Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3175 E. 2022/1131 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi .
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı … …. Şti. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 26.03.2017 tarihinde davacılardan … ve …’un çocukları, diğer davacıların kardeşleri …’un yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca, kırmızı ışık ihlali yapan davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı, davalı … …. Şti’nin maliki, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması neticesinde …’un vefat ettiğini, ceza dosyasında alınan ATK raporuna göre kusurun tamamının davalı sürücüde olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik davacı anne ve baba için ayrı ayrı 100,00 TL maddi tazminat ile 70.000,00’er TL manevi tazminat, davacı kardeşler için ayrı ayrı 30.000,00 TL manevi tazminatın (sigorta şirketi bakımından poliçe limiti dahilinde maddi tazminattan sorumlu olarak) olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 26.03.2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini davacı anne … yönünden 32.305,71 TL’ye, baba … yönünden 29.301,52 TL7ye yükseltmiştir.
Davalı … … ve İnş. Malz.Nak. San Tic Ltd Şti vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, ceza dosyasındaki kusur oranını kabul etmediklerini, davalıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili, dava açılmadan önce başvuru yapılmadığından 2918 KTK’nun 97. Maddesi gereğince davanın usulden reddi gerektiğini, kusur konusunda rapor alınmasını, dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …, savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce başvuru yapıldığı, 22652821 nolu poliçeye istinaden 20.07.2017 tarihinde davacılardan … Kurum ve …’a toplamda 79.041,00 TL ödeme yapıldığı, Ankara 9.Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/398 Esas sayılı dosyasında sanık … hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan açılan davada Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda, sürücünün kırmızı ışık kuralına uymadığı ve 2918 SY.nın 47/1-b maddesini ihlal ettiği, …’ın asli kusurlu, yeşil ışıkta geçen sürücü …’un kusursuz olduğunun belirtildiği, HMK.nun 266. Maddesi gereğince makine mühendisi ve aktüer bilirkişiden alınan raporda davalı …’ın kırmızı ışık ihlali nedeni nedeniyle tam kusurlu olduğu, … Plakalı araçta yolcu durumunda olan …’un kusurunun bulunmadığı, TRH 2010 tablosu dikkate alınarak ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada, yapılan ödemenin zararı karşılamadığının tespit edilmesi üzerine bu kez rapor tarihindeki maddi verilere göre tazminatın belirlendiği, bu tespitten sonra sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme faizle güncellenerek hesaplanan tazminattan indirildiği, ödeme ile karşılanmayan tazminat miktarının belirlendiği, bilirkişi raporunda baba …’un zararının 68.996,79 TL olduğu ödenen miktarın faizle güncellenmiş hali 39.695,27 TL düşüldükten sonra bakiye 29.301,52 TL tazminat zararı kaldığı, davacı anne bakımından ise 83.481,60 TL tazminat hesaplandığı bu zarardan ödenen miktarın faizle güncellenmiş hali olan 51.175,89 TL düşüldükten sonra bakiye 32.305,71 TL zararı kaldığının rapor edildiği, maddi tazminat talebinin bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulü gerektiği, sürücü ve işleten bakımından ölüm tarihi, sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi esas alınarak bu tarihler üzerinden avans faizine (sigortalı araç ticari araç olduğundan) hükmedildiği,
Manevi tazminat talepleri bakımından ise; manevi tazminatın, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşıdığı, manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerektiği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarının nasıl belirleneceğinin belirtildiğini, dava konusu kazada davalı sürücünün kırmızı ışıkta geçerek %100 kusuru ile beş kişinin ölümüne sebebiyet verdiği, kaza sonucu davacı anne-babanın genç yaştaki (1994 doğumlu) çocuklarını, diğer davacıların kardeşlerini kaybettiği, olayın oluş şekli ve kusur durumu yanında, zararın davacılar yönünden ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kaza tarihindeki paranın alım gücü, ölenin yaşı, yakınlığı, davalı tarafın ödeme gücü göz önüne alınarak davacılardan anne ve baba için her birine 35.000,00’er TL, kardeşler için 15.