Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3203 E. 2022/1139 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 22/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/06/2015 tarihinde, … idaresinde bulunan … plakalı araç ile … idaresinde bulunan … plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan davacının ağır şeklide yaralandığını, kazaya karışan araçlardan motosikletin ZMMS’nın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, otomobilin ZMMS’nin ise davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet kullanmayan davacı için belirlenecek tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS ile sigortalı olan aracın, davacının yolcu olarak bulunduğu ve davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS ile sigortalı olan motosiklet ile karıştığı kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü %10.3 oranında kaybedecek ve 3 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde motosiklet sürücünün %75 oranında, karşı araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduklarını, davacının öğrenci olması nedeni ile asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığını belirterek, davanın kabulüne, 2.991,03-TL geçici işgöremezlik ve 110.953,64-TL kalıcı işgöremezlik toplamı 113.944,67-TL’nin (kendi iç ilişkilerinde 28.486,17-TL’sinin … Sigorta, 85.458,50-TL’sinin … Sigorta Şirketinin sorumluluğunda olmak üzere) 30/12/2015 tarihinden yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle;
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerine göre maluliyet tespitinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre belirlenmesi gerekirken, davacı için karara dayanak alınan raporun bu Yönetmeliğe göre düzenlenmemesinin, yine hesap raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yönteminin kullanılmamasının, Genel Şartlara göre geçici iş göremezlik zararının hastahane dışı tedavi süreci içerisinde olması ve sigorta şirketinin sorumluluğunda olmaması yanında ev kadını olan davacının gelir getiren bir işi olmaması nedeni ile geçici iş göremezlik zararı doğmamasına rağmen bu yende hüküm kurulmasının, yolcu taşımaya elverişli olmayan motosiklete yine sürücünün uygun ehliyeti olmadığını bilerek binen davacı yönünden belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin işleteninin sorumluluğunu üstlenip sadece sigortalısının kusuru oranında sorumlu tutulması gerekirken tüm zarardan sorumlu tutulmasının, sadece bilirkişi raporuna atıfta bulunmak sureti ile verilen kararın HMK 297. maddeye aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı istinaf isteminde bulunan davalı vekilleri; sigorta şirketlerinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin … güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde … … Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, … … Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 E. – 2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Somut olayda davacının, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile sürekli iş göremezlik oranının %10.3 ve iyileşme süresinin 3 ay olduğu maluliyet raporu ile belirlenmiş olup, bu rapor doğrultusunda hesaplanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatından davalı sigorta şirketlerinin sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Aynı yasanın 88. maddesinde ise “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” yine 91.maddesinde “İşletenlerin, bu Kanunun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırması zorunludur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü, varsa teşebbüs sahibi ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ayrıca birden fazla kişinin zararı tazmin ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Müteselsil sorumluluk yasadan kaynaklanan bir sorumluluktur. Dava ve kaza tarihinde yürürlükte olan TBK’nın “Borçluların Sorumluluğu” başlığını taşıyan 163. maddesinin 1. fıkrasına göre “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir.” Aynı maddesinin 2. fıkrasında ise “Borçluların sorumluluğunun, borcun tamamı ödeninceye kadar devam edeceği” hükme bağlanmıştır.
Yine müteselsil sorumluluk, TBK’nın 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden doyalı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” şekline düzenlenmiş, 62.maddede ise “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenecek kusurun ağırlı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur” hükmü açıkça, zarara sebebiyet verenler arasındaki kusur oranlarının kendi aralarındaki rücu durumunda önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olaya baktığımızda; davacı vekili dava dilekçesinde müteselsil sorumluluğa dayanarak talepte bulunmuş, kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olarak bulunan davacının kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı ve mahkemece, uzman makine mühendisinden alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde, otomobil sürücüsünün %75 oranında, motosiklet sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş, tazminat hesabı tam kusura göre yapılmıştır.
Davacının davasını teselsül hükümlerine göre açması, zararın tamamını davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmesi, müteselsil sorumlulukta kural olarak borçlulardan her birinin borcun tamamından sorumlu olması, kusurun paylaştırıldığı durumlarda zarar gören isterse tüm zarar sorumluları hakkında dava açabileceği gibi sadece bunlardan birisinden de zararın tamamını isteyebilmesine göre ve yine dosya kapsamından davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ruhsat iptaline dair kayıt da bulunmadığından, davalıların tazminatın tamamından sorumlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Mahkeme tarafından alınan maluliyet raporunun davalı … Sigorta A.Ş.’ne 12/05/2019 tarihinde, hesap raporunun ise 04/08/2019 tarihinde tebliği edildiği, ancak yargılama aşamasında, davalı tarafça bu raporlara karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
HMK.nın 357.maddesinde; “…. Bölge Adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.. hükmü gereğince yargılamada ileri sürülmeyen hususlar istinaf nedeni yapılamaz ve kamu düzenine ilişkin olmayan hususlar dışında istinaf incelemesinde resen dikkate alınamaz” hükmü getirilmiştir. Buna göre; bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacak hususlar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağı kabul edilmiştir.
Bu nedenle, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf istemine konu yaptığı, maluliyet ve hesaba ilişkin bilirkişi raporlarına yönelik inceleme istemlerinin, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmesine hukuki bir engel bulunmadığı halde, ileri sürülmediği sabit olduğundan, davalının HMK 357/1. madde kapsamında kalan bu konudaki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın motosiklet olduğu ve araç sürücüsü …’nın kaza tespit tutanağına göre, A2 B sınıfı ehliyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine, kaza nedeni ile davacının bel ve kasık bölgesinden yaralandığı ve kask takmamasının yaralanmasına etkisinin olmadığı da sabit olup, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ehliyetsizlik ve kask takılmamasına dayalı olarak müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine dair itirazları da yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.783,56-TL karar harcından peşin alınan 1.945,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.837,67-TL harcın davalı … Sigorta AŞ’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.783,56-TL karar harcından peşin alınan 1.946,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.837,56-TL harcın davalı … Sigorta AŞ’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usullen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 22/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.