Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/311 E. 2021/917 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 20/05/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/05/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 10/04/2016 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın karıştığı kaza neticesinde, araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, zararlarından davalının sorumlu olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, müvekkilinin iş göremezliği nedeniyle 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesinde, dava dilekçesindeki talebinin 100,00 TL’sinin sürekli iş göremezlik, 4.900 TL’sinin geçici iş göremezlik zararına ilişkin olduğu, geçici iş görmezlik zararını 8.705,46 TL olarak belirlediklerini belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu davacının zararını kanıtlaması gerektiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, meydana gelen kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezliğinin bulunmadığı, 6 ay geçici iş göremezliğinin meydana geldiği, 2004 doğumlu olan davacının kaza tarihinde yaşı itibariyle çalışması ve kazancı bulunmadığından geçici iş göremezlik tazminatı da talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Yargıtay içtihatlarına göre, müvekkilinin geçici iş göremezlik süresi için %100 maluliyete göre zararlarını talep edebileceğini ve zararlarının sigorta teminatı kapsamında olduğunu, mahkemece reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılamsını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının sürekli maluliyetinin olmaması, yaşı itibariyle de, geçici iş göremezlik zararı oluşmayacağından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı maluliyetinin tespiti için … Başkanlığından alınan maluliyet raporunda ve itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan 11/05/2018 tarihli maluliyet raporunda 2004 doğumlu davacı …’in kazada yaralanması neticesinde, vücut çalışma gücünden kaybetmediği tespit edilmiş, iyileşme süresinin 6 ay olduğu belirlenmiştir.
Dosya kapsamına göre kazanın 10/04/2016 tarihinde meydana geldiği, 2004 yılında doğan davacının kaza tarihinde 12 yaşında olduğu, herhangi bir gelir getiren işte çalıştığı iddia edilmediği gibi dosya kapsamında da olay tarihinde öğrenci olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin….. sayılı kararlarında “Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı çocuğun kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi bir işte çalışması sözkonusu olamayacağına ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre; davacı çocuk için hesaplanan geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.” denilerek, yaşı itibariyle, kazanç getiren her hangi bir işte çalışmayan kişilerin geçici iş göremezlik zararı olmayacağı kabul edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin uygulamaları ile olay tarihinde 18 yaşından küçük olup, gelir getiren bir işte çalışmayan küçükler için, sürekli maluliyeti bulunmaksızın geçici iş göremez kalması halinde kazanç kaybı olmadığı kabul edilmesi nedeniyle, mahkemece davacının olay tarihinde 12 yaşında olması ve kazanç kaybı bulunmaması nedeniyle tazminat talebinin reddedilmiş olmasında isabetsizlik görülmediğinden; dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 20/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.