Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3296 E. 2022/1007 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/3296 – 2022/1007
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3296
KARAR NO : 2022/1007

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI : 2017/652 Esas 2019/521 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 15/07/2016 tarihinde market önünde, parketmiş konumunda bulunan aracın park yerinden çıkmak için geri manevra yaparken davacı …’e çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, aracın ZMMS sigorta poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, davacı …’in tedavisi için özel ambulans ve özel taksi tutmak zorunda kaldığını, kendi bakımını yapması için günlüğü 100,00 TL’den bir bakıcı bulabildiğini, bakıcı ücreti ödemeye devam ettiğini, geçirmiş olduğu kaza dolayısıyla duygusal yıpranması ile bedeninde oluşan sürekli iş gücü kaybından dolayı manevi zararın da ayrı değerlendirilmesi gerektiğini açıklayarak, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davacı için şimdilik 50.000,00 TL manevi tazminat, 500,00 TL maddi zarar, 500,00 TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere, 1.000,00 TL maddi tazminat olarak toplam 51.000,00 TL’nin kazanın olduğu 15/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 18/06/2019 tarihli duruşmada davalı sigorta şirketi tarafından kendilerine ödeme yapılması nedeniyle maddi tazminata ilişkin davadan sigorta ve sigortalısı yönünden feragat ettiklerini belirtmiş, davacı …’in dava devam ederken 24/12/2018 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiş, yine davacılar vekili tarafından 26/04/2018 tarihli duruşmada 500,00 TL tedavi ve bakım gideri alacağının 250,00 TL’si tedavi, 250,00 TL’sinin bakım giderine ilişkin olduğu açıklanmıştır.
Davalı … Otomotiv Tic. San. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu kazaya karışan aracı araç kiralama sözleşmesi ile diğer davalıya kiraladığını, bu nedenle davada taraf sıfatı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça müvekkiline yapılan başvuruya istinaden hasar dosyası açıldığını, ancak ibrazı zorunlu evrakların eksik olması nedeniyle yeterli değerlendirme yapılamadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kaan Yaman, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesi, davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat davası yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, bakım gideri ve tedavi giderleri taleplerine ilişkin davanın reddine, 16.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar … ve … Otomotiv Tic. Ve San. A.Ş.’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile muris … mirasçıları davacılar …,…, …, …’ye ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminata ilişkin fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … AŞ. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu kazaya karışmış olan aracın davalı tarafından diğer davalıya kiraya verildiğini, buna ilişkin Araç Kiralama Sözleşmesi ve araç teslim formunun dosyaya sunulduğunu, davalı şirket yönünden davanın husumetten reddi gerekirken, manevi tazminat yönünden hüküm kurulduğunu, davalı şirket yönünden hüküm kurulacaksa bile hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, hükme esas alınan rapordaki kusur oranlarının da hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 15.07.2016 günü sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki aracı ile market önünde, park etmiş araçlar arasından aracını çıkartmak için geri manevra yaptığı esnada, aracının arka kısmında yol içinde ve iki aracın arasında bekleyen yaya …’e çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, kaza sonrası sürücünün ve yayanın (yaralanma nedeniyle ambulans ile) kaza mahallinden ayrılması nedeniyle trafik kazası tespit tutanağı tanzim edilemediğinin belirlendiği, mahkemece bilirkişiden alınan rapor uyarınca olay anını gösteren kayıtların CD çözüm tutanağının da izlenmesiyle kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü Kağan Yaman’ın %50 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in de %50 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Kalecik Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/191 esas nolu dosyasında sanık … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan verilen ceza kararının kesin olduğu, mahkemece hükme esas alınan … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor ile kaza nedeniyle davacının sağ femurda kırık ve sağ kalçada hareket kısıtlılığına bağlı olarak vücut genel çalışma gücünden %17,2 oranında kaybettiği, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, iş göremez kaldığı 9 ay süresince başka birinin bakımına muhtaç olduğunun belirlendiği, davacı …’in davanın devamı sırasında vefat ettiği, mirasçıları tarafından davaya devam edildiği, anılan raporların hükme esas alınmasıyla mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşu ve ceza mahkemesindeki maddi vaka belirlemesi ile uyumlu bulunmasına, her nekadar davalı … A.Ş. vekili tarafından davalı adına kayıtlı aracın diğer davalı …’a kaza tarihini kapsar şekilde kiraya verilmiş olduğu ileri sürülmüş ise de dosya kapsamında ve UYAP ortamında anılan kira sözleşmesinin yer almadığının anlaşılması nedeniyle davalının bu iddiasının ispatlanamamış olmasına, davalı … A.Ş.’nin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu bulunmasına, hükmedilen manevi tazminat miktarları yönünden ise, 6098 TBK’nun 56/1 ve 2 maddesi hükmüne göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51. maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kazada müteveffa davacı …’in % 50, davalı sürücü …’ın %50 oranında kusurlu olması ve yargılama sırasında vefat eden davacı …’in sağ femurda kırık ve sağ kalçada hareket kısıtlılığına bağlı olarak vücut genel çalışma gücünden %17,2 oranında kaybettiği, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, iş göremez kaldığı 9 ay süresince başka birinin bakımına muhtaç olduğunun belirlenmesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, müteveffa davacı …’in kazada yaralanması nedeni ile çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve müteveffa davacı …’in uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre HMK 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı … A.Ş.‘den alınması gereken 1.092,00 -TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 273,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 818,50-TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 14.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.