Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3105 E. 2022/1061 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 09/08/2016 tarihinde dava dışı … idaresindeki, davalıya ZMMS Poliçesiyle sigortalı araç ile davacı idaresindeki aracın çarpışması sonucu davacının yaralandığını belirterek, şimdilik geçici ve kalıcı işgöremezlik nedeniyle 5.000,00TL (2500.00TL’sı geçici, 2500.00TL’sı sürekli iş göremezlik olmak üzere) maddî tazminatın ve 100,00 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 09.08.2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 12.914,70TL geçici, 15.879,86TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 2.354,92TL bakıcı giderinin tazminini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, sigortalı araç sürücüsünün olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, İstanbul Adli Tıp Anabilim Başkanlığından alınan 29/05/2019 tarihli raporda, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik, yasa ve diğer düzenleme hükümleri gereğince davacının % 3 oranında sürekli çalışma gücü kaybı, altı (6) ayda iyileşebilecek şekilde ve iyileşme süresi olan altı aylık dönem içerisinde iki ay süre ile bir başkasının bakımına muhtaç olacak şekilde yaralandığının belirlendiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenebilmesi için yeni trafik sigortası genel şartlarına göre hesaplama yapılan 05/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacının geçici çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan zararının 12.914,70 TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan zararının 15.879,86 TL ve bakıcı ihtiyacı nedeni ile oluşun zararının ise 2.354,92 TL olarak hesaplandığı, raporun hüküm kurmak için yeterli olduğu, somut olayda dava açılmadan önce yasal düzenlemeye uygun biçimde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, davalı yönünden temerrüdün gerçekleştiği, sigortalı aracın ticari kullanım için tescil edilmiş olması nedeni ile talep edilmesi gereken faizin ise avans faiz olması gerektiği kabul edilmekle, Davanın kabulü ile, Bakıcı gideri, sürekli ve geçici iş göremezlik zararı nedeni ile toplam 31.149,48 TL’nin 15/02/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde; 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ve 6111 sayılı Kanun 59. maddesi ile 6111 Sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi ile trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin … güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … … Kurumu tarafından karşılanacağının düzenlendiğini, Bu bağlamda, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi’nde tedavi teminatı kalmadığından, sigorta şirketlerinin işbu teminattan ödenen tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından sorumluluğu kalmadığını, bu bakımdan davacının geçici işgöremezlik tazminat talepleri teminat kapsamında bulunmadığından reddi gerektiğini,
Somut olayda gerek kaza tarihinin 09/08/2016 ve poliçe başlangıç tarihinin 30/12/2015 olması dikkate alındığında 01.06.2015 tarihli Yeni Genel Şartlar sonrası düzenlenen bir poliçe ve meydana gelen bir kaza olduğunu, bu nedenle geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri ile ilgili davanın SGK sorumluluğunda bulunması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; Tüm alacak tutarından sorumlu olacakları kabul görse dahi bilirkişinin raporunda bakıcı gideri tazminatından indirim yapmadığını(Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E. 2016/12977 K. 2017/8441 T. 19.12.2017), tazminat alacağına temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesinin doğru olmadığını, davacı tarafın ancak yasal faiz talep edebileceğini(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/19-73 E. ve 1999/106 K. sayılı ve 17.02.1999 tarihli kararı), Dava konusu kaza, haksız fiilden kaynaklanmış olup, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini, Bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatı gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan geçici, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin tahsili için karşı aracın ZMMS şirketi aleyhine açılan cismani tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi vekili geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin teminat kapsamında olmadığını, bu giderlerden SGK’nın sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesinin gerekir. 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları ile bakıcı gideri zararı 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatını davalı sigorta şirketlerinden talep edebilir. Genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamasına (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) göre davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmediği gibi, elbette ailevi ilişkiler, örf, adet, aile bağları ve … nedenlerle aile yakınlarının birbirlerine bakım görevi bulunmakta ise de, olayda herhangi bir kusuru bulunmayan davacı yakınlarına, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu eylemi sonucu yaralanıp malul kalan davacıya zorunlu şekilde bakma yükümlülüğü yüklenmesi, buna katlanmalarının beklenmesi de hakkaniyete uygun görülmediğinden bakıcı giderinden indirim yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı sigorta şirketi vekilinin bu hususa yönelik istinaf talepleri de doğru görülmemiştir.
Kabule göre de Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararları ve uygulamalarından da anlaşılacağı üzere bakım giderinden hakkaniyet indirimi yapılmasına dair hukuki görüşte değişikliğe gidilmiştir. Yine davalıya trafik sigortalı aracın ticari nitelikte, yük naklinde kullanılan, çift kabinli kamyonet olması nedeniyle talep gibi avans faine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemenin gerekçesine göre davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun(HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu)HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı sigorta şirketinden alınması gereken 2.127,82TL nispi istinaf karar harcından, peşin alınan 531,96 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 1.595,86TL harcın davalı sigortacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği ve harç ikmali işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca, kesin olmak üzere 15.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.