, soruşturma dosyası kayıtları, tarafların sosyal ekonomik durumu ve olayın oluş şekline göre davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, gerekçesi ile maddi tazminata ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine; davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 15.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL manevi tazminatın 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalı …’ten tahsiline karar verilmiş hüküm davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, kazadan sonra sürücü olan oğlunun başından aldığı darbe nedeniyle olay yerinden ayrılarak hastaneye götürüldüğünü, bu nedenle kaza tespit tutanağının sadece davacıların beyanına göre tanzim edildiğini, bilirkişi raporunun da sadece kaza tespit tutanağına göre tanzim edildiğini, kazaya ilişkin deliller toplanmadığı gibi, mahallinde keşif de yapılmadığını, her ne kadar kazanın işleteni olduğu aracın sürücüsünün takip mesafesini korumadığından kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, kazanın davacının sürücüsü olduğu araç ile şerit ihlali yapmasından meydana geldiğini, bu nedenle kaza tespit tutanağına göre kusur tespitinin hatalı olduğunu, ayrıca hükmedilen manevi tazminatın da ekonomik durum ve paranın satın alma gücü gözetilmeden verildiğini fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece, davacıların maddi tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat taleplerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından kusur durumuna ve manevi tazminat miktarına ilişkin olarak istinaf edilmiştir.
Kaza tespit tutanağında; “… plakalı sürücüsü tespit edilemeyen otomobilin, Kuzey Çevre Yolundan Samsun istikametine seyrederken … Barajı Köprüsü üzerine geldiğinde aynı istikamette önünde seyretmekte olan … idaresindeki … plakalı otomobilin arka kısmına çarptıktan sonra aracı savurarak gidişe göre sağ tarafa bankete çarpması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü önlerinde giden araçları güvenli bir mesafeden takip etmemek (yakın takip) kuralını ihlal ettiği, … plakalı otomobil sürücüsünün ise kural ihlalinin bulunmadığı” denilerek olayın oluş şeklinin tespit ediliği görülmüştür.
Ceza soruşturmasında ifadesine başvurulan davacılar … ve … araçlarına, arkadan gelen aracın çarpması ile kazanın meydana geldiğini beyan etmişlerdir.
Ceza soruşturmasında dinlenen … ise kazaya ilişkin ifadesinde “Ben … plakalı araç ile çevre yolunda seyir halinde idim, kazayı gördüm. … … marka aracın şoför koltuğundan üzerinde açık renk tişört bulunan zayıf bir şahıs indi. Şahıs ayakta zor duruyordu ve alkollü idi. Yanında iki şahıs daha vardı. Onlarda alkollü idi, Hatta araçlarındaki bira şişelerini iki yolun arasından köprüden aşağıya attılar, Ben de ‘siz bira şişelerinizi mi atıyorsunuz oradan’ diye sordum. Koyu renk tişörtlü gençte ‘biz kola şişesi atıyoruz’ dedi. Bir süre sonra şoför olan şahsı yanındaki şahıslar yoldan ters istikamete yayan bir şekilde kaza mahallinden gönderdiler, Kazaya karşıan diğer aracında … marka aracın 100 m. İlerisinde bariyerlere dayanmış olarak gördüm. …… Yardımcı oldum. Bir süre sonra ticari taksi geldi. İçerisinden … aracın sürücüsünün babası ve kardeşi olduğunu söyleşen şahıslar geldi. Taksiden inen genç şahıs bana doğru küfür ederek geldi ve ‘… nerede benim aracıma niye çarptınız’ dedi. Bende ‘şoför ben değilim, sadece yardım ediyorum’ dedim. Ondan sonra … Marka araç şoförüne yönelip küfürler etti, Bir süre … marka araçtakilerinde yakınları geldi ve yaralı yakınlarına yardım etmeye çalıştılar, ancak … marka aracın yakınları onlara da küfürler ettiler, … Marka araçtakiler hiçbir şekilde kargaşa çıkarmadılar, zaten yaralı olduklarından kendi can derdine düştüklerini gördüm. Gayet saygılıydı. Ancak … araçtakiler alkollü oldukları için her tarafa saldırdılar, bağırıp çağırdılar küfür ettiler. ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Ceza soruşturmasında; araç sürücüsü … ise; arkadaşları ile gezerken ve kendi şeridinde seyir halinde iken, diğer aracın sinyal vermeden şeridine girmesi nedeniyle aracın sağ arka tampon kısmına vurduğunu, yanında bulunan arkadaşının ise sağlığından endişelenip kendisini bir araca bindirerek hastaneye gönderdiğini, olayın şoku ile kimliklerini, ehliyetini, cüzdanı ve telefonunu araçta unuttuğundan hastanede tedavi olmadığını, birlerinin yardımı ile ailesine ulaştığını ve ailesinin kendisini aldığını beyan ettiği, yine … ile aynı araçta bulunduğunu beyan eden …’un da …’in beyanlarını teyit ettiği, UYAP Sisteminden yapılan kontrolde Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/504 E. 2021/340 K Sayılı kararı ile delil durumuna göre davalıya ait araç sürücünün alkollü olarak önündeki aracı yakın takibi sonucunda meydana geldiği ve tam kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı kabul edilerek …’in cezalandırılmasına karar verildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi, sanığın istinaf incelemesi sonucunda da; tanık beyanına göre araç sürücünün alkollü şekilde kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle bilinçli taksir uygulanması gerektiği halde uygulanmamış olmasını eleştirerek, hükümde uygulanan ceza maddesi ve yargılama gideri düzeltilerek istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verildiği kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda; alkollü olduğu iddia edilen, ancak olay yerinden ayrılması nedeniyle alkollü olduğuna dair resmi belge bulunmayan, davalıya ait araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki araç ile olay mahalli olan otoyolda seyri sırasında kendi aracı ile ön ilerisindeki davacıya ait araç arasında takip mesafesini korumayarak ve şerit değiştirme manevrasına bağlı olarak çarpması ile meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş, mahkemece alınan rapor karar vermeye yeterli görülerek davanın esası hakkında karar verilmiştir.
Davalı, kazanın kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde olmadığını ileri sürmüş ise de, ceza dosyasında alınan beyanlara, davalıya ait araç sürücüsünün aşırı derecede alkollü olduğunun anlaşılmasına ve kaza sonrasında olay yerinden uzaklaştırılmasına, kaza tespit tutanağında belirlenen araç üzerindeki hasarlı kısımlara göre kazanın davalıya ait araç sürücüsünün ön ilerisinde davacıya ait aracı yakın takip etmesinden meydana geldiğinin anlaşılmış olmasına, Ceza dosyasında kazanın oluş şekline ilişkin olarak, maddi vakanın da kesinleşmiş olmasına göre davalının kusura ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalının manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf sebeplerine gelince; Mahkemece, 12/07/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların yaralanması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; davacılar için takdir edilen manevi tazminatın, davacıların yaralanmasının şekli ve niteliği, maluliyet oranı, iyileşme süresi, görülen tedaviler, olayın meydana geliş şeklinin davacılar üzerindeki etkisi, zararın ağırlığı, davalıya ait araç sürücüsünün kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda uygun takdir edildiği görülmüştür.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemece kabul edilen olayın oluş şeklinin delil durumuna uygun olmasına ve kabul edilen oluş şekline göre tespit edilen kusur raporunun karar vermeye elverişli olmasına, hükmedilen manevi tazminat miktarının hakkaniyet ve nesafet ölçüsünde tespit edilmiş olmasına göre; davalı …’in tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …’in yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.571,13 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 350,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.220,19 TL harcın davalı …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 20/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.