Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3076 E. 2022/1037 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2019
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 07/03/2017 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın, tam kusurlu olarak müvekkilinin sevk ve idaresindeki araca çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalıya müracaat edilmesine rağmen zararın karşılanmadığını, ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL geçici göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 13/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; geçici iş göremezlik tazminatını 14.849,52 TL, sürekli iş göremezlik tazminatını ise 22.206,89 TL olarak talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkil tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının davadan önce eksik evrakla müvekkiline müracaat ettiğinden KTK’nın 97. maddesine uygun dava şartını yerine getirmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden ise davacının kusuru, zararı ve maluliyeti kanıtlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının ise sigorta teminatı kapsamında olmadığını, zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusuru var ise indirilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkin olduğu; 07/03/2017 tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağında, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın caddeye çıkmak isterken davacının kullandığı motosiklete çarptığı, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu, motosiklet sürücüsünün tali kusurlu olduğu, … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 24/10/2018 tarihli raporda davacının kaza nedeni ile 18 ay geçici iş göremez halde kaldığı ve % 7 oranında sürekli işgücü kaybına uğradığının tespit edildiği; davacı ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranlarının belirlenmesi için alınan 28/12/2017 tarihli kusur raporunda, sigortalı araç sürücüsünün kavşaklarda geçiş önceliği kuralına uymaması nedeniyle asli %60 oranında, davacı sürücünün kavşağa giriş yaparken kontrollü olmaması nedeniyle tali %40 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, davalının davacının zararlarından sorumlu olduğu, aktüer hesap bilirkişisinden alınan 11/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacının iş gücü kaybı zararının geçici ve sürekli olmak üzere kusur indirimi dikkate alınarak 37.056,41 TL olduğunun tespit edildiği, raporun yeterli açıklıkta, doğru verilerle hazırlanmış olduğu, davacının geçici iş görmezlik ve sürekli iş göremezlik tazminat talebinde haklı olduğu, gerekçesi ile davanın kabulü ile 37.056,41 TL iş gücü kaybı tazminatının 07/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı kapsamında olmadığı halde müvekkilinin sorumluluğuna karar verildiğini, ayrıca mahkemece hükme esas alınan raporun da yürürlükten kaldırılan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlendiğini, söz konusu yönetmeliğin 20/02/2019 tarihinde yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının davadan önce de müvekkiline usulüne uygun müracaatının bulunmadığını eksik evrak ile müracaat ettiğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin faiz ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının da haksız olduğunu, usulsüz başvuru nedeniyle davadan önce temerrütün gerçekleşmediğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalı vekili KTK’nın 97. maddesine uygun başvuru yapılmadan dava açıldığını ileri sürerek kararı istinaf etmiş ise de; 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi 26/04/2016 tarih 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14/04/2016 tarih 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile değiştirilmiş; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının gerekli olduğu, başvurudan itibaren sigorta kuruluşu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermez ya da verilen cevap zarar görenin talebini karşılamaz ise zarar gören dava açabileceği gibi, sigorta tahkim komisyonuna da başvuru yapabilir.
Düzenlemede yazılı başvurunun yapılmış olması yeterli görülmüş, Sigortanın temerrüdünü düzenleyen 99. maddeye atıf yapılmamış, başvuruda bulunması gereken evraka ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir.
Somut olayda; davacı tarafından, davalı sigorta şirketi hakkında ZMMS kapsamında açılan davada, davalıya başvuru sonrasında dava açtığı anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin dava şartı bulunmadığına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmiştir.
2-Davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf taleplerini incelemesinde;
Davacı 07/03/2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle, geçici iş göremezlik zararı ve sürekli iş göremezlik zararı meydana geldiğinden bahisle tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece kaza tarihinde yürürlükte bulunan KTK’nın 90. maddesindeki düzenleme gereğince, ZMMS Genel Şartlarına göre…Adli Tıp Anabiim Dalı Başkanlığından alınan 24/10/2018 tarihli raporda, “Özürlülük Ölçütü, Sınıfladırılması ve Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri gereğince davacının kaza nedeniyle iyileşme süresinin 18 ayı bulacağı, kaza nedeniyle %7 engel durumunun oluştuğunun tespit edilmesi, SGK tarafından 13/06/2017 tarihi yazısı ile hali hazırda yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin bildirilmesi sonrasında aktüer hesap bilirkişisinden alınan 11/03/2019 tarihli hesap raporunda; meydana gelen kaza nedeniyle davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusur raporunda tespit edilen % 60 kusuru oranında, davacının zararlarından sorumlu olduğu belirterek TRH2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü” uygulanarak yapılan hesaplamada; davacının 18 aylık geçici iş göremezlik zararının 26.905,37 TL olduğu, zarar görenin %40 kusuru indirildiğinde tazminat miktarının 16.143,22 TL olacağı, ayrıca davacıya SGK tarafından da 3.234,26 TL geçici iş görmezlik ödemesi yapıldığı, bu miktarın %40’ının da 1.293,70 TL olduğu, bu miktarında geçici iş göremezlik ödemesinden mahsup edildiğinde, davalının sorumlu olacağı geçici iş göremezlik ödemesinin 14.849,52 TL olduğu; davacının sürekli iş görmezlik zararının ise 37.011,49 TL olduğu, davacının kusuru oranında %40 indirim yapıldığında davalının sorumlu olduğu sürekli iş göremezlik tazminatının 22.206,89 TL olduğu hesaplanmıştır. Mahkemece de rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
07/03/2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle açılan davada, … tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi ve rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulması üzerine, … 13/06/2017 tarihinde yapılan geçici iş göremezlik ödemesine ilişkin olarak cevap vermiştir. Kaza nedeniyle davacının 18 ay süre ile iş göremez kaldığı tespit edilmiş olup, …’nun yazı tarihi itibariyle davacının geçici iş göremezlik süresinin sona erdiğine ilişkin açıklaması bulunmamaktadır. Bu durumda yazı cevabi itibariyle davacının geçici iş göremezlik durumu devam ettiğine göre devam eden süreçte iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmediği gibi, mahkemece hükme esas alınan aktüer hesap raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalı araç sürücüsü %60 oranında, davacı ise %40 oranında kusurlu olduğu halde, … tarafından yapılan geçici iş görmezlik ödemesinin davacının kusuruna isabet eden %40’ı kadar miktarın indirilmiş olması, sigortalı araç sürücüsünün kusuruna isabet eden miktarın indirilmemiş olması da yerinde görülmemiştir.
Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi tarafından, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmaksızın ve değerlendirilmeksizin karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek öncelikle … … Kurumundan tarafından kaza nedeniyle davacının yaralanması nedeniyle yapılan geçici iş göremezlik miktarı sorularak, yazı cevabı sonrasında daha önce rapor alınan aktüer hesap bilirkişisinden SGK tarafından yapılan ödemenin nazara alındığı ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 26/04/2019 tarihli 2017/291 Esas – 2019/316 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan 682,83 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9732 E. sayılı dosyasına depo edilen 63.300,00 TL teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.