Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3248 E. 2022/1185 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ .
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2019
NUMARASI :….

KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 14.09.2014 tarihinde … Bulvarında … … Kapısı yakınlarında davalılardan … yönetimindeki … plakalı çekici ve … plakalı dorse araç ile … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın çarpışmaları ile meydana gelen maddi hasarlı kaza sonrası sürücüler araçlardan indikten sonra ve hiç bir tedbir almadan beklenirken bir süre sonra… sevk ve idaresindeki … plakalı araçla … plakalı dorseye çarpması ile ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, olayda davacılar … …’ın eşi, …’ın babası, … ve … oğlu olan …’ın öldüğü, davacıların bu şekilde destekten yoksun kalma zararlarının oluştuğu, … …….. plakalı çekici ve … plakalı dorsenin davalı sigorta şirketince ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılar …, … için ayrı ayrı şimdilik 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 1.000,00 TL cenaze ve def’in masraflarının davacı anne … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davacı eş … için 30.000,00 TL çocuk … için 15.000,00 TL anne … için 15.000,00 TL, baba … için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili; davacı eş … … için maddi zarar 144.033,00 TL, davacı çocuk … için maddi zarar 59.132,10 TL, davacı Baba … maddi zarar 40.016,90 TL, davacı anne … için maddi zarar 48.187,77 TL olmak üzere toplam 291.369,77 TL olarak tespit edildiğinden; toplam 287.369,77 TL için davasını ıslah ederek dava değerini artırmıştır.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirkete ait … plaka sayılı aracın dava konusu olaya karıştığını, aracın … Sigorta A.Ş. tarafından İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, aracın manevi tazminat dahil sigortasının temin edildiğini, davanın anılan şirkete ihbarını talep ettiğini, dilekçede müvekkili aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün karışmış olduğu trafik kazası sonucunda aracın dörtlü flaşörlerini açtığını, diğer araç sürücülerinin rahat görebileceği şekilde yönetmeliğe uygun olarak kırımızı reflektörü de yola yerleştirdiğini, olayın tek nedeninin muris …’ın içinde bulunduğu aracın aşırı hızlı olması olduğunu, müvekkili şirket çalışanı …’ın olayda kusursuz olduğunu, olayın kusur yönünün araştırılması için bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, keza davacıların gerçek maddi zararlarının tespiti yönünden uzman aktüer sıfatına sahip bilirkişiden rapor alınmasını, hesaplamada diğer sürücünün kusuru oranında indirim yapılmasını, bununla birlikte araçta yolcu olarak bulunan … için hatır taşıması indirimi yapılmasını, ayrıca SGK tarafından davacılara yapılmış bir ödeme bulunması halinde bu ödemenin peşin sermaye değeri oranında indiriminin yapılmasını talep ettiklerini, murisin aylık kazancının 2.000,00 TL olduğunun iddia edildiğini ancak dosyaya sunulan SGK hizmet döküm belgesinde ölen …’ın asgari ücret ile çalıştığının görülmekte olduğunu, talep olunan manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; olayın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkili tarafından bütün güvenlik tedbirlerinin alındığını, olayla ilgili açılan ceza davasının derdest olduğunu, murisin beyan edilen gelirini kabul etmediklerini, manevi tazminatın fahiş ve zenginleşme amaçlı olduğunu, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ancak maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde maddi zarardan sorumluluğunun poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini, olaydaki kusur oranı ile maddi zararın bilirkişi marifeti ile hesaplanması gerektiğini, davacı yanın maddi vakıayı ve maddi zararı ispat etmesi gerektiğini, SGK tarafından davacılara maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının tespiti ile hesaplanacak zarardan mahsubunun gerektiğini, olay tarihinden itibaren avans faizi isteminin haksız olduğunu ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN … 10. ASLİYE TİCARET MAH. 2015/601 ESAS SAYILI DOYASINDA;
Davacılar vekili, 14.09.2014 tarihinde … Bulvarında … … Kapısı yakınlarında davalılardan … yönetimindeki … plakalı çekici ve … plakalı Dorse araç ile … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın çarpışmaları ile meydana gelen maddi hasarlı kaza sonrası sürücüler araçlarından indikten sonra kaza mahallinde gerekli ve her türlü emniyet ve güvenlik tedbiri alınmaksızın beklenirken bir süre sonra… sevk ve idaresindeki … plakalı araçla … plakalı Dorseye çarpması ile ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, olayda davacıların murisi olan …’ın öldüğü, davacıların bu şekilde destekten yoksun kalma zararlarının oluştuğu, cenaze giderleri şeklinde maddi zararlarının ve manevi zararlarının oluştuğu, … … … …. Şti. ye ait … plakalı çekicinin davalı sigorta şirketi tarafından … + … genişletilmiş … sigorta poliçesi ile sigortalandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı … … için şimdilik 1.000,00 TL, davacı … için şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma zararı ile baba … ve anne … için 1.000,00’er destekten yoksun kalma şeklinde maddi zararın, davacı … … için 50.000,00 TL, çocuk … için 30.000,00 TL, davacı Anne … için 30.000,00 TL ve baba … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 140.000,00 TL manevi tazminatın, 1.000,00 TL cenaze defin giderinin 14.