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olduğu gerekçesiyle davacılar tarafından açılan maddi tazminat davasında dava ve ıslah dilekçesine göre davanın kabulü ile, davacı … tarafından açılan davada 29.301,52 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından 20.07.2017 tarihinden davalı … ve Davalı … … bakımından ise ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … tarafından açılan davada 32.305,71 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından 20.07.2017 tarihinden davalı … ve Davalı … … bakımından ise ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hatır taşıması indirimi talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine, davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı … Kurum için paranın alım gücü kusur durumu, manevi tazminatın niteliği, ölenin yaşı, yakınlığı göz önüne alınarak takdiren 35.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalılar … ve … …’dan ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı … için paranın alım gücü kusur durumu, manevi tazminatın niteliği, ölenin yaşı, yakınlığı göz önüne alınarak takdiren 35.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalılar … ve … …’dan ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı … için paranın alım gücü kusur durumu, manevi tazminatın niteliği, ölenin yaşı, yakınlığı göz önüne alınarak takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalılar … ve … …’dan ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı … için paranın alım gücü kusur durumu, manevi tazminatın niteliği, ölenin yaşı, yakınlığı göz önüne alınarak takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalılar … ve … …’dan ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı … Kurum için paranın alım gücü kusur durumu, manevi tazminatın niteliği, ölenin yaşı, yakınlığı göz önüne alınarak takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalılar … ve … …’dan ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili ile davalı … … ve İnş. Malz. Nak.San Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece hükmedilmiş olan manevi tazminat miktarının tatmin edici nitelikte olmayıp usul, yasa ve Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarına aykırı olduğunu,
Yargıtay’ın içtihatlarına göre hükmedilmesi gereken tazminat ile mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarı arasında fahiş bir fark bulunduğunu, davacıların söz konusu kaza nedeniyle çocuğunu ve kardeşlerini kaybettikleri için uzun süre acı ve ıstırap çektiğini halen de çekmeye devam ettiklerin, ancak Mahkemece bu durum dikkate alınmadan çok düşük miktarda manevi tazminata hükmedildiğini, hükmedilen tazminat tutarının davacıların çekmiş olduğu acıyı ve ızdırabı azaltmadığı gibi hiçbir şekilde caydırıcı nitelikte de olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının manevi tazminat yönünden kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … ve İnş. Malz.Nak. San .Tic. Ltd .Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, kazanın meydana gelmiş olduğu kavşakta sürücü …’ın idaresindeki beton mikseri ile kendi gidiş yönünde kendisine yeşil ışık yanıyor olduğu vaziyette geçiş hakkı kendisinde olduğundan o esnada ana yola sağdan katılan yolda bulunan geçiş hakkının kendisinde olduğunu düşünmüş olan … plakalı araç sürücüsünün geçişi esnasında beton mikserinin anılan plakalı araca çarpması sonucu meydana geldiğini, kaza ile ilgili yargılamanın halen Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/398 sayılı esası ile devam ettiğini, dosyada kesinleşmiş bir kusurun ve cezanın bulunmadığını, ceza yargılamasında tespit edilmiş kusur raporuna karşı itirazları olduğunu, ilgili rapor sağlıklı olmadığı gibi, mahkemece de hükme esas alınamayacağını,
Davacı yan müteveffa …’un anne ve babaları için şimdilik 100,00’er TL maddi destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş ise de bu iddialarını somutlaştırmadığını, 6098 sayılı TBK’nın 50. maddesi gereği davacının zararının varlığını ve miktarını kanıtlama yükümlülüğü kuralı gereği davacının zararının varlığını ve miktarını kanıtlaması gerektiğini, bir an için davacının davasında haklı olduğu kabul edilse bile şirket yönünden kazaya karışan beton mikserinin Karayolları ZMMS sigortası ile sigortalı olduğundan hesaplanacak zararların poliçe kapsamında sigorta şirketinden tazmin edilmesi gerektiğini, ne var ki poliçe kapsamında bulunan maddi tazminatın tamamı kazaya karışan araca ait sigorta poliçesinin sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. den eksiksiz olarak alınmış olup destekten yoksun kaldığı iddia edilen davacıların bu konuda artık talepte bulunma hakkı kalmadığını,
