Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3287 E. 2022/1120 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Hesabı vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 20.02.2016 tarihinde davalı … idaresindeki…plakalı araçla davacı yaya …’a çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kaza tarihinde 76 yaşında ve emekli olan davacının kazadan sonra düzenli olarak hastaneye gitmesi, tedavi görmesi ve ilaç kullanmasının gerektiğini, kaza nedeniyle hem maddi hem manevi zarara uğradığını, diğer davacı …’un …’un oğlu olup İzmir ilinde polis memuru olarak görev yaptığını, babasının yaralanması nedeniyle Ankara’ya gelmek mecburiyetinde kaldığını, iyileşme sürecinde refakat ettiğini, işyerinden 3 ay rapor aldığını, her ay yaklaşık 100,00-TL civarında operasyon parası alamadığını, İzmir’e gidip gelmek zorunda kaldığını, babasının tedavisi için harcamalar yaptığını, medikal malzemeler, taksi fişleri, uçak biletleri gibi zorunlu masrafları olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tüm davalılardan alınarak davacı …’a ödenmesini, şimdilik toplam 1.000,00-TL olarak yol ve diğer masraflar, medical aletler, babasına bakmak için 3 ay rapor alan …’un mahrum kalacağı 100,00-TL civarındaki operasyon parası ve ileride uğrayacağı bütün masrafların kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılardan tahsili ile davacı …’a ödenmesini, davacı … için 5.000,00-TL, … için 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı …’ten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ön inceleme duruşmasında 3.000,00-TL maddi tazminat talebinin 1.250,00-TL geçici, 1.250,00-TL.nın sürekli iş göremezlik tazminatı, kalan miktarın bakıcı giderine ilişkin olduğunu açıklamış, yargılama aşamasında maddi tazminat talebini 13.937,22-TL’ye çıkarmış, … için talep edilen tazminat talebinde 1.083,46-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, kusur durumunun bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiği, SGK tarafından davacıya maaş bağlanıp bağlanmadığının araştırılmasını, tedavi giderlerinden ve bakıcı giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacı …’un taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davalının davacının yola çıktığını gördüğü anda frene basmasına rağmen kazanın meydana geldiğini, tarafların kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının hastane ve sağlık harcamaların Devlet tarafından karşılandığını, davacı … adına talep edilen 1.000,00-TL yol ve diğer masraf taleplerinin yersiz olduğunu manevi tazminat taleplerinin kabul edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücü … yönetimindeki…plakalı otomobilin olay yerine geldiğinde aracın seyrine göre taşıt yolunun solundan sağına doğru geçmeye çalışan 77 yaşlarındaki yaya …’a çarpması sonucu davacı yayanın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davacı yayanın orta refüje kadar geldiği trafik kesildiğinde yürüyüşüne devam ettiği sırada davalı sürücü yönetimindeki aracın sol yan ayna kesimi ile çarptığı anlaşılmakla davacı yaya …’un 2918 sayılı KTK’nun 68. maddesi b bendi ile Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 138. maddesi b bendi hükümlerine aykırı davranması neticesinde meydana gelen olayda %60 oranında, davalı sürücü …’in ise 2918 sayılı KTK’nun 52. maddesi a ve b bendi hükümlerine aykırı, dikkatsiz ve tedbirsiz davranmakla meydana gelen olayda %40 oranında kusurlu olduğu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Raporu ile davacının maluliyetinin %15, bakıcı ihtiyaç süresinin 4 ay, geçici iş görmezlik süresinin 12 ay olduğunun belirlendiği, gerçek maddi zararının 13.937,22-TL olarak hesaplandığı, davacının belgeye dayalı SGK tarafından ödenmeyen toplam tedavi giderinin 783,46-TL olduğu ve kusur indirimi yapıldığında 313,38-TL olduğu, davacı …’un manevi tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığı, tarafların kusur durumları, davacının yaralanmasının niteliği, davacı …’un çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı ve yaşı dikkate alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulü ile,13.937,22 TL maddi tazminatın davalılar … Hesabı ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine, 313,38-TL davacının tedavisine ilişkin zararın davalı …’ten olay tarihi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2.500,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsili ile davacı …’a ödenmesine, davacı …’un manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … Hesabı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Hesabı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; trafik sigortası genel şartları gereğince dava açmadan önce sigorta şirketine başvurmak gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartlarının C.7. maddesi gereğince sigorta şirketine doğrudan dava açılamayacağı, öncelikle sigorta şirketine başvuru yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, davacının maluliyet oranı özürlülük ölçütü yönetmeliğine uygun