Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3083 E. 2022/1060 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 09.12.2015 tarihinde davalıya trafik sigortalı, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki aracın davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını, davalıya başvuru yapıldığını ancak bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 2.000,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 30.07.2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talebini toplam 27.335,82TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından kendilerine eksik evrak ile başvuru yapıldığını, kazaya karışan aracın davalı Şirkete 15.10.2015-15.10.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede teminatın kişi başına 290.000,00 TL olduğunu, kusur raporu ve maluliyet tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna tevdini talep ettiklerini, geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kesinleşen Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/466 esas 2017/28 karar sayılı dosyasında tespit edildiği üzere davalıya trafik sigortalı aracın sürücüsü olan dava dışı …’in aracıyla yaya olan davacıya kasten çarpması sonucu davacının yaralandığı, ceza dosyasında yapılan yargılama sonucu toplanan delillere göre dava dışı …’in davacıyı kasten yaralaması nedeniyle tam kusurlu olduğu değerlendirilerek ayrıca kusur incelemesi yapılmadığı, maluliyet raporuna itiraz üzerine alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin raporuna göre davacının %2.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, iyileşme süresinin de 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, aktüerya bilirkişi raporunda davacının 11.531,95 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 15.803,87 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 27.335,82 TL tazminatı isteyebileceğinin belirlendiği anlaşılmakla; Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS (Trafik Sigortası) Genel Şartları A.2 maddesinde kasıtlı fiiller nedeniyle meydana gelen zararların teminat dışı sayılmamasına ve B.4/a fıkrası uyarınca işletenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin “kasti” bir hareketi sonucunda meydana gelen zararların rücu sebebi sayılması sebebiyle işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen sigortacının sorumlu tutulması gerektiğinden tespit edilen geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatını davacının davalıdan isteyebileceği kanaatine varıldığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 10.03.2017 tarihinde cevap verildiği anlaşılmakla söz konusu tarihin davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olarak kabul edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 11.531,95 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 15.803,87 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 27.335,82 TL tazminatın 10.03.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde; Davacının talebi 2918 sayılı yasa kapsamında ”trafik kazası” kapsamına girmediğinden poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davalı sigortacının bu nedenle zarardan sorumlu olmadığını,
Davaya konu olay sebebiyle Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/466 E. 2017/28 K. Sayılı dosyasında yapılan yargılamada, sigortalı araç sürücüsü …’in, ”kasten yaralama” suçu sebebiyle yargılandığını ve davacı Haydar Saçıntı’ya karşı “Kasten Yaralama Suçunu” işlemiş olması sebebiyle mahkûm edildiğini, davaya konu kaza her ne kadar sigortalı aracın işletilmesi sırasında gerçekleşmiş ise de 2918 sayılı yasa kapsamında bir ”trafik kazası” olmadığını,
6102 Sayılı T.T.K. un 1477. maddesinde “Sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz.”şeklinde düzenleme yapıldığını, dolayısı ile davacının, dava konusu kasti yaralanmasına ilişkin zararının tazmininden araç sürücüsü sorumlu olup, davalı şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsü …’in ceza mahkemesinde kasten yaralama suçunun nitelikli hali olan silahla yaralama sebebi ile hüküm giydiğini, yaralama suçunu “araç ile” işlemiş olmasının silahla yaralama olarak kabul edildiğini,
Trafik poliçesinin kapsamının trafik kazası sebebi ile meydana gelen hasar, yaralanma ve ölüm gibi durumlarda mağdur olan üçüncü kişileri güvence altına almak olduğunu, aracın silah olarak kullanıldığı bu olayın trafik kazası olmadığı aşikâr iken davacının zararının trafik poliçesinden karşılanmasına karar verilmesini kabul etmediklerini, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla; karara dayanak maluliyet ve hesap raporunun, trafik poliçesi genel şartlarına aykırı olduğunu, Haydar Saçıntı’nın maluliyet oranının 20.02.2019 tarihli erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre tespit edilmesi gerektiğini, karara dayanak olan 06.11.2018 tarihli maluliyet raporunun 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı … Gazetede yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine” göre hazırlanmış olduğundan hesaba esas teşkil edemeyeceğini, aracın 15.10.2015 tarihinde Mecburi Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, dolayısıyla iş bu davada, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarının, teminat kapsamı konusunda belirleyici olacağını(Yargıtay 17.HD, 29.05.2017 tarihinde vermiş olduğu 2016/14573 E – 2017/6035 K. sayılı hükmü), Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere kaza tarihi ne olursa olsun 01.06.2015 tarihinden sonra düzenlenmiş olan poliçelerin yeni genel şart hükümlerine tabi olduğunu, genel Şart hükmü gereğince davacının maluliyet oranının 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı … Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik”e uygun şekilde tespit edilmesi gerektiğini, Söz konusu yönetmeliğin, 20.02.2019 tarihli yönetmelik ile kaldırılmış olup Maluliyet tespitinin 20 Şubat 2019 Tarih ve 30692 sayılı … Gazete’de yayınlanan erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerektiğini, meslekte kazanma gücü kayıp oranı esas alınarak yapılan hesaplamanın trafik sigortası genel şartlarına aykırı olduğunu,