Manevi tazminat yönünden, davacı yanın dilekçesinde müteveffanın babası, annesi, kardeşleri …, … ve … için manevi tazminat talep ettiğini, öncelikle manevi tazminat isteminin amacına yönelik yerleşik Yargıtay içtihatları ve doktrin görüşleri ile dikkat çekmek gerektiğini, “Manevi tazminat malvarlığı dışında hukuksal değerlere yapılan saldırılar ve meydana getirilen eksikliğin giderilmesidir. Maksat çekilen acıyı dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak ve yaşama yeniden sarılmaktadır. Ödetilecek para miktarı aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir, aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesi amaç edinildiğinden tazminata benzeyen bir fonksiyonu da vardır.” (Mustafa Reşit Karahasan, Tazminat hukuku Manevi Tazminat, Genişletilerek Yenilenmiş ve Düzenlenmiş 6. Baskı İStanbul, … Basım A.Ş. 2001, sf.65-66 )” onun içindir ki takdir edilecek manevi tazminat miktarı felaketi ya da haksız eylemi özlenir hale getirecek oranda ya mağdur için zenginleşme aracı olacak tutarda olmamak, diğer bir değimle diğer tarafın müzayaka haline düşmesine, onun mahvına da meydan vermemek ve eylemle tazminat arasında makul ve muhik bir orantı bulmak gerekir.” (Yargıtay 4. HD, 1976/9690 E, 1977/7016 K) yukarıda örneklenen içtihat ve doktrin açıklamalarına göre manevi tazminat talebinin bir zenginleşme aracı olarak görülmesi sakıncalı bulunmakla birlikte şirketin sadece araç sahibi olmasından dolayı kusursuz sorumluluğu olmasına rağmen mahkemenin vermiş olduğu miktarı dahi ödemekten aciz haline düştüğünü, kaldı ki aynı olayda 5 kişinin vefatı esas alındığında her müteveffanın maddi ve manevi sorumluluğuna ilişkin şirketin yapacağı ödemelerde firmanın artık bir anlamda iflasın eşiğine gelmiş olması anlamına gelecek olup şirketin hiçbir kusurlu olmadığı gibi sadece araç sahibi olması ve aracında da hiçbir kusur bulunmaması da göz önüne alındığında araç şoförünün kusurundan dolayı şirketin mahvına sebebiyet verilecek rakamlara hükmedilmesinin firmayı da bir anlamda iflasın eşiğine getireceğini dolayısıyla mahkemenin maddi anlamda tatmin olan davacılara aynı miktara yakın manevi tazminata hükmetmiş olmasının da hakkaniyete aykırı olabileceği gibi davacıların zenginleşmesi davalı firmanın da fakirleşmesi sonucunu doğurmakta olacağını, … sigorta A.Ş tarafından zorunlu Mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında kişi başı ölüm ve maddi tazminatla kapsamında 331.000,00 TL teminat bedeli ve limiti mevcut olup sigorta şirketinin de davacılar ile yapılan görüşmeler neticesinde davacılardan … ve … Kurum’a müteveffanın mirasçıları olmaları sıfatı ile de bir uzlaşı sağlandığını, sigorta şirketinin destekten yoksun tazminatı kapsamında yapmış olduğu hesaplama müteveffanın yaşı itibari ile hem öğrenci yaşta olması hem de çalışmıyor olması nedeniyle desteğinden yoksun kalan mirasçılarına sağlayacağı yararın 79.462,00 TL olduğu tespit edilerek davacılar tarafından da bu miktarın kayıtsız şartsız kabul gördüğünü, bu ödeme davacılar vekiline ödendikten sonra davacıların maddi tazminatlar yönünden de karşılıklı olarak gayrikabil rücu olarak ibralaşıldığını, davalı şirketin karşı karşıya kalabileceği bir maddi tazminat kapsamında şirketi de kapsayacak şekilde kendi sigorta şirketi tarafından yapılan bir ödeme mevcut olup bu ödemeyi de davacılar kabul edip ibralaşma olduğunu dolayısıyla maddi tazminat yönünden de davacıların davalı şirketten herhangi bir hak ve alacağı kalmadığı gibi mahkeme tarafından hükmedilen maddi tazminat bedeli de davacılara ödenerek yaklaşık 160.000,00 TL maddi yarar sağlamış olduğunu,
Davacı yan, manevi zarar talebinde sadece müteveffanın mirasçıları hakkında değil, anne babası ve kardeşleri hakkında da talepte bulunduğunu, somut uyuşmazlıkta müteveffanın mirasçılarının haricinde ki aile bireyleri için ayrı ayrı olmak üzere tazminat talebinde bulunulmuş olsa da mirasçı konumunda bulunmayan davacıların manevi tazminat talebinde bulunmasının yasal dayanağı bulunmadığını, salt müteveffanın yakını olmak manevi tazminat talep etme hakkını yasal olarak tanımadığını, müteveffanın anne ve babası dışında kalan diğer davacıların mirasçılık hakkı olmadığından manevi tazminat taleplerinin kesinlikle reddi gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar ve davalı … … ve İnş. Malz. Nak.San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Davalı … … ve İnş. Malz. Nak.San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf sebepleri yönünden dosya incelendiğinde;
