Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3299 E. 2022/1244 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/3299 – 2022/1244
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3299
KARAR NO : 2022/1244

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2019
NUMARASI : 2018/616 Esas 2019/649 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 29/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde: Davacının 21/11/2014 tarihinde, davalı … idaresindeki aracın çarpması neticesinde yaralandığını, Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/797 E – 2017/428 K sayılı dosyasında alınan kusur raporunda davacının kusursuz, davalı …’un asli ve tam kusurlu bulunduğunu, davacının yaralanması nedeniyle önceden temizliğe gittiği evlere şu anda gidemediğini, davacının kazadan sonra hayatının eskisi gibi olamayacağını, bu nedenle psikolojik tedavi aldığını, uzun süre aynı yerde oturduğunda veya yattığında bacağının sertleştiğini, davalı …’un araç sürücüsü, davalı …’nın araç maliki ve davalı sigortanın ise ZMMS şirketi olması nedeniyle sorumluluklarının bulunduğunu, davacının iş gücü kaybı ve manevi zarara uğradığını belirterek şimdilik 10,00 TL geçici iş gücü kaybı, 10,00 TL kalıcı çalışma gücü kaybı tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden tahsilini talep etmiş;
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde; davanın zaman aşımına uğradığını, derdestlik olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddedilmesi gerektiğini, kaza nedeniyle davacı …’a 67474, 85 TL tazminat ödemesi yapıldığını, davacının herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını, davada alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, 2015/797 Esas sayılı dosyada Eskişehir 7. ASCM’nce aldırılan bilirkişi raporu ve verilen karar ile davalı …’un tam kusurlu, davacının kusursuz olduğu belirlendiğinden, yeniden kusur incelemesi yapılmasına gerek görülmediği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulundan alınan raporda, davacı …’ın 21.11.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, Adli Tıp raporu ile davacının daimi maluliyetinin oluşmadığının belirlenmesi, sigortaca yapılan 67.474,85 TL’nin maddi tazminat ödemesi gözetildiğinde davacının geçici iş göremezlik süresi nedeniyle maddi tazminat alacağının kalmadığı anlaşılmakla, tüm davalılara yönelik maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerektiği,
Davalı …’un tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermesi, davalı …’nın araç maliki olarak sürücünün kusuruna tekabül eden davacı zararından sorumlu bulunması, davacının kazaya bağlı olarak 4 ayda iyileşebilecek şekilde yaralanması ve bu süre içerisinde geçirdiği tedavi süreci, tarafların sosyal ekonomik durumları gözetildiğinde davacının yaşadığı manevi sıkıntı ve acı dikkate alınarak manevi tazminat takdir edildiğinden bahisle, Davacının maddi tazminata ilişkin talebinin reddine, Davacının manevi tazminata ilişkin davasının kısmen kabulü ile, 20.000 TL. manevi tazminatın 21/11/2014 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalı … ile … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece manevi tazminatın kısmen kabulüyle 20.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davacıya ödenmesine karar verildiğini, davalılar … ve … vekili tarafından kararın istinaf edildiğini, davalıların istinaf başvurusunun reddine ve davacı lehine maddi tazminata hükmedilmesi gereği kalıcı maluliyet oranının tespit edilmesi ve manevi tazminat taleplerinin tam kabulüne hükmedilmesi gerektiğini, ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 27.05.2019-10560 karar sayılı raporunda davacının kazaya bağlı yaralanması sebebiyle maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı gerekçesi ile maluliyet tayinine mahal olmadığının belirtildiğini, bu rapora itiraz ederek … Tıp Fakültesi Engelli Sağlık Kurulu’nun 27.04.2019 tarihli raporunun dikkate alınmadığını, söz konusu raporda davacının engel