Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3180 E. 2022/1084 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:.
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 02/09/2018 tarihide …. Havaalanı istikametinde Hurdacılar mevkiinde gece 04.00 saatinde lastiği patlayan … tarafından gerekli önlemleri alıp, yardım istediği arkadaşlarının da araçları ile gelerek arkasına durmalarında ve ikaz lambaları açık bırakılmasından sonra; davalı tarafından ZMMS ile sigortalı …’in sevk ve idaresindeki otomobilin önce arkada bulunan diğer kazazedelere çarptığını, devamında lastiğini değiştiren …’e çarptığını ve ölümüne neden olduğunu, her iki araca çarpmasına rağmen kaza yerinden 55 metre sonra durabildiğini, sürücünün hasarlı aracını olay yerine bırakarak kaçtığını, kazada hayatını kaybeden …’in müvekkillerin desteği olduğunu, davalının müvekkillerinin zararlarından sorumlu olduğunu, ölenin “… …” isimli işyerinin sahibi ve motor ustası olduğunu gelirinin buna göre hesaplanması gerektiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe ile sınırlı olmak üzere davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 22/08/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … … için tazminat talebini 126.360,39 TL, … …’in 162.582,25 TL olarak talep ettiklerini belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 02/09/2018 tarihinde kazaya karıştığı iddia edilen aracın müvekkili şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, sorumluluklarının, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketçe düzenlettirilen aktüer raporuna göre 16/10/2018 tarihinde davacılara toplam 67.527,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkil şirketin yapılan bu ödeme ile herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, kusur konusunda rapor alınmasını, davacıların müteveffanın gelirine ilişkin ileri sürdükleri iddianın kabulünün mümkün olmadığını, zira ölenin iddia edilen işi yaptığına dair ve vergilendirilmiş gelire ilişkin herhangi bir resmi belgenin dosyaya sunulmadığını, bir kişinin belirtilen mesleği yaptığının ve bu şekilde bir gelire sahip olduğunun kabulü için SGK kaydı, maaş bordrosu, işyeri vergi levhası vb resmi kayıtların ibrazının zorunlu olduğunu, bu nedenle davacının gelir durumuyla ilgili talebinin reddi ile yapılacak olan hesaplamada asgari ücretin dikkate alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının tahsili talebine ilişkin olduğu; … Cumhuriyet Savcılığının 2018/15655 sayılı soruşturma dosyası,hasar dosya ve poliçesi, SGK cevapları, gelir araştırma sonuçlarının dosyaya kazandırıldığı, desteğin dükkanı olan motor ustası olduğu, gelirinin 5.000,00 ile 10.000,00 TL arasında değişeceğinin … Odasınca bildirildiği, … 31. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/282 sayılı dosya suretinin geldiği, aktüerya bilirkişisince yapılan hesaplamada, davalı tarafından davacılara daha önce yapılan bir ödeme var ise de yapılan ödemenin zararı karşılamadığı gözetilerek ödeme güncellenmek suretiyle aylık geliri 7.500,00 TL esas alınarak aktüerya bilirkişisinden rapor alındığı, davacı desteğinin olay sonrasında patlayan lastiğini değiştirmek için aracını emniyet şeridinin 1 metre içine park ettiği, yardım için gelen aracın dörtlülerini ve park lambalarını yakıp uyarıcı reflektör koyduğu, araç lastiğini değiştirdikleri sırada davalı araç sürücüsünün arka geriden gelip çarpması sonucu ölüm olayının meydana geldiği, kazada kusurun tümüyle davalı araç sürücüsünde olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle aktüer hesap raporunda hesaplanan miktarda davacıların destek tazminatı talep edebileceği ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; Davanın kabulüne, davacı … … için 126.360,39 TL’nin 16/10/2018 ödeme tarihinden, davacı … … için 162.582,25 TL’nin 16/10 /2018 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece kusur durumunun hatalı olarak tespit edildiğini, kazanın meydana geldiği şeridin, sigortalı araç sürücüsünün seyrettiği şerit olduğunu, sigortalının uyarıcı işaret olmaması nedeniyle şeridinden devam ettiği için kazanın meydana geldiğini, kusur raporunda uyarıcı reflektör konulduğu belirtilmiş ise de, kazanın sigortalı araç sürücüsünün şeridinde meydana gelmesi nedeniyle müteveffaya kusur izafe edilmemiş olmasının hatalı olduğunu;
Müvekkilinin davadan önce 67.527,00TL ödeme yaptığını ve davacıların müvekkilinin ibra ettiklerini, ibraname nedeniyle müvekkilinin yeniden dava edilmesinin haksız olduğunu;
Bilirkişi tarafından hesaplamanın Genel Şartlara göre yapılmamasının da haksız olduğunu, 2018 Yılında asgari ücreti aşar şekilde emsal araştırmasına göre gelirin 7.500,00 TL kabul edilmesinin hatalı olduğunu, hesaplamada müteveffanın yaşı ve peşin değer faktörlerinin nazara alınmasının, anne ve babanın peşin değer faktörlerinin nazara alınmamasının hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle, ölenin anne ve babası tarafından açılan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemidir. 02/09/2018 tarihinde meydana gelen kazada oğulları ölen davacılar, 16/10/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından toplam 67.527,00 TL ödeme yapılmasına rağmen, ödemenin yetersiz olduğu, ölenin gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğundan bahisle dava açmış, mahkemece ödemenin yetersiz olduğundan bahisle destek tazminatına hükmedilmiştir.
