Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3102 E. 2022/1105 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3102
KARAR NO : 2022/1105

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2019
NUMARASI : 2017/718 Esas 2019/761 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, davalıya sigortalı … plaka sayılı araç ile davacının kullandığı motosikletin 27/07/2017 tarihinde neden oldukları trafik kazası sonucu … plaka sayılı motosikleti kullanan davacının yaralandığını belirtip, geçici iş göremezlik nedeni ile 900,00-TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile 3.000,00-TL ve bakıcı gideri olarak 100,00-TL olmak üzere toplam 4.000,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava açılmadan önce kendilerine başvuru yapılmadığını, bu nedenle dava şartının eksik olduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranına bağlı olmak şartı ile kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılım oranına ilişkin raporların ATK’dan alınması, davacı koruyucu kıyafet olmaksızın yolculuk yaptığı için tazminatlardan indirim yapılması, davacının zararlarının varlığını ispat etmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında bulunmadığını, olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile kendilerinden yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, sigortalı aracın dava dışı … idaresinde tek yönlü yolda seyir halinde iken kontrolsüz olarak yolun sol tarafına doğru U dönüşü yapmak istediği, karşı yönden gelen araçların kullandığı yol bölümünü tamamen kapattığı için kapatılan yol bölümünü kullanan … plaka sayılı motosikleti ile seyir halinde olan davacının sigortalı aracın kapı bölümüne çarparak kazaya neden olduğu, sigortalı araç sürücüsünün sola dönüşe ilişkin kuralları ihlal ederek % 75 oranında ve asli kusurlu olacak şekilde, davacının ise kavşaklara yaklaşır iken hızını azaltması gerektiğine ilişkin kuralları ihlal ederek % 25 oranında kusurlu olacak şekilde yaralanma ile sonuçlanan kazaya neden olduklarının kabul edildiği, davacının maddi tazminat isteklerinin geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı ile bakıcı giderine ilişkin olduğu için … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından 27/05/2019 tarihli rapor alındığı, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak hazırlanan ve davacıdaki yaralanmalar ile uyumlu olduğu kabul edildiği için hükme esas alınan raporda da belirtildiği gibi, davacının davaya konu kaza nedeni ile % 2 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşup, 6 ay geçici iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, iyileşme süresinin 1 aylık bölümünde bakıcı ihtiyacının ortaya çıktığının kabul edildiği, müterafik kusur konusunda çalışma gücü kaybına neden olan yaralanma ayak bölgesideki kırıklardan kaynaklanmakta olup, koruyucu kıyafetlerin bu yaralanmaların önüne geçmesinin mümkün olamayacağı anlaşılmakla tazminattan bu nedenle indirim yapılamayacağı gerekçesiyle 11.490,53-TL sürekli çalışma gücü zararı, 6.452,67-TL geçici çalışma gücü kaybı zararı ve 1.053,05-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 18.996,25-TL’nin 20/10/2017 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, başvuru koşulunun yerine getirilmediğini, davacının müvekkil şirkete başvuru tarihi 12.10.2017 olup 15 günlük süre dolmadan işbu davanın ikame edildiğini, davacının maluliyet oranı bakımından itirazlarının dikkate alınmadığını, kişisel müracaatla alınan maluliyet raporunun hükme esas alınamayacağını, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında bulunmadığını, bakıcı giderinin teminat kapsamında bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nın “doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesinde; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklindeki düzenleme 26.04.2016 tarih 29695 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14.04.2016 tarih 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile değiştirilmiş “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının gerekli olduğu, başvurudan itibaren sigorta kuruluşu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermez yada verilen cevap zarar görenin talebini karşılamaz ise zarar gören dava açabileceği gibi sigorta tahkim komisyonuna da başvuru yapabileceği belirtilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın başlıklı “Tazminat ve giderlerin ödenmesi” 99/1. maddesinde; “sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, başvuru koşulunun yerine getirildiğinin ve faiz başlangıç tarihinin kanuna uygun olduğu anlaşılmaktadır.
Geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderine ilişkin olarak, SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin neler olduğu, 2918 Sayılı yasanın 98. maddesinde düzenlenmiş olup, sorumluluğunun kanunda belirtilen giderlerle sınırlı olması, geçici iş görmezlik zararlarından ve bakıcı giderlerinden SGK’nın sorumlu olacağına dair kanunda düzenlenme bulunmaması, ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının ve geçici bakıcı giderlerinin sigorta teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin bir düzenlemenin de yer almaması, ikincil norm olan Genel Şartlar ile kanunla belirlenen sorumluluğun daraltılması mümkün olmadığı gibi kanunen sorumluluğu bulunmayan SGK’nın sorumlu olduğuna da karar verilemeyeceğinden, davalı vekilinin geçici bakıcı giderinden ve geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığına ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir. TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Yargıtay 4 Hukuk Dairesi (Kapanan 17. Hukuk Dairesi) tarafından tazminat hesaplanmasında esas alınacak yaşam tablosu ile ilgili görüş değişikliğine gidilmiş, (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı) destek ve hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda 1931 tarihli “PMF” yaşam tablosuna göre belirlenmekte iken Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, … Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, … Danışmanlık, … Üniversitesi ve … Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosuna göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınması gerekir.
Bu nedenle aktüer raporunda %1,8 teknik faiz tatbik edilmesi doğru görülmemiş ise de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 21/6/2021 tarih ve 2021/2457 Esas, 2021/3304 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, karara esas alınan rapordaki hesap biçiminin davalı lehine olması ve aleyhe hüküm kurma yasağı gereği tazminat hesap biçimi kaldırma sebebi yapılamayacağından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1297,63-TL karar harcından peşin alınan 324,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 973,23-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf edene iadesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme ve harç ile gider avansı iadesinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.