Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3129 E. 2022/1129 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.09.2016 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı … plakalı aracın karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralandığını, davalı … şirketine 03.07.2017 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.800,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminat ve 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 4.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 27.02.2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile 12.526,51 sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi, savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığı, davacı tarafından davalı … şirketine karşı malul kaldığı iddiasıyla derdest tazminat davası açıldığı, adli tıp raporuna göre davacının dava konusu kazadan dolayı %12 oranında malul ve 6 ay geçici iş göremezlik durumunda kaldığı, kazada davalı araç sürücünün %15 kusurlu olduğu, aktüer bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 1.213,10 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 12.526,51 TL olmak üzere toplam 13.739,61 TL olduğu, bu zarardan davalı … şirketinin ZMMS poliçesinden dolayı sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, belirlenen meblağın davalı … şirketinin temerrüde düştüğü 24/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının bakıcıya ihtiyacı olmadığından buna yönelik talebi ile geçici iş göremezlik yönünden fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerektiğinden davacının dava ve artırım dilekçesinin kısmen kabulüne, 1.213,10 TL geçici işgöremezlik tazminatı 12.526,51 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 13.739,61 TL’nin 24/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 23.09.2016 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda davacının hiçbir kusuru bulunmadığını, dosya içerisinde yer alan beyanlarını tekrarla; davacının dava konusu trafik kazası sonucu, kalıcı ve geçici iş göremezliği nedeniyle uğradığı maddi zararlardan, davalı … şirketinin poliçe teminatı kapsamında sorumlu olduğunu, bu sebeple söz konusu zararın davalı yandan (teminat limitleriyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğini,
Mahkeme nezdindeki dosya kapsamında alınan 22.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranını kabul etmediklerini, davacının belediye otobüsünden indikten hemen sonra karşıdan karşıya geçmek üzereyken caddeden kontrolsüz bir hızla gelen dava dışı kamyon sürücüsü …’nın hızını ayarlayamaması üzerine davacıya çarpması sonucu gerçekleşen işbu trafik kazasında, kamyon sürücüsünün, Karayolları Trafik Kanunu madde 52/1-b uyarınca tali kusurlu bulunduğunu, ancak 22.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda kusur oranının %15 olarak belirlendiğini, kazanın oluş biçimi, kamyon sürücüsünün davacıyı fark etmesine rağmen çarpmayı engelleyememesi, aracının hızı ve aracı kullandığı şerit de göz önüne alındığında belirlenen bu kusur oranının fahiş miktarda az olduğunu, açıklanan bu sebeplerle 22.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen bu kusur oranını kabul etmediklerini,
Davacının maluliyet durumuna ilişkin olarak ise; yerel mahkeme nezdinde görülen dava kapsamında … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 05.09.2018 tarihli raporda davacının %12 oranında bedensel özürlü bulunduğunu, rapor açıkça hatalı incelemeye dayanmakta olup, bu raporda belirlenen maluliyet oranını kabul etmediklerini, davacıya çarpan aracın hızı, büyüklüğü, davacının yaşı ve iyileşme gücü de göz önüne alındığında, davacının bedeninde meydana gelen zararın daha büyük, özür oranının daha fazla olduğunu, davacının omurga kırığı (transverse process) nedeniyle hareket kısıtlılığı yaşadığını, yürümekte zorluk çektiğini, trafik kazasının yarattığı travmalar nedeniyle gündelik hayata uyum sağlamakta güçlük yaşadığını, tüm bu açıklanan sebeplerle, 05.09.2018 tarihli adli tıp raporunda belirlenmiş olan maluliyet oranına itiraz ettiklerini, dava konusu trafik kazası sonucunda davacının hayat fonksiyonlarını etkileyecek şekilde oluşan kemik kırıkları ve bahse konu kazada davalı sürücünün kusurlu olduğu da göz önüne alındığında yerel mahkemece yapılan yargılama kapsamında alınan 22.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen bu kusur oranı ve 05.09.2018 tarihli adli tıp raporunda belirlenmiş olan maluliyet oranı yanlış ve eksik değerlendirmelere dayanmakta olup, kabulünün mümkün olmadığını belirterek istinaf talebinin kabulü ile Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.06.2019 tarih, 2017/488 E. ve 2019/426 K. Sayılı kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıya atfedilen kusur oranının yüksek, maluliyet oranının ise düşük olarak belirlendiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
KTT’da dava dışı sürücü …’nın, 23/09/2016 günü saat 19:20 sıralarında, idaresindeki … plakalı kamyonetle bölünmüş Akdeniz Bulvarı yanındaki servis yolunu takiben … – … istikametinden … Sanayi istikametine doğru seyir halinde iken geldiği olay yeri kesiminde karşı istikametten gelip yolun sağında duran belediye otobüsünden inip karşıya geçmek için yola giren davacı yaya …’a aracın sol ön kesiminden çarptığı dava konusu kazada sürücü …’nın “aracının hızını, aracın yük ve teknik özelliği ile görüş, yol, trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre uydurmamakla” tali kusurlu; yaya …’ın “ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde ve kavşaklarda yaklaşan aracın uzaklık ve hızını göz önüne almadan veya göz önüne aldığı halde uygun zamanda geçmemekle” asli kusurlu olduğu, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 18.04.2018 tarihli raporunda; “dava dışı sürücü …’nın alt düzeyde kusurlu (%15 oranında), davacı yaya …’ın ise %85 (yüzdeseksenbeş) oranında kusurlu olduğu belirtiliş olup anılan raporun dosya kapsamı ve olayın oluş şekline uygun olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içeriğine ve kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurunun HMK.nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinafa gelen davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.