Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3161 E. 2022/1062 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Hesabı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 18/10/2015 tarihinde davacının idaresindeki aracı ile seyretmekte iken, dava dışı …’in 189 promil alkollü olarak idaresindeki sigortası bulunmayan … plaka sayılı araçla çarpışması sonucu davacının yaralandığını belirterek geçici, sürekli iş göremezlik, … tarafından karşılanmayan sağlık gideri, yol ve bakıcı gideri olmak üzere şimdilik toplam 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş; 19.09.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talebini toplam 55.290,48TL’ye yükseltmiş,11.07.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 64.761,53TL’sının tazminini istemiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde; tedavi gideri yönünden sorumluluklarının bulunmadığını, bakıcı, tedavi ve yol gideri yönünden davanın reddinin gerektiğini, geçici iş göremezlik talep edilemeyeceğini, kusur ve zararın tespiti gerektiğini, … hesabının teminat limiti ve kusur oranı ile bağlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, kusur durumlarının tayini için Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından 03/10/2016 tarihinde alınan rapora göre; Sigortasız araç sürücüsü …’in gündüz vakti geldiği kavşakta karşıdan gelen araca geçiş önceliği hakkını tanıması gerekirken buna uymadığı, kontrolsüz geçişi esnasında karşı yönden gelen araca çarpması nedeniyle %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacının gündüz vakti seyrederken kavşağa yaklaştığında hızını azaltması gerekirken hızını ayarlamaması nedeniyle %25 oranında tali kusurlu olduğu, raporun olayın oluşuna uygun olduğu, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlî Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen raporda, davacının 18/10/2015 tarihli kaza nedeniyle vücut genel çalışma gücünden % 8 nispetinde kaybettiği ve dokuz ay süreyle iş göremez kaldığının belirlendiği, aktüer bilirkişi raporunda, %8 oranında malul olan ve dokuz ay işgöremez kalan 1990 doğumlu davacının asgari ücret düzeyinde geliri olduğunun kabulü ile yapılan hesaplama neticesinde geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının 56.527,42 TL, bakıcı gideri zararının 8.234,11TL olarak toplamda 64.761,53TL tespit edildiği, davacı vekilinin 19/09/2018 tarihli dilekçesiyle talebini toplam 55.290,48TL olarak artırdığı, maluliyetin yanlış yönetmeliğe göre alındığının tespitinden sonra doğru yönetmeliğe göre düzenlenen ve itibar olunan rapordan sonra alınan hesap raporu sonucunda gerçek zarar miktarı saptandığından; davacı vekilinin 12/07/2019 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesindeki talebini ıslah ederek; bakıcı gideri, geçici işgöremezlik tazminatı ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak toplam 64.761,53TL tazminat talep ettiği, kaza tarihindeki poliçe limitlerine göre, davacının uğradığı zarar miktarının sigorta teminatı içerisinde kaldığı, bu sebeple dava tarihinden itibaren ve aracın hususi olması sebebiyle yasal oranda faize karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından bahisle davanın kabulüne, bakıcı gideri, sürekli ve geçici iş göremezlik zararı nedeniyle toplam 64.761,53 TL’nin (55.000,00TL’si için temerrüt tarihi olan 18/12/2015 tarihinden, 9.471,05 TL’si için ıslah tarihi olan 12/07/2019 tarihinden itibaren) hesaplanacak değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı … Hesabı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Hesabı vekili istinaf dilekçesinde; 5684 Sayılı Yasanın 14. maddesi ve … Hesabı Yönetmeliği gereği … hesabının bedensel zararlardan sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı dolaylı zarar kavramı içerisinde olduğundan davalı kurumun herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, sağlık giderleri teminatının … Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini,
Yine bakıcı gideri yönünden de davalının sorumluluğu olmadığını, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı kanunun 59. maddesi ve geçici 1. maddesi düzenlemeleri uyarınca “tedavi gideri teminatı” artık sigorta şirketleri ve … Hesabı sorumluluğunda olmayıp, tedavi gideri teminatı kapsamında olan giderlerin karşılanmasının …’ya bırakıldığını, bu tarihten itibaren düzenlenen trafik poliçelerinden de artık söz konusu teminatın kaldırıldığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini,