olarak tespit edilmesi gerektiğini, hükme esas alınan rapor Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği’ne göre düzenlendiğini, trafik sigortası genel şartlarındaki değişiklik ile, değişiklikten sonra meydana gelen kazalarda geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı gideri tazminatının teminat dışı bırakıldığını, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri zararından SGK’nın sorumlu olduğunu, trafik Sigortası Genel Şartlarında 01-06-2015 tarihinde yapılan kapsamlı değişiklik ile teminatın kapsamının yeniden düzenlendiğini, Genel Şartların A.5.b, A.6.k, A.6.o hükümleri ile geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri zararının teminat dışı bırakıldığını, davacının kaza tarihinde emekli ve 76 yaşında olduğunu, 12 ay süre geçici iş göremezlik zararı hesaplanmasının hatalı olduğunu, işinden geçici olarak uzak kaldığını kabul etmenin hayatın olağan akışına aykırı olacağını, bu dönem için geçici iş göremezlik hesabı yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinin asli ve tek sebebinin davacı …’un aniden ve araca çok yakın bir mesafede iken yola çıkması olduğunu, davalının bu kişinin yola çıktığını gördüğü anda frene basmasına rağmen kazanın meydana geldiğini, kazaya sebebiyet verenin davacının kendisi olduğunun olay yeri kaza tutanağında açıkça belirtildiğini, asli kusurlu olduğu dosya kapsamına göre de tartışma dışı olan davacı lehine 2.500-TL manevi tazminata hükmedilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, davacının kaza tarihinde 77 yaşında olmasına rağmen geçici iş göremezlik zararı hesaplandığını, davacı yaşı itibariyle işinden geçici olarak uzak kaldığını kabul ederek geçici iş göremezlik zararından söz edilemeyeceğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalıların HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalı idaresindeki, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmayan aracın davacı yaya …’a çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı ve bakıcı gideri talep etmiş, davacı …’un ise davacının oğlu olduğunu, babasının bakımı için yaptığı tedavi gideri harcamaları ve masrafların davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı …’a ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli … Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41. maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2019 yılı için Maliye Bakanlığınca istinaf kesinlik sınırı 4.400,00-TL olarak belirlenmiştir.
Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 4.400,00-TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 4.400,00-TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. (HMK 341/3) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 4.400,00-TL’yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. (HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece davacı … için 313,38-TL’nın davalı …’ten tahsiline karar verilmiştir.
Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle davacı sayısı kadar dava olduğu kabul edilerek her davacı için hükmedilen tazminat miktarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden davacı … için hükmedilen alacak miktarı kesin olup kesin olan bu karara karşı davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulamaz.
Davalıların davacı …’a yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Davalı sigorta şirketi davacı tarafından, davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, başvuru yapılmadan dava açılamayacağını ileri sürmüş ise de; davanın 28.03.2016 tarihinde açıldığı, dava tarihindeki yasal düzenlemelerde dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun zorunlu olduğuna dair bir hüküm bulunmadığından davalının bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar” özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile; Geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85.maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi: olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde… Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, sözkonusu madde kapsamında kalan belgeli ve … yada özel sağlık kuruluşlarından alınan tedavi giderlerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden, davalı … Hesabı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, ayrıca manevi tazminatın takdirinde TBK.nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalıların istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin davacı … için hükmedilen tazminata yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
2-Davalı … Hesabı vekili ve davalı … vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.122,82-TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL.+243,36-TL.+198,96-TL. nın mahsubu ile kalan 641,10-TL. harçtan davalı … Hesabı (952,05-TL. – 243,36-TL.) 708,69-TL.den sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
4-Başvuran taraflarça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 21.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.