Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3229 E. 2022/924 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2019
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 11.01.2016 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın davacının park halindeki aracına çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, hasar bedelinin davacının kasko sigortasından karşılandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 950,00 TL değer kaybı ile dört günlük araç mahrumiyeti bedeli olarak 50,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş; 20.12.2018 tarihli dilekçesi ile değer kaybının 5.000,00 TL’ye, araç mahrumiyetini 300,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … … Sigorta A.Ş. vekili; Beykoz mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı … şirketine sigortalı olup sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacının kasko sigortası olan dava dışı … Sigorta A.Ş.’ye 10.451,00 TL rücu ödemesi yaptıklarını kazanın meydana gelmesindeki kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, değer kaybının sigorta genel şartları ve genel şartların eki tabloya göre belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen tamir süresi araç yoksunluk kaybı anlamında ikame araç bedelinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MANKEMESİ KARARI
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın davacıya ait araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacıya ait araçta değer kaybı oluştuğu ve tamir süresince araç mahrumiyeti meydana geldiği iddiasıyla davalı aracın maliki, sürücüsü ve sigorta şirketinden tazmini talebi ile derdest davanın açıldığı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücülerinin %100 oranında kusurlu, davacı aracın kusursuz olduğu, araçta meydana gelen değer kaybının 5.000,00 TL olup davalı … şirketinin ZMMS poliçesi, davalı araç malikinin işleten sıfatı, sürücünün ise haksız fiilden dolayı bu zarardan sorumlu olduğu anlaşıldığından değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, araç yoksunluk tazminatından davalı araç maliki ve sürücüsü sorumlu olduğundan 300,00 TL’nin bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, araç yoksunluk tazminatı poliçe teminatı kapsamında olmadığından davacının bu talebe yönelik davalı … şirketine karşı açtığı davanın reddine karar vermek gerektiğinden davanın kısmen kabulüne, 5.000,00 TL değer kaybının davalı … yönünden dava tarihi olan 22/03/2016 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 11/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; 300,00 TL araç yoksunluk tazminatının kaza tarihi olan 11/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve mütelsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle ;
Fazlaya dair talep ve dava haklarını saklı tuttukları dava dilekçesinde 950,00 TL değer kaybı ve 50,00 TL ikame araç bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 20.12.2018 günlü ıslah dilekçesinde ise 300,00 TL ikame araç bedelinin sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsilini özellikle belirterek talep ettiklerini, mahkemece ikame araç bedelinin her üç davalı için 300,00 TL olarak ıslah edildiğinden davalı … /vekili lehine 300,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, ancak davanın ıslahında ikame araç bedeli için sigorta şirketi ayrık tutulduğundan kararda belirtilen 300,00 TL vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, bu sebeple istinaf isteminin kabulü ile kararın davalı … lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabul edilmiş olmasının hukuk düzleminde yeri bulunmadığını, uyuşmazlık konusu poliçenin tanzim tarihi 10.11.2015 olduğundan genel şartların uygulanması gerektiğini, poliçe tanzim tarihi itibariyle değer kaybı tazminatı hesaplanmasının genel şartlarda belirtilen formüle göre yapılması gerekirken, reel piyasa koşullarına göre hesaplama yapılması ve bu hesabın dikkate alınarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Araçta değer kaybı zararının meydana gelmediği bilirkişi raporu ile sabitken, bilirkişi raporuna itirazlarının gözetilmeksizin verilen kararın kaldırılması gerektiğini, değer kaybına ilişkin yapılacak bilirkişi incelemesinde trafik sigortası genel şartları ek1’inde yer alan hesaplama yöntemi esas alınmasına rağmen reel piyasa koşullarına yönelik hesaplama ile hüküm kurulmasının yasa ve içtihata aykırı olduğunu, bilirkişinin değer kaybı tazminatı hesaplaması için esas aldığı yöntemin hukuka uygun olmadığını, Trafik Sigortası Genel Şartları’nın Ek1’inde yer alan hesaplama yönteminin değer kayıplarına ilişkin tazminat hesaplamalarında kullanılması gerektiğinin hüküm altına alındığını, Genel Şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihi itibariyle düzenlenen tüm poliçelere ilişkin talepler bakımından Genel Şartlarda belirlenen esaslara uygun olarak değer kaybı hesaplaması yapılması gerektiğine hükmettiğini, eldeki davaya konu karar eksik ve yetersiz inceleme sonucunda verilmiş olmakla kabulünün mümkün olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı ve davalı … vekillerinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araçta oluşan değer kaybı ve araç mahrumiyeti istemine ilişkindir.
1-Davacı vekilinin istinaf sebepleri incelendiğinde; HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli ,,, Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2019 yılı için Maliye Bakanlığınca istinaf kesinlik sınırı 4.400,00 TL olarak belirlenmiştir.
Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 4.400,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir(HMK 341/2). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 4.400,00 TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK 341/3). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 4.400,00 TL’yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 950,00 TL değer kaybı ile dört günlük araç mahrumiyeti bedeli olarak 50,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş; 20.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 5.000,00 TL değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen, 300,00 TL araç mahrumiyetinin davalı … dışındaki işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, mahkemece 5.000,00 TL değer kaybının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 300,00 TL araç yoksunluk tazminatının davalılar … ve …’ten müştereken ve mütelsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup, davalı … yönünden reddine karar verilen 50,00 TL maddi tazminat miktar yönünden kesin olan bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvuramaz.
HMK’nın 346. maddesi gereğince, kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde, kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu durumda; HMK’nın 341/2.maddesinde açıklanan karar tarihi itibariyle davalı … yönünden reddine karar verilen miktar istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK’nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda davacı vekilinin reddedilen maddi tazminata ilişkin istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı … vekilinin istinaf sebepleri yönünden dosya incelendiğinde ;
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı sürücünün idaresindeki araçla direksiyon hakimiyetini kaybederek davacıya ait park halinde bulunan araca çarptığı olayda davacının kusurunun bulunmadığı, davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, yapılan piyasa araştırmasına göre arkadan darbeli, davacıya ait … hasarı olan aracın kaza öncesindeki rayiç değerinin 90.000,00 TL iken yapılan piyasa araştırmasına göre onarıldıktan sonra ise 2.nci el piyasa rayiç değerinin 85.000,00 TL ve dolayısıyla değer kaybının hasarsız ve onarılmış değeri arasındaki fark olmakla 5.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen ve Yargıtay uygulamalarına uygun olarak belirlenen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … … Sigorta Aş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1. maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
2-Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı … şirketinden alınması gereken 341,55 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 91,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 250,55 TL harcın davalı … şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının davacı tarafa iadesine,
5-Davacı ve davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-İstinafa gelen davacı ve davalı … tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatırdıkları oranda kendilerine iadesine,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme,harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.