Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3300 E. 2022/1089 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar,,,
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

,

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

,,,

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2019
NUMARASI : ,,,
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı … … vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 09/11/2014 tarihinde, müvekkili … … …’ın işleteni ve sürücüsü olduğu araç ile seyir halinde iken, yan koltukta oturan …’un direksiyona müdahalesi sonucunda müvekkilleri … … ve … … …’ın müşterek çocukları, … …’ın vefat ettiğini, diğer müşterek çocukları olan müvekkili … …’ın ağır şekilde yaralandığını, müvekkilleri … ve …’nin kızları …’in vefatı nedeniyle desteğinden mahrum kaldıklarını 02/02/2015 tarihinde … şirketi müvekkili … …’a 20.600,37 TL destek tazminatı ödemiş ise de ödemenin yetersiz olduğunu, bu nedenle destek tazminatı talep ettiğini, aynı kazada yaralanan …’nin de maddi zararları meydana geldiğini, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde … hakkında dava açılmış ise de delil yetersizliğinden beraat kararı verildiğini ve kararın temyiz aşamasında olduğunu, ayrıca kazanın meydana gelmesinde sürücü şahsın tam kusurlu olması halinde dahi zararlarının … teminatı kapsamında olduğunu, bu nedenle Müvekkili …’nin de destek zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak … …’ın vefatı nedeniyle … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yine … …’ın yaralanması nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
21/03/2017 tarihli dilekçesinde müvekkili … …’ın yaralanması nedeniyle cismani zarar nedeniyle talebinin 500,00 TL’sinin çalışma gücünün azalmasından ya da kaybedilmesinden kaynaklanan zararlara ilişkin, 500,00 TL’sinin tedavi giderlerine ilişkin olduğunu belirtmiştir.
Davacılar vekili talep artırım dilekçesinde; davacı … …’ın maluliyeti nedeniyle taleplerini 162.958,67 TL’ye, davacı … … için taleplerini 41.225,94 TL’ye artırdıklarını belirtmiştir. Duruşmada ise tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin devam ettiğini, bu hususta da bilirkişi raporu alınmasını istemiştir.
Davacılar vekili 24/06/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için talep ettikleri tedavi giderini de 7.725,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … Şirketi; usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu; olay tarihinde davacı …’nin sürücüsü ve işleteni olduğu araç ile tek taraflı trafik kazasında, kızı olan davacı … …’ın yaralandığı, kızı … …’ın ise vefat ettiği, davacılar … ve …’ın ölenin anne ve babası olduğu, davacı …’nin yaralanması nedeniyle alınan maluliyet raporunda çalışma gücünü %12,1 oranında kaybettiği ve erişkin olması halinde 6 ay süre ile iş göremez kaldığının tespit ediliği, aktüer bilirkişiden alınan raporda, davacıların …’in vefat nedeniyle destek tazminatının, … … için 98.135,67 TL, … … için 41.225,94 TL olarak hesaplandığı, … …’ın maluliyet zararının ise 162.958,67 TL olarak hesaplandığı, davacı …’nin tedavi giderine yönelik alınan raporda ise; yol ücretinin 2.379,08TL, hastanede yatış süre için refakatçi giderinin 540,00 TL, bakıcı giderinin ise 4.806,00 TL hesaplandığı, tüm deliller değerlendirildiğinde, davacı …’nin 162.958,67 TL iş göremezlik tazminatını talep etmekte haklı olduğu, tedavi giderleri yönünden ise bilirkişi tarafından tedavi gideri, yol ve bakıcı gideri üzerinden hesaplama yapılmış ise de; davacı tarafından bakıcı gideri talep edilmediğinden ve hastanede annesinin refakatiyle tedavi gördüğünden 4806,00 TL bakıcı giderinin talep edilemeyeceği, bu nedenle tedavi giderinin 2.919,08 TL’sini talep etmekte haklı olduğu, davacılar … ve …’nin destek zararı yönünden ise bilirkişi tarafından hesaplanan destek tazminatı miktarlarının uygun olduğu, sürücünün tam kusurlu olması halinde dahi kusurun destek görenlere yansıtılamayacağından … …’ın da destek zararını talep edebileceği ancak davacı … tarafından 1.000,00 TL talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak bu miktar üzerinden talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; davacı … için 1.000,00 TL, davacı … için 41.225,94 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, davacı … …’ın davasının kısmen kabulü ile 162.958,67 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 2.919,08 TL tedavi gideri olmak üzere 165.877,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davacı … ve davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İstinaf dilekçesinin … adına verildiğini; mahkeme kararında …’nin tam kusurlu olduğunun kabul edildiğini, belirtilen dosyada ceza yargılamasının henüz sonuçlanmadığını, müvekkilinin tam kusurlu olmasının bu davanın sonucunu etkilemeyeceğini, ancak müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, bu nedenle kararın düzeltilmesini talep ettiklerini, …’in direksiyona müdahalesi ile kazanın meydana geldiği, …’in kolundaki kırıkların da bundan kaynakladığını belirterek, bu nedenle gerekçedeki …’nin tam kusurlu olduğuna ilişkin değerlendirmenin düzeltilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların taleplerinin değerlendirilmesi için kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, mahkemece Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporunda; yolcu konumundaki …’un direksiyona müdahale etmesi halinde sürücünün tali, dava dışı yolcu …’un asli kusurlu olacağı, …’in direksiyona müdahale etmemesi halinde ise sürücü …’nin tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, bu nedenle kusur durumu netleştirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, savcılık soruşturması sırasında alınan raporda da, sürücünün tali, direksiyona müdahale eden …’in ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dolayısı ile müvekkilinin sorumluluğu olmayacağı aksi kanaatte olunur ise %25 kusura göre müvekkilinin sorumluluğuna gidilebileceğini; bu nedenle İTÜ’den yahut … Heyetinden rapor alınması gerektiğini, kaza esnasında müteveffa ve yolcular emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusurlu olduğu, emniyet kemeri takılması halinde zararın meydana gelmeyecek olduğunu, Davacı …’nin destek zararının da teminat dışı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedeni zarar ve ölüm nedeniyle maddi tazminat istemidir. Davacı …’nin meydana gelen kazada yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik ve tedavi gideri, …’in vefatı nedeniyle de anne ve babası olan davacılar tarafından destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talep edilmiştir.
Davacılar dava dilekçesinde, davacı …’nin sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken araç içerisinde yan koltukta oturan dava dışı …’un direksiyona müdahalesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini belirterek, araç sigortasından maddi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Araç sürücüsü … olaya ilişkin yapılan ceza soruşturmasında da, aynı savunmada bulunması üzerine, meydana gelen kaza nedeniyle Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde sanık sıfatıyla … … ve araçta yolcu olarak bulunan … hakkında taksirle ölüme neden olmak suçundan dava açıldığı, dava neticesinde mahkemenin 2015/124 E. 2015/162 K. Sayılı 24/11/2015 tarihli kararı ile …’un delil yetersizliğinden beraatine, … … hakkında ise eyleminin sübuta erdiği kabul edilmekle birlikte kızını kaybetmiş olması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, … hakkındaki beraat kararının temyiz edildiği henüz kesinleşmediği, dosyaya kazandırılan Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararı ve yazı cevaplarından anlaşılmaktadır.
Mahkemece meydana gelen kazada yaralanan ve vefat edenin yolcu olması nedeniyle gerekçesinde açıklandığı üzere davanın sonucuna etkili olmayacağı düşünülerek kusur raporu alınmadığı, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden alınan 19/03/2015 tarihli raporda, alternatifli değerlendirme yapılarak …’un direksiyona müdahale etmesi neticesinde kazanın meydana gelmesi halinde …’un asli kusurlu, … …’in ise vefat eden kızına emniyet kemeri taktırmadığı için tali kusurlu olacağı; …’un direksiyona müdahalesi olmaksızın kazanın meydana geldiğinin kabulü halinde ise araç sürücüsü … …’in asli ve tam kusurlu olacağı yönünden görüş bildirdikleri görülmüştür.