oranının %17 olarak belirlendiğini belirttiklerini, davaya konu kazadaki yaralanması sonucunda davacının sağ bacak liflerinin koptuğunu, sağ diz kapağında, sağ kalça ve sağ ayağında kalıcı hasar meydana geldiğini ve sağ ayağında duyu ve kas kaybı meydana geldiğini, davacının yaşadığı kalıcı maluliyet, … Tıp Fakültesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu’nun raporuyla sabit iken ve raporlar arasında açıkça çelişki mevcut iken mahkemece Adli Tıp Genel Kurulundan yeniden rapor alınması yönündeki talepleri incelenmeksizin, davacının yaşadığı kalıcı maluliyet yok sayılarak maddi tazminat talebinin reddine karar verildiğini, davacının kalıcı maluliyetinin tespiti gerektiğini, Diğer taraftan Adli Tıp Kurumu’nun rapora dayanak yaptığı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri yönetmeliğinin kaza tarihi itibariyle MÜLGA olduğunu, Bu yönetmeliğe dayanarak rapor hazırlanmasının hatalı olduğunu, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın psikolojik ve bedensel olarak büyük zorluklara düçar olan davacının manevi rahatlama yaşamasını sağlamaktan uzak olduğunu, davacının kazanın meydana gelmesinden sonra hayata küstüğünü, psikolojik destek görmek ve ilaç kullanmak durumunda kaldığını, Yine kaza nedeniyle ağır depresif davranış bozukluğu, hayata küsme ve asosyal kişiliğe bürünme olduğunu, normal bir insan gibi rahat hareket edemediğini, tuvalet ihtiyacını dahi büyük zorluklarla karşılayabildiğini, hükmedilen tazminat miktarının psikolojisi sarsılan ve halen ruhsal bunalımda olan davacının acısını bir nebze olsun dindirmekten uzak olduğunu, manevi tazminat talebinin tamamen kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davalı … ve … vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece kusur incelemesi yapılmadan TBK 74/2 maddeye aykırı olarak Ceza Mahkemesindeki kusur oranına itibar edilerek karar verildiğini, tarafların kusur oranının (dosya bilirkişiye sevk edilerek) ayrıca belirlenmesi gerektiğini, Davacının maluliyeti olmadığı ATK raporu ile belirlenmesine ve sigortadan 67.474, 85-TL para aldığı da sabit olmasına rağmen davacı lehine takdir edilen manevi tazminatın dosya kapsamına, delil durumuna ve özellikle davacının maluliyetinin olmaması hususlarına göre çok yüksek olduğunu, davalıların ekonomik durumunun da manevi tazminat belirlenirken dikkate alınmadığını belirterek kararın davacı aleyhine kaldırılmasını ve dosyanın kusur incelemesi için yerel mahkemeye gönderilmesini, olmadığı takdirde manevi tazminatın dosya kapsamına, delil durumuna uygun olarak düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İstinaf edenlerin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, davalı tarafın sürücüsü, işleteni ve ZMMS şirketi olduğu aracın, bir başka araçla karıştığı trafik kazası sonucu, dava dışı çarpılan aracın savrularak o esnada kaldırımda bulunan davacıya çarpması neticesi yaralanan davacının davalılardan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan İstanbul ATK Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunca düzenlenen 27.05.2019 tarihli raporda davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, 4 ay geçici iş göremezlik süresi tespit edildiği, davalı sigorta şirketince davacının başvurusu üzerine iş bu dava tarihinden önce 26.01.2017 tarihinde 67.494,00TL tazminat ödemesi yapıldığı, bu duruma göre davacının iş göremezlik zararının fazlası ile karşılandığının kabulü ile davacının cismani maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Maluliyet raporunu düzenleyen İstanbul ATK Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunca, söz konusu rapor düzenlenmeden önce 27.02.2019 tarihli yazı ile davacı hakkında rapor düzenlenebilmesi için; “1-Dava konusu olayla ilgili başvurduğu tüm sağlık kuruluşlarından, olay tarihi ve sonrasında kişi hakkında düzenlenen tüm tıbbi belgelerin (muayene notu, epikrizleri, ameliyat notu) ve kişiye çekilen tüm grafilerin (BT, MR, direkt grafi) asıllarının ya da CD halinde