Dosyadaki mevcut delillere göre 26.03.2017 tarihli kaza tespit tutanağında davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla Ankara-Çankırı Devlet karayolu üzerinde Çankırı istikametine seyir halinde iken, olay yeri ışık kontrollü … kavşağına kırmızı ışık ihlali ile giriş yaptığında, sağ tarafında kalan kavşak kolundan seyirle dönüş adası istikametine yeşil ışıkta kavşağa giriş yapan sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde sürücü … ile aracında bulunan 4 kişinin (davacıların oğlunun da olduğu toplam 5 kişi) ölümüne sebebiyet verdiği; Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/398 Esas sayılı dosyasından alınan 02.11.2017 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının raporuna göre, sanık …’ın sevk ve idaresinde bulundurduğu araçla gece vakti Devlet karayolu üzerinde meskun mahalde seyir halindeyken olay yeri ışık kontrollü kavşağa hızını azaltarak müteyakkız yaklaşmamış, beyanından da anlaşılacağı üzere ışık sistemine uymayıp “geçerim” düşüncesi ile hızını artırarak seyrine devamla kırmızı ışık ihlalinde bulunarak kavşağa giriş yapmasıyla olaya sebebiyet vermiş olup, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle olayda asli ve tamamen kusurlu olduğu anlaşılmakla olayda %100 kusurlu olduğu, yine eldeki davada alınan 19.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda da davalı sürücünün olay yeri ışık kontrollü … kavşağına kırmızı ışık ihlali ile giriş yaptığında, sağ tarafında kalan kavşak kolundan seyirle dönüş adası istikametine yeşil ışıkta kavşağa giriş yapan sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde sürücü … ile aracında bulunan 4 kişinin (davacıların oğlunun da olduğu toplam 5 kişi) ölümüne sebebiyet verdiği kazada asli ve tam kusurlu (%100) olduğu anlaşılmıştır. Nitekim, kazadaki oluş ve kusur oranı Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/398 Esas – 2018/140 Karar sayılı dosyasında da aynen benimsendiği, anılan kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 05.09.2019 tarih 2018/4312 Esas- 2019/2103 Karar ile “Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/398 Esas, 2018/140 Karar sayılı ve 19/04/2018 tarihli kararının CMK’nın 280/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, 1-Sanık …’ın üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunu işlediği anlaşıldığından suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı ile sanığın kusur durumu nazara alınarak eylemine uyan TCK’nın 85/2 maddesi uyarınca takdiren ve teşdiden 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 2-Sanığın eylemi bilinçli taksirle işlediği anlaşıldığından cezanın TCK’nın 22/3 maddesi uyarınca takdiren 1/3 oranında artırılarak 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,3-Sanığın geçmişi, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak cezası TCK’nın 62/1 maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirilerek 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece hükme dayanak yapılan 19/03/2019 tarihli bilirkişi raporundaki kusur tespiti ile kusur oranları oluşa, usul ve yasaya uygun bulunmuş, istinaf eden davalı şirket vekilinin kusura yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Çocuklarının ölümü nedeniyle davacı anne-babanın çocuklarının desteğinden yoksun kaldığı, davadan önce davacı anne-baba tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı, ödeme tarihindeki verilere göre davacı anne babanın zararının karşılanmadığı; rapor tarihindeki verilere göre bakiye alacaklarının olduğu ve tazminat hesabının yeni genel şartlara göre yapıldığı, bakiye zarar yönünden davacı anne babanın zararını ispatlamış olduğu ve bakiye zarar yönünden hüküm kurulmuş olduğundan, davalı şirket vekilinin zararın sigorta şirketi tarafından ödendiğine yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalı şirket vekili tarafından mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarına da itiraz edilmiştir. Davacıların tazminat istemleri BK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davalı sürücünün asli ve %100 oranında kusuru ile kazaya neden olduğu; kaza sonucunda davacılar …, … ve …’in kardeşleri …’i kaybettiği, kazanın davacı kardeşler için doğurduğu zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü manevi tazminatın belirlenmesinde önemli olan diğer etkenlerdir. Zira manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşımalıdır. Buna göre; davacı kardeşler için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, davacılar tarafından duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde ve her iki tarafın mali ve sosyal durumlar uygun olduğu görülerek, davalı şirket vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir.