… Kurumunun yaptığı ödeme hesaplanan miktardan düşülmeden hüküm kurulduğunu, trafik kazası neticesinde karşı tarafa … Kuruluşları tarafından gelir bağlanmış veya ödeme yapılmış ise, bu miktarın ilgili kuruluştan sorulmak suretiyle tespit edilmesi ve talep edilen tazminattan indirilmesi gerektiğini, aksi halde başvuranın aynı zararı hem … Kurumundan gelir olarak hem de … Hesabı’ndan tazminat olarak alacağını ve haksız kazanç sağlayacağını, ayrıca … Kurumlarının başvurana yaptığı ödemeler nedeniyle … Hesabı’na rücu ettiğini ve … Hesabınında mükerrer ödeme yapmak zorunda kalacağını, ilgili … Kuruluşuna yazı yazılarak hak sahiplerine ödenen miktarın indirilmesi gerektiğini, Davacı tarafın 19.09.2018 ve 12.07.2019 tarihlerinde ıslah yaptığını, aynı davada ıslah hakkının bir defaya mahsus olarak kullanılabileceğini, bu durumda yapılan ikinci ıslahın hukuken mümkün olmadığını (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi E. 2015/10962 K. 2016/16755 kararı), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176 vd. maddelerinde taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ve aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceğinin düzenlendiğini, aynı davada ikinci kez ıslah yoluna başvurulması halinde bu yöndeki talebin reddi gerektiğini (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi E. b2015/10962 K. 2016/16755) belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatı gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan geçici, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin tahsili için olay tarihinde aracın ZMSS poliçesi olmaması sebebiyle … Hesabı aleyhine açılan cismani tazminat istemine ilişkindir.
Davanın HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası şeklinde açılması sebebiyle davacı tarafın bedel artırma talebinden sonra davasını ıslah etme hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle davacı vekili 19.09.2018 tarihli dilekçesi ile bedel artırım talebinde bulunmuş, daha sonra itiraz nedeniyle alınan maluliyet ve tazminat raporuna göre de 11.07.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile müddeabihi artırarak toplam 64.761,53TL tazminat talep etmiştir. Davacı vekilinin ilk dilekçesi bedel artırımına yönelik (belirsiz alacak davasına özgü), ikinci dilekçesi ise ıslah talebine ilişkin olup ikinci kez ıslah talebi bulunmadığından, mahkemenin davacı tarafça ıslah dilekçesi ile talep edilen 64.761,53TL tazminatın kabulüne karar vermesinde bir usulsüzlük bulunmadığından davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebi yerinde görülmediği gibi dosya kapsamında ilgili … müdürlüğünden davacıya davaya konu trafik kazası nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş olup, 20.01.2016 tarihli cevabi yazıda davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı ve maaş bağlanmadığı açıkça belirtildiğinden davalı vekilinin buna yönelik istinaf talebi de yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin teminat kapsamında olmadığına, bu giderlerden …’nın sorumlu olduğuna dair istinaf talebine gelince; davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri zararları bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları ile bakıcı gideri zararı 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından davacı, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatını, sigorta şirketlerinden ve dolayısı ile aracın sigortasız olması halinde davalı … Hesabından talep edebilir. Genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının …’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb). Buna göre davalı vekilinin geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi de doğru görülmediğinden, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemenin gerekçesine göre davalı … Hesabı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun (HMK’nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Hesabı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı … Hesabından alınması gereken 4.423,86 TL nispi istinaf karar harcından, peşin alınan 883,97 TL ve 222,00 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 3.317,89 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı … Hesabı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yatırılan 150,00 TL gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Kararın tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca, KESİN olmak üzere 15.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.