Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/320 E. 2021/919 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2018
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 20/05/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/05/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;19/10/2014 tarihinde dava dış…… sürücüsü olduğu ve davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan aracın müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, 21/06/2017 tarihinde….. Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan rapora göre ise müvekkilinin %19 engelli olduğunun tespit ediliğini, kazanın medyana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve davalının zararlarından sorumlu olduğunu, davalıya müracaat etmesine rağmen zararlarının karşılanmdığını, belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.200,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; meydana gelen kaza nedeniyle araç sürücüsünün ve davacının uzlaşması nedeniyle savcılık soruşturmasında uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacının uzlaşma sağlandıktan sonra tazminat davası açma hakkının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkiline eksik evrak ile müracaat ettiğininden dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru zararı ve maluliyetini kanıtlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının ise sigorta teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının trafik kazasında yaralandığından bahisle tazminat talep ettiği, ancak olay sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada tarafların uzlaşması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, CMK’nın 253/19 maddesinde “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini defaten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir, “….Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat etmiş sayılır” hükmüne yer verildiği, davacının da davaya konu suç nedeniyle uzlaşması nedeniyle tazminat davası açamacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece, ceza soruşturmasında uzlaşma olması halinde tazminat davası açılamayacağından davanın reddine karar verildiğini, oysa davanın sigorta şirketine karşı yöneltildiğini, ayrıca uzlaşmada olay yerine çağrılan ambulans bedeli olan 140,00 TL’nin ödenmesi ile tarafların uzlaştığını, müvekkilinin kaza nedeniyle mahkemece alınan rapora göre %7 maluliyetinin meydana geldiğini, davanın ceza soruşturmasındaki uzlaşma nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece meydana gelen trafik kazası nedeniyle; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sırasında tarafların uzlaşma yoluyla aralarındaki uzlaşmazlığı çözümledikleri ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma sayılı dosyasında uzlaşma sebebiyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davacının ve haksız fiil failinin uzlaştıklarından CMK’nın 253/19. maddesi gereğince tazminat davası açılamayacağından davacı vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın….. soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde Cumhuriyet savcısı tarafından 11/12/2014 tarihinde tarafların uzlaştığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisindeki 11/12/2014 tarihli uzlaşma raporunda ise; “Müşteki karşı tarafla 140,00 TL ambulans ücretini karşılaması edimiyle maddi zararının, “geçmiş olsun” demesi edimiyle de manevi zararının karşılandığını, uzlaştıklarını başkaca bir talebinin olmadığını dile getirdi. Şüpheli…. teklifini ve uzlaşmayı kabul ettiğini, maddi zararı olarak 140,00 TL ambulans ücretini karşıladığını ve “geçmiş olsun” diyerek de insani /manevi edimini yerine getirdiğini ifade etmiştir……. Ayrıca taraflar birbirlerinden başkaca maddi ve manevi tazminat isteklerinin olmadığı ve başkaca yargı yoluna başvurmayacaklarını, maddi ve manevi tazminat haklarından feragat ettiklerini net olarak tereddüte yer olmayacak şekilde kabul ve beyan etmişlerdir.” denilerek uzlaştıkları, raporu, imzaları ile teyit etmişlerdir. Buna göre davacı dava dışı olayın asıl faili olan dava dışı araç sürücüsü…… başkaca herhangi bir maddi ve manevi tazminat talebi olmadığını belirtmiştir. Uzlaşma raporunun onaylanarak, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ile taraflar arasındaki uzlaşmanın gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Uzlaşma hükümlerinin düzenlenmiş olduğu, CMK’nın 253/19. maddesinde uzlaşma durumunda tarafların daha sonradan tazminat davası açamayacakları açmış olsalar dahi bu dosyadan feragat etmiş sayılacakları belirtilmiştir.
CMK’nın 253/19 maddesi kapsamında suçtan zarar görenin, fail ile uzlaşması halinde failin eylemlerinden sorumlu olanların da, uzlaşma hükümlerinden istifade edebileceği kabul edilmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin,…. Esas…. Esas …karar emsal kararları)
Bu durumda, davacının olayın asıl faili konumunda bulunan ve davalının eylemlerinden sorumlu olduğu sigortalı araç sürücüsü ile başkaca maddi ve manevi tazminat talep etmediğini belirterek uzlaşmış olduğu kabul edilerek tazminat davası açma hakkından feragat etmiş sayılacağının kabul edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda davacının dava dilekçesinde dayandığı vakalar ve istinaf dilekçesinde ileri sürüdüğü istinaf sebepleri çerçevesinde yapılan istinaf incelemesine göre, yerel Mahkemece davacının, davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsü ile uzlaşmış olması sebebiyle tazminat davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıdan alınması gereken 59,30TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Kararın usulüne uygun olarak tebliğine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 20/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.