2-Davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf talebinin incelenmesinde; Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda kazanın 26.03.2017 tarihinde gerçekleştiği, yolcu olan müteveffanın kusursuz, davalı sürücü …’ın ışıklı kavşakta kırmızı ışıkta geçerek desteğin ölümüne neden olduğu kazada %100 oranında kusurlu bulunduğu, davacıların desteğin anne – baba ve kardeşleri olduğu, müteveffanın kaza tarihinde 22 yaşında olduğu, davacı anne- baba ve kardeşler ile müteveffanın yakınlık derecesi, davacılar lehine manevi tazminat şartlarının oluşması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, desteğin ölümü nedeniyle davacı anne-baba ve kardeşlerin maruz kaldığı ve ömür boyu yaşayacağı acı, elem, keder, ızdırap, sıkıntı, üzüntü, stres, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, caydırıcı olması, özendirici olmaması ve 22.06.1966 tarih,1966/7 Esas – 7 Karar sayılı YİBK kararındaki kriterler gözetildiğinde, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinden, davacı kardeşler için belirlenen manevi tazminat miktarının hak ve nesafet kurallarına uygun olmasına rağmen davacı anne – baba için belirlenen manevi tazminat miktarının hak ve nesafet kurallarına çerçevesinde daha yüksek olması ve bu bağlamda davacı anne … Kurum için 50.000,00 TL, davacı baba … için 50.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete daha uygun düşeceği sonuç ve kanaatine varılmakla, davacılar vekilinin davacı anne-baba yönünden yukarıda 2 numaralı bentte belirtilen hususlara ilişkin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden, davacı anne-baba yönünden istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … … ve İnş. Malz. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-Yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar (anne-baba yönünden) vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.06.2019 gün ve 2018/73 Esas -2019/683 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davacılar tarafından açılan maddi tazminat davasında dava ve ıslah dilekçesine göre davanın kabulü ile; davacı … tarafından açılan davada 29.301,52 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından 20.07.2017 tarihinden, davalı … ve davalı … … ve İnş. Malz. Nak. San .Tic. Ltd. Şti. bakımından ise ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Davacı … Kurum tarafından açılan davada 32.305,71 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından 20.07.2017 tarihinden davalı … ve davalı … … ve İnş. Malz.Nak. San .Tic. Ltd .Şti. bakımından ise ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Hatır taşıması indirimi talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine,
4-Davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne,
a)Davacı … Kurum için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … … ve İnş. Malz. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’den ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Davacı … için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … … ve İnş. Malz.Nak. San .Tic. Ltd. Şti.’den ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
c)Davacı … için paranın alım gücü kusur durumu, manevi tazminatın niteliği, ölenin yaşı, yakınlığı göz önüne alınarak takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalılar … ve … … ve İnş. Malz. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. ‘den ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
d)Davacı … için paranın alım gücü kusur durumu, manevi tazminatın niteliği, ölenin yaşı, yakınlığı göz önüne alınarak takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalılar … ve … … ve İnş. Malz. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’den ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