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; talep konusu destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talepleri açısından tarafların kusur oranlarının tespit edilmesinin ardından sorumluluğun belirlenmesi gerektiğini, davacılar tarafından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının dayanıksız ve afaki olduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, avans faizi talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN … 13. ASLİYE TİCARET MAH. 2015/802 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalının sigortacısı olduğu … sevk ve idaresindeki … çekici ve … plakalı dorse araç ile … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın çarpışmaları ile meydana gelen kaza sonrasında… sevk ve idaresindeki … plakalı araçla … plakalı dorseye çarpması ile ölümlü, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini ve …’ın vefat ettiğini, söz konusu kaza nedeni ile … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/334-2014/380 sayılı kararında davalının kusurlu olduğu hususunun sübuta erdiğini, … çekici ve … plakalı dorse araç …. poliçe nolu ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, 14/09/2014 tarihinde meydana gelen ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasında hayatını kaybeden …’ın desteğinden yoksun kalan anne … adına, 1.000.00 TL, babası … adına 1.000,00 TL maddi tazminatın, işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden itibaren en yüksek artan oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davalılar …… Ltd. Şti. Ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın … numaralı poliçe ile … Sigorta A.Ş. tarafından ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğundan … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesini, davacıların davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.

BİRLEŞEN … 2. ASLİYE TİCARET MAH. 2016/503 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin desteği …’ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … plakalı çekiciye bağlı bulunan … plakalı dorsenin karıştığı iki taraflı kaza sonucu hayatını yitirdiğini sürücüsünün kusuruna dayalı olarak fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile meydana gelen trafik kazası nedeniyle her bir davacı için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00-TL destekten yoksunluk tazminatının kaza tarihi olan 14/09/2014’den itibaren işleyecek en yüksek artan oranlardan avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava tarihinden önce müvekkil şirkete başvuru yapılmadığını, dava açılmasından önce başvuru şartı bulunduğundan davanın usulden reddine, müteveffanın hatır için taşınması durumunda tazminattan hatır taşıması indirimi gerektiğini, anne ve babanın tazminat talep etmesi için desteğe ihtiyaç duyduklarını ispat etmeleri gerektiğini bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, asıl davanın destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacıların taleplerinin eş, baba ve çocuklarının vefatı nedeniyle, kaza yapan araç sigortasına, araç sürücüsüne ve aracın işletenine karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemi olup, 2918 Sayılı Yasanın 91. maddesi çerçevesinde, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde, araç içerisinde yolcu olarak bulunan kişilerin zararları ZMMS sigorta teminatı kapsamında bulunduğundan, ölenin desteğinden mahrum kalanların destek zararı talep edebilecekleri, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden yapılan değerlendirmede; davacılar yakınlarının ölümü nedeniyle manevi zararlarının tazminini istemekte olup, 6098 Sayılı TBK’nın manevi tazminat başlıklı 56/2. maddesinde “…ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmünün mevcut olduğu, dosya içerisindeki kusura ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için … Fen Heyetinden oluşturulan üç kişilik bilirkişi kurulundan kusur raporu alındığı, bu rapora göre sürücü …’ın kusursuz, sürücü…’ın %100 kusurlu, davacılar yakınının kusursuz olduğunun belirlendiği, davacıların asıl davada davalarını sürücü …, bu aracın işleten sıfatıyla maliki ve sigortacısı davalı sigorta şirketine yönelttikleri, davalıların maddi tazminat talepleri yönünden sorumluluklarına gidilebilmesi için araç sürücüsünün kusurunun tespit edilmesi gerektiği, araç sürücüsünün kusuru olmadığından bu taleplerin reddi gerektiği, yine haksız fiil hükümlerince davalı sürücü … ile bu aracın işleten sıfatıyla malikinden manevi tazminat talep edilebilmesi için de kusurlu olmaları gerekmekte olup araç sürücüsünün kusuru olmadığından bu taleplerin reddi gerektiği,
