Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3116 E. 2022/1025 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…..
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

……

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2019
NUMARASI :……

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 15.02.2017 tarihinde, müvekkiline ait … plakalı otobüsün, davalı kuruma ait mazgal demirine çarpması sonucu maddi hasar meydana geldiğini, olayda müvekkili araç sürücüsünün kusursuz, davalı tarafın kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza sonucu müvekkili aracında maddi hasar oluştuğunu ve otobüsün servis dışı kalması nedeniyle gelir yoksunluğuna uğradığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 15.231,99-TL alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçelerinde; haksız ve mesnetsiz davayı kabul etmediklerini, davacı taraf sürücüsünün hız limitine uyup uymadığı, alkollü olup olmadığının belirsiz olduğunu, normal seyir halinde olan bir araç rögar kapağının üzerinden geçerken rögar kapağının açılmasının söz konusu olamayacağını, sunulan fotoğraflarda iddia edilen açık rögar kapağını ispat edecek fotoğraf, delil sunulmadığını, bahsedildiği gibi rögar kapağında bir problem olması durumunda yüzlerce kazanın meydana gelmesi gerektiğini, yol yapım, bakım ve onarımdan sorumlu olanın … … olduğunu, dava konusu olay tarihinde idarelerine herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, kazanın tamamen davacının kendi kusuruna dayanmakta olduğunu, kendi kusuruna dayanılarak hak talebinde bulunulmayacağını bildirerek, davanın esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, bilirkişi raporunda; Taşıt yolu üzerindeki ızgara kapaklarının, yapım, bakım ve onarımından sorumlu … … Müdürlüğü’nün, olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’in olayda kusursuz bulunduğu, dava konusu … plakalı aracın hasarına bağlı zararın 2.611,18 TL olduğu , davacıya ait araçta meydana gelen hasarın bedeli ve gelir yoksunluğu yönünden hesaplama yapılması için düzenlenen 15.05.2019 tarihli ek raporda; aracın körük altı kapatma çadırının değişimine ilişkin yapılan hesaplamada hasar bedelinin 2.232,53 TL olduğu; aracın 1 saat serviste kaldığı, döşeme işçiliğinin 8 saat, alt bakımcı işçiliğinin 20 dakika olduğu dikkate alındığında kazanç kaybına esas sürenin 9 saat 20 dakika olarak belirlendiği, 1 saatlik kazanç kaybı için öngörülen 95,63-TL’nin uygun bulunduğu, 9 saat 20 dakika kazanç kaybı bedelinin 892,54-TL olarak belirlendiği, zarar toplamının 3.125,07-TL olduğunun belirlendiği, gerekçesiyle 2.232,53 TL maddi hasar ve 892,54-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 3.125,07-TL tazminatın olay tarihi olan 15/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … … Müdürlüğü istinaf dilekçesinde, karara dayanak bilirkişi raporunda hasara ilişkin olarak yapılan değerlendirmede, değişen parçaların onarılabileceği ve tekrar kullanılabileceğinden bahisle hasara ilişkin değerlendirme yapıldığını ve tevsik edilen zararın altında bir hesaplama yapıldığını, bilirkişinin Kuruluşun toplu taşıma hizmetinin yoğunluğunu ve güvenli hizmetin gereklerini görmezden gelerek piyasa koşulları çerçevesinde değerlendirmelerde bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … … Müdürlüğü katılma yoluyla istinaf dilekçesinde, idarenin dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre tam kusurlu kabul edildiğini ve İdare aleyhine maddi tazminata hükmedildiğini, … Belediyeleri sınırları içinde kalan yolların bakım ve onarımından … Belediyesinin sorumlu olduğunu, bu sorumluluğun 5216 sayılı Yasanın 7. maddesinin (g) bendi düzenlemesi ile hüküm altına alındığını, yolların bakım ve onarımı sırasında yol seviyesinin kapak seviyesi ile eşitlenmemesi durumundan … …… sorumlu olduğundan husumete ilişkin itirazlarını tekrar ettiklerini, ilgili daire başkanlıklarının görev ve sorumluluklarına dair mevzuat hükümleri açıkça belirtilmiş olup davanın … … Belesiyesi’ne yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca …… Yönetmeliğinin 18. maddesi (c) bendine göre; “Trafiğin düzenli bir şekilde akımını sağlamak bakımından alt yapı hizmetleri ile ilgili tedbirleri almak, trafikle ilgili sorunları çözümlemek, trafikle ilgili olarak ülkeyi ilgilendiren veya mevzuat değişikliği gerektiren hususları İçişleri Bakanlığına iletmekle görevli.” olduğunu, bu hizmetleri sağlamakla görevli, yani yolun bakımından sorumlu olan kurumun … … Belediye Başkanlığı olduğunu, … … Müdürlüğünün ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğunu, İdarenin yasalarla kendine yüklenen görev ve sorumluluğunu yerine getirdiğini, davalı İdarenin dava konusu hasara ilişkin hizmet kusuru bulunmadığını, olay tarihinde kaza mahallinde davalı tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, arıza bildirimi olmadığını, rutin şekilde belirli aralıklarla görevlilerce rögar kapaklarının bakımının yapıldığını ve kontrol edildiğini, davacı idare sürücüsünün hız kurallarına uymaması nedeniyle kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, zira bir başka kaza olmadığını, otobüs sürücüsünün KTK’nın 52/b maddesi gereğince olayda kusurlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli, kazanç kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri Binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli … Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2018 yılı için Maliye Bakanlığınca açıklanan yeniden değerlenme oranlarına göre istinaf kesinlik sınırı 3.560,00 TL olarak belirlenmiştir.
Karar tarihi olan 2019 yılı itibariyle, miktar ve değeri 4.440,00 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.(HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir(HMK 341/3). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafça 15.231,99 TL’nin tahsili talep edilmiş, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3.062,07 TL nin tahsiline karar verilmiş olup, hükmedilen alacak miktarı 4.440,00 TL’yi geçmediğinden kesindir. Kesin olan bu karara karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulamaz. Bu nedenle, maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin (dilekçesinin) reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde,
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında … … Müdürlüğüne ait otobüsün davalı …’ye ait rögar kapağına çarparak hasar gördüğü kazada arızalı rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu kuruluşun tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmede, … bilirkişisi tarafından belirtildiği üzere sağ yan körükten sonra körük dilim bağlantı çıtası ve kaportada hasar olduğu, iki körük arasında iç bağlantı profilinin eğik olduğu , körük altı kapatma çadırının da değişiminin makul bulunduğu, ancak, körük dilimlerinde değişimi gerektirecek yırtılma benzeri hasar görülmemiş, körüğün ve alt profillerin onarılabileceği kanaatine varılmış, buna bağlı hasar bedeli 2.005,53 TL olarak belirlenmiş, kazanç kaybı bedeli de onarılan ve değiştirilen parçalara göre hesaplanmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 341/2. maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
2-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
6-İstinaf eden davacı tarafından istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Karar tebliği ile harç mahsup ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.