e)Davacı … Kurum için paranın alım gücü kusur durumu, manevi tazminatın niteliği, ölenin yaşı, yakınlığı göz önüne alınarak takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalılar … ve … … ve İnş. Malz. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’den ölüm tarihi olan 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken (toplam 61.607,23 TL maddi tazminat yönünden 4.208,38 TL, toplam 145.000 TL manevi tazminat yönünden 9.904,95 TL)14.113,33 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 786,25 TL ve ıslahla yatan 210,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.117,08 TL harcın davalılardan (Davalı sigorta şirketi yalnızca maddi tazminattan sorumlu olduğundan harcın 3.911,31 TL’sinden sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6 a-Davacı … Kurum kendini vekille temsil ettiğinden maddi tazminat için kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.845,85 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacı … Kurum kendini vekille temsil ettiğinden manevi tazminat için kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 7.300,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … … ve İnş. Malz. Nak.San .Tic. Ltd .Şti. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c- Davalı … … ve İnş. Malz.Nak. San .Tic. Ltd .Şti. kendini vekille temsil ettiğinden reddedilen manevi tazminat için AAÜT gereğince 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı … Kurum’dan alınarak davalı şirkete verilmesine,
7- a-Davacı … kendini vekille temsil ettiğinden maddi tazminat için kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.395,22 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacı … kendini vekille temsil ettiğinden manevi tazminat için kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 7.300,00TL vekalet ücretinin davalı … ve … … ve İnş. Malz.Nak. San .Tic. Ltd .Şti. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c- Davalı … … ve İnş. Malz. Nak.San .Tic. Ltd .Şti. kendini vekille temsil ettiğinden reddedilen manevi tazminat için reddedilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı şirkete verilmesine,
8-a- Davacı … kendini vekille temsil ettiğinden manevi tazminat için kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve … … ve İnş. Malz. Nak.San .Tic. Ltd .Şti. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
b- Davalı … … ve İnş. Malz.Nak. San .Tic. Ltd .Şti. kendini vekille temsil ettiğinden manevi tazminat için reddedilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalı şirkete verilmesine,
9-a- Davacı … kendini vekille temsil ettiğinden manevi tazminat için kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … … ve İnş. Malz.Nak. San .Tic. Ltd .Şti. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davalı … … ve İnş. Malz. Nak.San .Tic. Ltd .Şti. kendini vekille temsil ettiğinden reddedilen manevi tazminat için reddedilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalı şirkete verilmesine,
10- a-Davacı … Kurum kendini vekille temsil ettiğinden manevi tazminat için kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … … ve İnş. Malz.Nak. San .Tic. Ltd .Şti. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davalı … … ve İnş. Malz. Nak.San .Tic. Ltd .Şti. kendini vekille temsil ettiğinden reddedilen manevi tazminat için reddedilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı … Kurum’dan alınarak davalı şirkete verilmesine,
11-Davacılar tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.388,50TL yargılama gideri hem maddi hem manevi tazminat davası için yapıldığından tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
12-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına
13-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen yatırana iadesine,
İstinaf Başvurusu Nedeniyle Yapılan Harç ve Masraflar Yönünden;
1-Davacılar tarafından yatırılan 44,40TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
2-Harçlar Kanunun gereğince alınması gerekli 14.113,33 TL karar ilam harcından peşin alınan 2.889,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.283,70 TL harcın davalı … … ve İnş. Malz. Nak. San .Tic. Ltd .Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 121,60 TL yargılama giderinin davalılar … ve … … ve İnş. Malz. San .Tic. Ltd .Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı … … ve İnş. Malz. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade, tahsil ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 21.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.