kopyasının (mümkünse DICOM formatında) gerektiğinde kişinin kendisinden de sorulmak suretiyle teminen gönderilmesi, 2-Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi ortopedi kliniğine sevki sağlanarak sol el bileği kırığı ve sağ diz yaralanmasına yönelik nötral sıfır metoduna göre yeni yaptırılacak bilateral ekstremite eklem hareket açıklıklarını dereceleri ile belirtir, sağ ve sol taraf uzunlukları da dahil mukayeseli yapılacak ortopedik muayenesi sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi, 3-Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi nöroloji kliniğine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak ayrıntılı nörolojik muayenesi sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi, 4-Yeni çekilecek kırık/yaralanma alanını içine alan (eklemini gösterecek şekilde) 2 yönlü el bileği grafisi ile ortopedi muayenesi esnasında gerekli görülürse çekilecek diz MR’ının mümkün olduğu takdirde dijital ortamda DICOM formatında teminen gönderilmesi” gerektiği bildirilmiştir. İlgili yazıda belirtilen 1, 2 ve 4 numaralı bentlerde belirtilen hususlar yerine getirilmiş ise de, 3 numaralı bentte bildirilen “Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi nöroloji kliniğine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak ayrıntılı nörolojik muayenesi sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesine” ilişkin eksiklik giderilmeden, davacı hakkında maluliyete dair rapor alınması için dosya ilgili sağlık kurumuna gönderilmiş ve hükme esas alınan 27.05.2019 tarihli rapor düzenlenmiştir. Zira davacının nörolojik muayenesine ilişkin son durum raporu 10.07.2019 tarihinde düzenlenmiş olup, henüz bu rapor dava dosyasına girmeden hükme esas alınan maluliyete dair raporun hazırlandığı anlaşılmaktadır. Yine davacı hakkında … Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen ve dosyada mevcut 27.04.2017 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporu da ATK 2. İhtisas Kurulunca incelenip değerlendirilmemiştir. Davacı tarafın bu hususlara yönelik itirazları da mahkemece gözetilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Kabule göre de; davacının manevi tazminat talebi de bulunmakta olup, bu halde tarafların SED araştırması yapılarak manevi tazminat takdirinde SED da gözönünde bulundurulması gerektiğinden, davacı ve gerçek kişi davalılarla ilgili SED araştırması yapılmaması da doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, İstanbul ATK Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun 27.02.2019 tarihli yazısı ile temini istenen tüm tıbbi bilgi ve belgelere, 10.07.2019 tarihli nörolojik muayeneye dair son durum raporu ve davacı hakkında düzenlenen 27.04.2017 tarihli engelli sağlık kurulu raporu da eklenerek, davaya konu trafik kazası sonucu davacıda meydana gelen yaralanma dolayısı ile davacının geçici ve sürekli iş göremezlik hali olup olmadığı hususunda (taraflar lehine oluşan kazanılmış usulü haklar da gözetilerek) aynı sağlık kurumundan gerekçeli, denetime ve hükme elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmediğinden davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin sair, davalılar … ve … vekilinin tüm istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.09.2019 tarihli, 2018/616 Esas-2019/649 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin sair, davalı … ve … vekilinin tüm istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44.40 TL maktu, davalı … ve … tarafından yatırılan 345.00 TL nispi istinaf karar harcının istek halinde ilgili taraflara iadesine,
3-Davacı ve davalılar … ile … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılacak yargılamada ayrı ayrı dikkate alınmasına,
4-Davalılar … ve … tarafından yatırılan 200.00 TL gider avansından kullanılmayan kısmın, adı geçen davalılara iadesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Eskişehir 1. İcra Dairesinin 2019/11455 Esas sayılı dosyasına yatırılan 38.240,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.