Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3201 E. 2022/964 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3201
KARAR NO : 2022/964

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2019
NUMARASI : 2015/558 Esas 2019/734 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/08/2015 tarihinde, davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile meydana gelen kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek, HMK 107. maddeye göre 1.000,00-TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu, davacının müterafik kusuru var ise belirlenerek tazminattan indirim yapılmasını ve hatır taşıması nedeniyle zarar miktarından indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; dava dışı sürücü … idaresinde bulunan aracın yapmış olduğu kaza nedeni ile davacının vücut genel çalışma gücünü %10 oranında kaybedecek ve 12 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücünün %80 oranında, yola ani olarak fırlayan köpeğin ise %20 oranında kusurlu olduklarını, davacının talep edebileceği tazminat tutarının aktüer bilirkişi tarafından belirlendiğini, ancak davalı … şirketinin belirlenen rakamın sigortalı araç sürücüsünün kusuruna denk gelen %80’inden sorumlu olduğunu ve olayda hatır taşıması bulunması nedeni ile %20 oranında indirim yapıldıktan sonra davanın kısmen kabulü ile; 16.582,79-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 94.443,60-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 111.026,34-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda hatır taşıması indirimi yapılabilmesi için gereken şartların oluşmamış olmasına rağmen belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasının hatalı olduğu gibi, davanın müteselsil sorumluluk esasına göre ve davalı … şirketinin doğan zarardan üçüncü kişilerin sorumluluğunu da kapsar şekilde talep edilmiş olmasına rağmen kazasının meydana gelmesinde yola ani olarak çıkan köpeğin %20 kusurlu olduğunu ve bu kusur oranına denk gelen kısım için davalı tarafın sorumlu olmadığının kabul edilerek karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacının yolcu olarak bulunduğu sigortalı aracın yapmış olduğu tek yanlı kaza nedeni ile yaralanan davacı için belirlenen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatından, mahkemece, hatır taşıması indirimi ve kazanın oluşuna etkisi bulunan başıboş köpeğin kusuruna denk gelen miktar kadar indirim yapıldıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece yapılan %20 oranındaki hatır taşıması indiriminin, usulüne uygun olmadığı iddia edilmiştir: Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda TBK’nin 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır.
Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Somut olayda; kaza yapan sigortalı araçtaki dört kişinin kaza sonrası beyanlarına göre, aralarında akrabalık ilişkisi bulunmadığı gibi taşımaya maddi katkı iddiasının da yer almadığı, aksine arkadaş olduklarını ve Ankara’da katıldıkları kurstan Samsun’a birlikte döndüklerini beyan etmeleri karşısında, mevcut delillere göre, taşımanın bir menfaat karşılığında olmaması nedeniyle, mahkemece %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 162 .maddesine göre “Birden çok borçludan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse müteselsil borçluluk doğar. Böyle bir bildirim yoksa, müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hallerde doğar.” aynı Kanunun 163. maddesi “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.” hükmüne yer verilmiş olup, zarar gören, bu iki hükme dayanarak zararının tümünü zincirleme sorumlulardan birine karşı açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsine karşı açacağı tek dava ile de isteyebilir. Borçlulardan birinin yaptığı ödeme, ödenen miktar oranın da diğerini veya diğerlerini borçtan kurtarır ve daha sonra, ödeme yapanın diğerlerine karşı rücu hakkı doğabilir. Aynı Yasa’nın 167/son maddesi hükmüne göre ise borçlulardan birinden alınamayan miktarı diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler.
Somut olayda, sürücü …’nin kullandığı araç ile seyir halindeyken, yol üzerinde bulunan köpeğe çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybederek yaptığı kaza nedeni ile araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sürücünün %80 oranında, yola çıkan köpeğin kazaya etkisinin ise %20 oranında olduğu kabul edilmiştir. Davacının talep ettiği geçici ve sürekli iş göremezlik zararının %80 kusur oranına isabet eden kısmının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, yola çıkan köpek için belirlenen %20 kusura denk gelen kısım yönünden talep red edilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı olan aracın sürücüsünün kusurunun %80 oranında olduğu gözetilerek davalının, müştereken ve müteselsilen sorumluluk ilkeleri gereği kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tamamından sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kazanın meydana gelmesine etkisi bulunan köpeğin bu etkisi nedeni ile verilen %20 oranındaki kusura denk gelen tazminatın da müteselsil sorumluluk esasları doğrultusunda davalı taraftan talep edilebileceği gözetilerek, mahkemece belirlenen tazminattan yapılan %20 kusur indiriminin kaldırılmasına, sadece hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra belirlenen 118.054,50-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 20.728,43-TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmek yeniden hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle; sair istinaf istemleri yerinde görülmemekle birlikte, davacı vekilinin müteselsil sorumluluğa dair istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 09/09/2019 tarih, 2015/558 Esas – 2019/734 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 20.728,43-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 118.054,50-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 138.728,93-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.480,26-TL harçtan, davacı tarafça dava açılışında yatırılan 27,70-TL ve ıslah ile yatırılan 589,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.863,46-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 13/1.maddesine göre belirlenen 17.129,24-10TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen kısmın hatır taşıması takdiri indirimene dayanması nedeni ile davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 616,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan peşin harç, posta gideri, tebligat ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.345,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, red edilen kısmın hatır taşıması takdiri indirimine dayanması nedeni ile davacı taraf üzerinde yargılama gideri bırakılmasına yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 45,00-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 08/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.