Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3092 E. 2022/977 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 08/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait … plakalı araç eşi …’ın sevk ve idaresinde iken araç ile Ankara yolundan … Caddesini geçerken, davalı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın sol taraftan müvekkilin aracının sol ön kısmına çarpıştığını ve aracın hasarlandığını, müvekkili eşinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalı … adına kayıtlı olan … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olup bu aracın davalı … … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS kapsamında … nolu poliçe ile sigortalı bulunduğunu, değer kaybına uğrayan araç için şimdilik 500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, 22/07/2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili nezdinde … numaralı poliçe ile 15/07/2016-2017 tarihleri arasında sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 31.000,00 TL olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın aracına ilişkin yapılan araştırmada değer kaybı talebinde bulunulan aracın geçmişte 03/11/2008 ve 20/03/2010 tarihlerinde başkaca trafik kazalarına da karıştığının tespit edildiğini, buna ilişkin belgelerin dilekçe ekinde sunulduğunu ve bu nedenle değer kaybı oluşmadığını, talebin reddi gerektiğini, bununla birlikte karşı tarafın aracında meydana gelen hasar bedeline ilişkin olarak 17/08/2016 tarihinde 6.750,00 TL meblağında tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, bu nedenle, toplam teminatın 31.000,00 TL olarak belirlenirken ödenen meblağın dikkate alınmasını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Diğer davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının aracının çarpışma neticesi hasarlandığı konusunda kuşku bulunmamakla birlikte hasarın giderildiği ve ancak değer kaybına ilişkin yapılan araştırma ve inceleme neticesinde davacı yana ait aracın yaşı ve önceki hasarlanmalarının da nazara alınmasıyla özellikle değer kaybı oluşacak biçimde ekonomik ömrünü tamamladığından davacı yana ait araçta değer kaybının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 22.07.2016 tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazasında davalı araç sürücüsü …’ un kırmızı ışıkta geçerek müvekkile ait araca çarptığının, kazada tam ve asli kusurlu olduğunun gerek davalının beyanları gerekse bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, bu hususta uyuşmazlık bulunmadığını, yerel mahkemenin araçta değer kaybı oluşmadığı şeklindeki tespitinin hatalı ve maddi gerçeğe aykırı olduğunu, aracın hasarlı olarak tramer kaydına geçmesi nedeniyle 2. el piyasasında aracı rayiç değerinden satmanın mümkün olmadığını, araçtaki değer kaybının serbest piyasa verilerine göre değerlendirilmesi gerekirken ZMMS’ye göre değerlendirilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen araç değer kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda …… Genel Şartlarında belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemi uygulanarak araçta değer kaybı meydana gelmediğinin belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı kararı ile, 2918 sayılı yasanın 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplama ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olacak ve değer kaybının hesaplanmasına yönelik toplanan delillere göre yukarıda açıklandığı üzere, değer kaybının Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde, açıklanan kıstaslar da gözetilerek aracın kaza tarihindeki hasarsız değeri ile onarıldıktan sonraki değeri arasındaki farkın değerlendirildiği bilirkişi raporu alınarak, değer kaybının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi için, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 17/04/2018 tarihli, 2017/28 Esas 2018/265 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4–Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.