BİRLEŞEN … 13. ASLİYE TİCARET MAH. 2015/802 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
Davacıların davalarını sürücü …, bu aracın işleten sıfatıyla maliki ve sigortacısı davalı sigorta şirketine yöneltildiği, davalıların sorumluluklarına gidilebilmesi için araç sürücüsünün kusurunun tespit edilmesi gerektiği, araç sürücüsünün kusuru olmadığından … yönünden davanın esastan reddi gerektiği, davacı … yönünden ise; Mahkemenin 2014/804 E. sayılı dosyasının incelenmesinde davacının aynı davalılara karşı aynı sebeplerle aynı haksız fiil nedeniyle aynı tazminatı talep etmiş olduğu iki davanın dava konusunun taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olduğu, davanın işbu dava tarihinde henüz derdest olduğu ve anılan dava hakkında görülmekle derdestlik nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan HMK 115/2 ve HMK 114/1-g maddeleri uyarınca usulden reddi gerektiği,

BİRLEŞEN … 10. ASLİYE TİCARET MAH. 2015/601 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
Davacıların eş, babaları ve çocukları olan …’ın vefat ettiği kazada kazaya karışan araçlardan … plakalı aracın İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası teminatı kapsamında manevi zararlarının, cenaze ve defin giderleri ile destekten yoksun kalma zararlarının tazmini için işbu davayı açtıkları, davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilebilmesi için sigortaladığı araç sürücüsünün kusurlu olması gerekmekte olup kusuru tespit edilemediğinden davacıların davalarının reddi gerektiği,
BİRLEŞEN … 2. ASLİYE TİCARET MAH. 2016/503 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
Davacıların talepleri …’ın vefatı nedeniyle, kaza yapan araç sigortasına karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemi olup, kazanın meydan gelmesinde sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu olup, ölenin desteğinden mahrum kalanların zararlarından sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, davada ceza dosyası da dahil tüm dosya kapsamından araç sürücüsünün desteğin arkadaşı olduğu, ekonomik bir karşılık gözetilmeksizin, hatır için araçta taşındığının sabit olduğu, hatır taşımacılığı da sabit görüldüğünden Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ilkelerine göre tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasına karar vermek gerektiği, dava tarihinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren araç hususi olmakla yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle 2014/804 asıl dosyasında davanın maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden reddine, Birleşen … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/503 Esas sayılı davanın kabulü ile, 160.711,51 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … …’a verilmesine, 19.729,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, 31.822,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, 36.417,11 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, Birleşen … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/601 Esas sayılı davanın reddine, Birleşen 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/802 Esas sayılı dosya yönünden ; A) Davacı …’ın davasının esastan reddine, B) Davacı …’ın davasının derdestlik nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, 14.09.2014 tarihinde, …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve çekiciye bağlı … plakalı dorse araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın çarpışmaları ile meydana gelen kazadan sonra, … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … plakalı dorseye çarpması nedeniyle … plakalı araçta yolcu olarak bulunan destek …’ın vefat ettiğini, yerel mahkemece, asıl dava ile birleşen 10. ATM’nin 2015/601 E. sayılı dosyasında sürücü …’ın kusurunun olmaması nedeniyle davanın reddine, birleşen 13. ATM’nin 2015/802 E. sayılı davasında davacı … yönünden …’ın kusurunun olmaması nedeniyle reddine, … yönünden ise derdestlik nedeniyle reddine, Birleşen 2. ATM’nin 2016/503 E. dosyasında ise davanın ise kabulüne karar verildiğini, dosyadaki asıl uyuşmazlığın kusura ilişkin olduğunu, meydana gelen olay nedeniyle sürücü … hakkında … 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/334 E. ve 2014/380 K. sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu … … Başkanlığı’nın 25.11.2014 tarih ve 16005-5905 sayılı raporunda sürücü …’ın tali, sürücü…’ın asli kusurlu olduğu belirtilerek o dosyada sanık olarak yargılanan …’ın cezalandırıldığını, dosyada alınan ilk kusur raporunda …’ın % 25, …’ın % 75 kusurlu, ikinci raporda …’ın % 25, …’ın % 75 kusurlu, Birleşen 2. ATM’nin 2016/503 E. sayılı davasında alınan raporda … % 25, … % 75 kusurlu, davacısı … plakalı araçta diğer yolcu … olan … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1018 E. sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu … … Başkanlığı’nın 11595/5081 sayılı raporunda … kusursuz, … % 100 kusurlu olduğuna ilişkin raporun davalılarca iş bu dosyaya sunulduğu, bunun üzerine alınan dördüncü raporda …’ın kusursuz, …’ın %100 kusurlu bulunduğu, yerel mahkemece de iş bu kusur raporunun hükme esas alındığı, kusur raporlarının çelişkili olduğu, ceza dosyasında alınan rapor da farklı oranların benimsendiğini, sürücü …’ın ceza mahkemesinde mahkum olması nedeniyle mahkumiyet kararının hukuk hakimini bağlayacağı, …’ın kusurlu olduğu sabit olduğundan meydana gelen olayda kusurunun olmaması nedeniyle reddedilen davaların da kabul edilmesi ve zararın tespit edilmesi gerektiğini, faiz ve faiz başlangıç tarihi açısından yerel mahkeme kararının usul yasaya aykırı olduğunu, kısmen kabul edilen birleşen 2. ATM’nin 2016/503 E. sayılı dosyasında belirsiz alacak davası şeklinde açılmasına ve olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talep edilmesine rağmen hükümde kaza tarihi ve avans faizinin esas alınmadığını, dava tarihi ve yasal faiz işletildiğini, vücut bütünlüğünün ihlalinden kaynaklanan tazminat davalarında kusur indiriminin sadece davacılara düşen kusur oranında yapıldığını, desteğin meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmamasına rağmen kusur indirimi yapılmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, derdestlik nedeniyle reddedilen yerel mahkeme kararının da usul yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar yerel Mahkemece … yönünden derdestlik nedeniyle dava reddedilmiş ise de kusur yönünden sürücü …’ın kusurlu olduğu hususu açısından yapılan açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, çoğun azı da vardır ilkesinden hareketle davada derdestlik bulunmadığını, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatlarına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemidir.
Somut olayda, gece 00.20 sıralarında sanık …’ın sevk ve idaresindeki çekici ve çekiciye takılı aracı ile orta şeritte seyri sırasında aynı yönde gitmekte olan …’nın aracı ile çarpışması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası akabinde … ve …’nın araçlarından indikten sonra kazadan dolayı iki şeridin kapanmış olduğu orta şeritte trafik ekibi beklendiği sırada aynı yönde gelen sürücü…’ın yönetimindeki araçla frenli vaziyette duran araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada… ve araçta bulunan …’ın olay yerinde öldüğü anlaşılmaktadır.
Uyap Sisteminden yapılan kontrolde, davalı … hakkında açılan ceza davası sonucu verilen mahkumiyet kararının, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2018/4384 Esas, 2019/9009 Karar sayılı ilamı onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Haksız fiilden kaynaklanan davalarda, 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesine göre hakim zarar verenin kusurunun olup olmadığı, kusurun oranı, zararın belirlenmesi, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, beraat kararıyla da bağlı değildir. Hukuk hakimi kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı halde, aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusunda tamamen bağlı olacağı gerek öğreti, gerekse yerleşmiş yargısal uygulamada kabul edilmektedir.
Hal böyle olunca, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır. (H.G.K. 24/12/2014 TARİH, 2014/4-846, 2014/1091 K.)
Somut olayda, mahkûmiyet kararının kesinleşmesi ile dosya kapsamında mevcut delillerle olayın oluş şekli kesinleştiği görüldüğünden mahkemece, kesinleşen ceza mahkemesi kararı da gözetilmek suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak tarafların meydana gelen trafik kazasından kusur oranları saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu nedenlerle, kazanın oluşuna ilişkin olarak, kazaya karışan tarafların kusur oranlarının belirlenmesi bakımından uzman bilirkişiden kusur raporu alınması gerektiğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereği, davanın yeniden görülerek sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile; … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 04/07/2019 tarihli, 2014/804 Esas – 2019/583 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davacılara iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde yeniden yapılacak yargılama sonunda değerlendirilmesine,
6-… 8. İcra Dairesinin 2019/16094 Esas sayılı dosyasına yatırılan teminatın yatıran tarafa iadesine,
7-… 16. İcra Dairesinin 2019/15209 Esas sayılı dosyasına yatırılan teminatın yatıran tarafa iadesine,
8-… 31. İcra Dairesinin 2019/15982 Esas sayılı dosyasına yatırılan teminatın yatıran tarafa iadesine,
9-Karar tebliği ile harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 28/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.