Maluliyeti kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının “geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı dışında olması sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, davacının iyileşme süresi 9 ay olarak belirlenmişse de; geçici iş göremezlik zararı’nın poliçe teminat kapsamında bulunmadığını, geçici iş göremezlik zararı ile geçici bakıcı giderlerinin trafik sigortası genel şartları ve Karayolları Trafik Kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunu, sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu gereği sigorta poliçesi teminatı kapsamının “Poliçe Genel Şartları”na göre belirlendiğini, Karayolları Trafik Kanunu 90. maddesinde “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”şeklinde düzenleme olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre tedavi süresince çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler yani geçici iş göremezlik zararı sağlık gideri teminatı kapsamında olup, sağlık giderlerinin ise KTK mad. 98 hükmüne göre SGK tarafından karşılanması gerektiğini,
Trafik Sigortası Genel Şartlarının A.5.maddesinde kapsama giren teminat türlerinin düzenlendiğini, savunmaları dikkate alınmadan ve gerekçeli kararda dahi savunmalara neden itibar edilmediğine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadan hüküm kurulduğunu, Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimlerin, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm vereceklerini ve bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gerektiğini, paralel düzenlemenin HMK.’un 297. maddesinde de yer aldığını, kararın gerekçesinde maddi olayın saptanması, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kuralların belirlenmesi, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmesi, hukuk kurallarının somut olaya uygulanması ve sonunda hüküm kurulması gerektiğini, maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantının da ancak bu şekilde kurulabileceğini, yasal unsurları taşıyan gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebileceğini, kararın gerekçesiz ve denetime elverişsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatı gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava, yaya olan davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili için, aracın ZMMS şirketi aleyhine açılan cismani tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi vekili geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını, bu giderlerden SGK’nın sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesİ gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketlerinden talep edebilir. Genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmadığından (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının maluliyet durumunun yöntemine uygun şekilde konusunda uzman kurum tarafından belirlenmesi, tesbit edilen geçici iş göremezlik süresi ve sürekli iş göremezlik oranı gözetilerek tazminat hesabı yapılması, aktüer raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant formülü kullanılarak tazminat hesaplanması gerekirken, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz formülü kullanılarak tazminat hesaplanmış ise de, bu durumun davalı lehine olması, davacı tarafın kararı istinaf etmemesi nedeniyle, davalı lehine oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilerek bu hususa girilememesi, davalı ZMMS sigortacısı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/2. maddesi ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları gereğince, tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden, zarar görene ödeme yaptıktan sonra, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu hakkının bulunması, 2918 sayılı KTK 95. madde ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda koşulları varsa sigortacının, zarar görenlere ödediği tazminatı sigortalısına rücu edebilmesi, Genel Şartların B.4. maddesinde sigortacının sigorta ettirene rücu koşullarının düzenlenmesi, (a) bendinde sürücünün kasıt ya da ağır kusurunun rücu olanağı verdiğinin belirtilmesi, zarar gören 3. Kişi konumunda bulunan davacıya karşı, davalı sigorta şirketinin olayın kasten yaralama şeklinde gerçekleşmesi nedeniyle zararın teminat kapsamında olmadığını ileri sürememesi, davacıya ödeme yaptıktan sonra şartların mevcudiyeti halinde kendi sigortalısına rücu hakkının olması ve mahkemenin gerekçesine göre davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun (HMK’nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı sigorta şirketinden alınması gereken 1.867.31 TL nispi istinaf karar harcından, peşin alınan 466.83 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 1.400.48 TL harcın davalı sigortacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yatırılan 150.00 TL gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Kararın tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca, KESİN olmak üzere 15.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.