1-Davalı vekilinin mahkemece hükme esas alınan aktüer hesap bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya ve ölenin aktif dönem gelirine ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Davacılar vekili, dava dilekçesinde, desteğin kendisine ait … … isimli iş yerinin sahibi olduğu, ayrıca çok iyi bir motor ustası olduğunu belirterek, vefat edene ait 03/07/2017 tarihinde … Merkezinden “Otomotiv Mekanikerliği” dalında alınan Ustalık Belgesini, … ve Sanatkarlar Odasına 08/06/2017 tarihinde kayıt olduğuna dair oda kayıt belgesi suretini, 01/06/2017 tarihinde işyeri açtığına dair vergi levhası suretini, 01/06/2017 tarihli İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı suretini, dosyaya ibraz ettiği görülmüştür.
SGK’dan gönderilen hizmet dökümünde ise kaza tarihinden önce 2029,50 TL prime esas kazanç göstermek suretiyle 5510 Sayılı Yasanın 4/b kapsamında sigorta primlerini yatırdığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece … … … … Odası’na yazılan yazıya 02/03/2019 tarihinde verilen cevapta ise “… tamir bakım ustası olarak çalışan bir kişinin 2018 yılında alabileceği emsal (tahmini) ücret yaklaşık 5.000,00 TL ile 10.000,00 TL arasında değişmektedir.” denilmiştir.
… Vergi Dairesinin 28/03/2019 tarihli cevabi yazı ekinde ise davacının iş yerine ait 2017 ve 2018 yıllarına ait Gelir Beyannameleri dosyaya sunulmuş, söz konusu yıllarda işyerinin zarar ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkemece davacının gelirine ilişkin bahsi geçen deliller toplandıktan sonra, aktüer bilirkişiden alınan 16/05/2019 tarihli raporda, bilirkişi tarafından … … … … Odası yazı cevabından belirtilen ücretin net ücret olduğu kabul edilerek ortalaması olan 7.500,00 TL nin kaza tarihindeki ve rapor tarihindeki ölenin geliri olabileceği kabul edilerek, kaza tarihinden aktif yaşam sonu olan 60 yaşına kadar, aylık geliri 7.500,00 TL olmasına göre davacıların TRH2010 Yaşam Tablosuna göre tespit edilen muhtemel yaşam süresi sonuna kadar (desteğin yaşam süresinin daha uzun olması nedeniyle) ölenin desteğinden mahrum kalmasına göre; bilinmeyen aktif dönem hesabında %1,8 teknik faiz uygulanarak ve desteğin hayat anütesi kullanılarak “Devre Başı Ödemeli Belli Süreli Rant Formulü” uygulanmak suretiyle rapor tarihi itibariyle davacı … …’in destek zararının 278.856,04 TL, … …’in destek zararının 363.427,90 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından her bir davacıya yapılan ödemenin güncel değeri mahsup edildikten sonra kalan teminat miktarına göre davacı …’nin talep edebileceği miktarın 127.865,15 TL, davacı …’nın talep edebileceği miktarın 164.607,41 TL olduğu hesaplanmış, mahkemece bilirkişi tarafından alınan emsal geliri ve yapılan hesaplama karar vermeye elverişli görülerek yazılı şekilde karar verildiği görülmüştür.
