Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3262 E. 2022/1097 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/3262 – 2022/1097
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3262
KARAR NO : 2022/1097

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2019
NUMARASI : 2018/550 Esas 2019/534 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

MİRASÇI :

İHBAR OLUNAN :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 10.03.2012 tarihinde davalı …’un sevk ve idaresindeki, diğer davalı …’a ait olup dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS sigortası ile sigortalı olan aracın karıştığı kazada anılan araçta yolcu olarak bulunan davacının desteği …’ın vefat ettiğini belirterek şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın davalılardan, 75.000-TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat bakımından dava değerini 109.564,81-TL olarak arttırmıştır.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, talebin zamanaşımına uğradığını, kazanın meydana gelmesinde vefat edenin de kusurunun bulunduğunu, müteveffanın kaza sırasında emniyet kemeri takmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesi, davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat talepleri bakımından; davanın kabulü ile, 109.564,81-TL’nin davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 10/03/2012 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden ise 18/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat talepleri bakımından; davanın kısmen kabulü ile, 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; kaza tarihinde kaza yapan aracın dava dışı … Sigorta tarafından düzenlenmiş ZMM sigorta poliçesi bulunduğunu, anılan sigorta şirketinin tasfiye edilmiş olmasının tüzel kişiliğine etkisi bulunmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 10.03.2012 tarihinde sürücü …’un kullandığı minibüs ile seyri sırasında olay yeri kavşağa yaklaştığı sırada sağ önünde bulunan uyarıcı ve ışıklı kavşak yaklaşım levhasına rağmen, orta refüjle bölünmüş tek yönlü çok şeritli yolda aşırı hızla viraja giriş yaptığı sırada; direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle meydana gelen kazada aracının orta otomatik kapısının açılarak, araç içerisinde yolcu olarak bulunan … ve …’ün araçtan fırlayıp karşı yoldan gelen araçların yol bölümüne düşmesiyle hayatlarını kaybettikleri kazanın meydana gelmesinde sürücünün tam kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca meydana gelen kazada davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sırasında ATK dan alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde, davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğu, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 29.04.2019 tarihli bilirkişi raporu uyarınca davacı için 109.564,81-TL tazminat hesaplandığı, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, kararın hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik istinaf edilmiş olması da gözetildiğinde, 6098 TBK’nun 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51. maddesinde yer alan “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, davacının eşi …’ın kaza yapan araçta yolcu olması ve kazanın meydana gelmesinde kusursuz olması, sigortalı araç sürücüsü davalı …’un kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olması, tarafların sosyal ekonomik durumu, davacının kazada eşini kaybetmesi nedeniyle çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, ödenecek tazminat miktarı, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacının uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı … vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, kaza yapan araç olay tarihi itibari ile dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış ise de, adı geçen sigorta şirketinin bütün branşlardaki ruhsatı iptal edildiğinden dava … yöneltilmiştir. … Yönetmeliğinin 9-ç maddesi uyarınca motorlu aracın teminat altına alındığı trafik sigorta şirketinin ruhsatının iptal edilmiş olması halinde sigorta şirketinin sorumlu olduğu teminat … tarafından üstlenilmiştir. Bu halde karayolu üzerindeki bir aracın işletme halindeyken, sürücünün eylemi ile meydana getirdiği zararlardan işletenin sorumlu olduğunun ve dolayısıyla işletenin sorumluluğunu karşılamak amacı ile yapılan zorunlu mali mesuliyet sigortasının (ve dolayısı ile tüm branşlardaki ruhsatı iptal edilen sigorta şirketinin sorumluluğunu üstlenen davalı …) da bu zararları karşılaması gerektiğinin kabulü gerekir. Açıklanan nedenle davacının sigorta şirketinin sorumlu olduğu teminatı üstlenen davalı … davayı yöneltmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafından yatırılması gereken 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden davalı … tarafından yatırılması gereken 7.484,37-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 2.172,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.311,97-TL harcın adı geçen davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyizi kabil olmak üzere 21.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.