Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/328 E. 2021/1058 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2018
NUMARASI : ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/06/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartların yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı minibüs sürücüsünün kavşakta hızını yavaşlatmaması nedeniyle yoldan çıkması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, araç içinde yolcu olarak bulunmakta olan davacının yaralanarak geçici ve sürekli iş göremezliğe uğradığını, kazada sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağında tespit edildiğini, sigorta şirketinin yapılan başvuruya rağmen ödeme yapmadığını belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde açtıkları davada 500,00 TL geçici iş göremezlik, 2.500,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiş; talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlikten kaynaklanan talebini 7.801,53 TL’ye, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan talebini 69.884,42 TL’ye yükseltmiş ve tüm dava değeri yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusur ve maluliyetin tespitinin gerektiğini, sorumluluklarının poliçe teminat limiti ve sigortalının kusur oranı ile sınırlı olduğunu, aracın servis hizmeti verdiği anlaşılmakla olayın iş kazası olup olmadığının ve bağlanan peşin sermaye değerlerinin tespitinin gerektiğini, yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; araç içinde yolcu olarak bulunan davacıya yüklenebilecek kusur bulunmadığı, kazada tüm kusurun sigortalı araç sürücüsünde olduğunun kabul edildiği, davacıda meydana gelen maluliyet tespiti için alınan ATK raporlarından genel şartlar gereğince Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği esas alınarak hazırlanan raporun esas alındığı, bu raporda davacının sürekli iş göremezlik oranının %10 olduğunun ve geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğunun belirlendiği, hesap bilirkişisinden alınan raporun denetime elverişli olduğu ve bu raporda davacının 7.801,53 TL geçici iş göremezlik ve 69.884,42 TL sürekli iş göremezlik zararının olduğunun rapor edildiği, taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren ve araç ticari olduğundan avans faizi işletildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 7.801,53 TL geçici iş göremezlik, 63.960,67 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 71.762,20 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, olayın trafik-iş kazası olması, sigorta şirketinin rücu muhatabı bulunması ve … tarafından bağlanacak iş kazası gelirinin hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiğinden davacıya iş kazası bildirimi yaparak gelir bağlanması için …’ya başvuru yapması için süre verilmesi ve bu hususun bekletici mesele yapılması taleplerinin karşılanmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanma nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli işgücü kaybı tazminatının ZMMS sigortacısı davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; …’nun hangi tedavi giderlerinden sorumlu olduğu, … tarafından karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde belirlenmiş ve sınırlandırılmış olup, anılan kanun kapsamı dışına çıkılarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.maddesinde yapılan genel şartlardaki düzenlemeler ile …’nun sorumluluk kapsamının genişletilmesi, bir kanun maddesinin idarenin yapmış olduğu bir düzenleme ile değiştirilmesi mümkün olmayıp, …’nun sorumluğunun kapsamını belirleyen KTK’nun 98.madde hükmüne aykırı olacak şekilde düzenlenen Genel Şartlardaki bu yöndeki bir belirlemenin, KTK’nun 92.maddesine 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonucu eklenen (i) maddesi nedeniyle yasal hale geldiği de söylenemeyeceğinden mahkemece geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında karşılanması gerektiğine dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına; iş kazasının varlığı ve … tarafından sigortalıya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler olması, gelir bağlanması halinde ödemeler ile gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere … tarafından işverene ödetileceği, eğer iş kazası üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse anılan ilk peşin sermaye değerinin yarısının zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edileceği 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 21.maddesindeki düzenlemenin gereği ise de davacıya maluliyeti ve iş göremezliği nedeniyle herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı bağlanmışsa ilk peşin sermaye değerlerinin bildirilmesi hususunda …’ya yazılan müzekkereye verilen cevapta, davacıya trafik kazası sebebi ile geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, peşin sermaye değerinin olmadığının bildirilmiş olması karşısında mahkemece hüküm altına alınan tazminattan indirimi gereken bir tutar bulunmadığının anlaşılmasına, davacının iş kazası bildirimi yaparak gelir bağlanması için …’ya başvuru yapıp yapmaması kendi ihtiyarinde olan bir davranış olup davacının böyle bir başvuruda bulunmaya zorlanmasına dair yasal bir zorunluluk bulunmamasına göre talep konusu tüm tazminatlardan davalının sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalıdan alınması gereken 4.902,07 TL nısbi istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 1.226,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.676,07 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak, Hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan 150,00 TL istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde adı geçen davalıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK ‘nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.