1-Trafik kazası nedeniyle ZMMS kapsamında … şirketi hakkında açılan davalarda, … şirketi KTK’nın 91. maddesi gereğince, işletenin Yasa’nın 85/1. maddesi kapsamında kalan zararlarından sorumlu olduğundan, talep edilen zararın bu kapsamda kalıp kalmadığının doğru şeklide tespit edilmesi gerekmektedir.
İşleten ve … şirketinin kusursuz sorumluluğu bulunmakla birlikte KTK’nın 86. maddesinde “(1)İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. (2) Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.” denilerek, sorumluluğu kaldıran nedenler ve ispat yükü düzenlenmiştir. Sorumluluğu kaldıran nedenlerin varlığı halinde işleten ve … şirketinin de sorumluluğuna gidilemeyeceğinden mahkemenin buna ilişkin iddiayı değerlendirilmesi gerekir.
Diğer yandan; KTK ve ZMMS Genel Şartları gereğince, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, işletenin sorumluluğunu üstendiğinden, işletene ait aracın ZMMS sigortasının, işletenin zararlarından sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu nedenle, meydana gelen trafik kazası neticesinde araç içindeki yolcunun vefatı ve yaralanmış olması, … şirketinin koşulsuz sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden, özellikle kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğinin ileri sürülmesi halinde bu iddiaların değerlendirilmesi, iddiaların ispatı açısından açılmış ceza davası var ise Ceza Mahkemesindeki maddi vakanın oluşuna ilişkin kabulü hukuk hakimini bağlayacağından kesinleşmesi beklenilmelidir.
Somut olayda; araç sürücüsü ve işleteni olan davacı … vekili, istinaf dilekçesinde dahi, kazanın araç sürücüsü ve işleteni olan müvekkilinin kusurundan meydana gelmediğini, üçüncü bir kişinin kusurundan meydana geldiğini belirterek tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı … şirketi de, kazanın üçüncü kişinin kusurundan meydana geldiğinden bahisle sorumluluğu olmadığını savunmuştur.
Yukarıda da açıklandığı üzere kazanın sürücünün kusuru ve araçtan kaynaklanan bozukluk olmaksızın üçüncü bir kişinin kusurundan meydana gelmesi halinde işleten ve dolayısı ile … şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, öncelikle davacı vekiline HMK’nın 31. Maddesi gereğince, davanın araçta yolcu olarak bulunan …’un kusuruna dayalı mı açıldığı hususu açıklatılarak, sürücü ve işletenin kusuru nedeniyle de davanın açıldığının anlaşılması durumunda, … … ve … hakkında Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ceza davasında kabul edilecek kazanın oluş şekline göre kusur durumu değişebileceğinden ve ceza mahkemesi dosyasında kabul edilecek maddi vakanın oluş şekli TBK’nın 74. maddesi gereğince hukuk hakimini de bağlayacağından, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/124 E. 2015/162 K. Sayılı 24/11/2015 tarihli kararının kesinleşmesi beklenerek, maddi vakanın oluş şekli kesin olarak tespit edildikten sonra, gerektiğinde kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise; her ne kadar mahkemece kazanın meydana gelmesinde … … kusurlu olsa dahi zararlarından … şirketinin sorumlu olduğu denilmiş ise de; İşletenin maddi zararları … teminatı kapsamında olmadığından, araç işleteni olan davacı … … lehine kızı …’in vefatı nedeniyle destek tazminatına hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
Bu itibarla; davacı … … vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, meydana gelen kaza nedeniyle Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesine açılan davanın kesinleşmesi beklenerek, maddi vakanın ve kazanın oluş şekli kesin olarak tespit edildikten sonra, kusur ve davalının sorumluluğu çerçevesinde değerlendirme yapılarak, hüküm sadece davacı … ve davalı tarafından istinaf edilmiş olduğundan doğan usulü kazanılmış haklarda korunarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacı … vekilinin ve davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … … ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 16/07/2019 tarihli 2016/844 Esas 2019/631 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı … … vekilinin ve davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf edenler tarafından yatırlanan “istinaf karar ve ilam harcının” istek halinde istinaf eden taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2020/5855 E. sayılı dosyasına yatırılan 353.146,22 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.