Haksız fiil sonucu ölüm sebebiyle destek tazminatı talep edilmesi halinde, zararın kapsamının ve tazminatın miktarının doğru biçimde belirlenmesi açısından, zarar görenin kaza anındaki gerçek gelir durumunun doğru biçimde saptanması büyük önem taşımaktadır.
Kaza tarihinde, desteğin kazanç getiren bir faaliyetinin bulunması halinde kural olarak talep edebileceği gelir emsal ücrete göre değil, fiilen elde ettiği veya belirli bir işletmesi var ise bu işletmedeki bedeni çalışması ile elde edebileceği gelire göre belirlenmelidir. Davacının işletmesinde elde ettiği gelirin hayatın olağan akışına uygun olmaması desteğin meslek sahibi olması ve gelirinin asgari ücret seviyesinin üzerinde olması gerektiği durumlarda, gelirin tam olarak ispatlanamaması halinde emsal ücretlerde nazara alınarak hakkaniyet ölçüsünde gelir belirlenmelidir.
Somut olayda; davacı tarafından sunulan belge suretlerine göre davacı … tamiri ustası olmakla birlikte gelir vergisi beyannamelerinde 2017 ve 2018 yılı için zarar beyan ettiği, SGK’ya yatırılan prim miktarının ise asgari ücret seviyesi üzerinden yatırdığı görülmektedir. Fiilen elde ettiği geliri kanıtlayacak başkaca delil de sunulmadığından, mahkemece … … … … Odası tarafından bildirilen ancak net mi brüt mü olduğu dahi açıklanmayan yazı cevabına göre desteğin net gelirinin 7500,00 TL olduğu kabul edilerek tazminat hesaplanmıştır. Bilirkişi tarafından kabul edilen gelir 2018 yılı açısından AGİ’li asgari ücretin 4,68 katı (7500,00 TL/1603,12 TL), 2019 yılı ve bilinmeyen dönem zararı için ise AGİ’li ücretin 3,71 katı (7500,00/2020,90 TL) kabul edilmiş olup, desteğin gelir beyannameleri, SGK prim ödemeleri nazara alındığında, davacı tarafından da belirtilen miktarda kazanç elde edildiği kanıtlanmamış olmasına göre hakkaniyete uygun görülmemiştir.
Öte yandan; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu emsal alınan ücret yanı sıra yapılan hesaplama, davalı tarafından yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, gerekse de hesaplama “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülüne” göre yapılığı belirtilmesine rağmen irat kat sayılarının tespitinde destekten yoksun kalanların hayat anüitesi yerine desteğin hayat anüitesi kullanılarak hesaplama yapılması nedeniyle denetime ve karar vermeye elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece öncelikle ilgili … odalarından, vefat edenin kaza tarihi olan 2018 yılında ve hesap tarihi olan 2019 yılında desteğin ustalığına ve mesleki tecrübesine, işyerinin iş hacmine göre elde edebileceği aylık net gelirin ne kadar olacağı sorularak, gelen yazı cevabı ile kendisine ait işyerinde elde edebileceği gelir de değerlendirilerek; elde edebileceği gelir, asgari ücret üzerinde olacak şekilde, ancak hakkaniyet ölçüsünde tespit edilerek, ancak mahkemece karar verildikten sonra Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından destek tazminatının hesaplanmasında davacıların ve desteğin bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılması gerektiği kabul ediliğinden, davalının usulü kazanılmış hakları korunarak, öncelikle sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı tarihteki verilere göre yapılacak hesaplama ile yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının tespit edildiği, ödemenin yetersiz olması halinde ise davacı tarafından itiraz edilemeyen rapor tarihindeki (2019 yılı) verilerine göre tazminat hesabının yapıldığı rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Buna göre; davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklanan hususlardaki eksiklikler giderildikten, hükmün davalı tarafından istinaf edilmiş olmasına göre usul kazanılmış haklar da korunarak, davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalının sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 25/09/2019 tarihli 2018/661 Esas 2019/689 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan 4.935,00 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-… 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13987 E. Sayılı dosyasına depo edilen teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.