Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3064 E. 2022/1036 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/3064 – 2022/1036

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3064
KARAR NO : 2022/1036

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2019
NUMARASI : 2018/524 Esas 2019/615 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 18/06/2017 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu trafik sigortası olmayan araç ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı aracın karıştığı kazada müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığını, davalıların müvekkilinin zararlarından sorumlu olduğunu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” esas alınarak düzenlenen raporda müvekkilinin trafik kazasına bağlı çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybının %25 olduğunun, kaza nedeniyle davacının 3 ay bakıcıya ihtiyaç duyduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiğini, … Sigorta A.Ş. tarafından 12/07/2018 tarihinde müvekkiline 29.900,00 TL. ödeme yapıldığını, ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.500,00 TL geçici ve 2.500,00 TL sürekli iş göremezlik ile 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere topam 5.100,00 TL maddi tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 03/07/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile davalı sigorta şirketinden toplam talebini 13.152,24 TL’ye, …’ndan toplam talebini 12.748,45 TL ye çıkararak davalılardan ayrı ayrı tahsilini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili dilekçesinde: müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde 12/07/2018 tarihinde davacıya 29.900,00 TL ödendiğini, bakiye alacağın kalmadığını, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespitinin gerektiği, kusur oranlarının tespiti bakımından Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevkinin gerektiğini, tazminat hesabında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin değil Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerinin esas alınması gerektiğini, sürekli maluliyet raporundan önce ortaya çıkan bakıcı giderlerinden sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, geçici iş göremezlik talebinin yasa değişikliği gereği teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde: Başvuru şartının yerine getirilmediğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, başvuru sırasında gönderilen raporun Özürlülük “Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine uygun olmadığından bahisle hesaplama ve ödeme yapılamadığını, sorumluluklarının sigortasız araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami teminat limiti ile sınırlı olduğunu; davacı yolcunun hatır taşımasının açıklığa kavuşturulmasının gerektiğini, davacı tarafın avans faizi talep edemeyeceğini, yapılacak tazminat hesabında TRH 2010 Yaşam Tablosunun esas alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazasında oluşan yaralanmaya bağlı olarak geçici ve kalıcı iş göremezlik ile bakıcı ihtiyacı nedeni oluşan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu; davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın, davalı … Sigorta A.Ş’ye sigortalı otomobil ile çarpışması ve yolcu olarak bulunan davacının yaralanması şeklinde geliştiği, alınan bilirkişi raporuna göre; Sigortalı araç sürücüsünün kavşakta geçiş önceliğine uymama, sigortasız araç sürücüsünün ise kavşağa hızının azaltmaksızın yaklaşma kuralını ihlal ettiği, bu durumda sigortalı araç sürücüsünün %75, sigortasız araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, söz konusu tespit, kaza tespit tutanağında yer alan bulgulara, değerlendirmelere ve oluşa uygun olduğundan kusur oranına itibar edildiği, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe” hükümlerine göre hazırlanan raporda; davacının vücut çalışma gücünden %17 nispetinde kaybettiğinin, 9 ay süreyle iş göremez halde kaldığının, 3 ay süre ile başka birinin bakımına muhtaç olduğunun tespit edildiği, raporun karar vermeye elverişli olduğu, davacının zararı açısından davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan müracaat üzerine 12/07/2018 tarihinde 29.900,00 TL ödeme yapılmış ise de yapılan ödemenin dayanağı olan sigorta aktüer uzmanı tarafından düzenlenen 05/07/2018 tarihli rapor gözetildiğinde sadece kalıcı maluliyete dayalı tazminat tutarına dair olduğundan bu ödeme sonrası düzenlenen ibranamenin sadece kalıcı maluliyete dayalı tazminat yönünden sonuç doğurduğu, ibranameye rağmen davacı tarafın geçici maluliyet zararı ve bakıcı giderini talep edebileceğinin mahkemece kabul edildiği, alınan bilirkişi raporunda hesaplanan kalıcı maluliyet tazminat tutarı 28.064,51 TL olduğundan kalıcı maluliyete dayalı tazminatın tamamının davadan önce ödendiği, yapılan ödemenin tüm müteselsil borçluları borçtan kurtardığı değerlendirilerek davacı tarafın kalıcı maluliyete dayalı tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği, davacı taraf dava dilekçesinde müteselsil sorumluluğa dayandığı halde 03/07/2019 tarihli talep artırım dilekçesinde davalıların kusurları oranında bilirkişi tarafından belirlenen rakamları paylaştırdığından ve davacı aleyhine yapılan bu talep daraltmasının mahkemeyi bağlayacağı gözetilerek karar verilirken talep artırım dilekçesindeki talebe bağlı kalındığı, ancak başlangıçta talebin müteselsil olarak belirlenmesi sonrası talep artırım dilekçesinde bundan vazgeçilerek bir kısım taleplerin daraltılmasının kısmi feragat ya da kismi vazgeçme olarak kabulü mümkün olmadığından yapılan işlemin talebin açıklanması olduğu sonucuna varıldığı ve 20/06/2019 tarihli bilirkişi raporuna itibar ile neticede davacı tarafın davalı sigortadan 4.132,68 TL bakıcı gideri, 9.018,56 TL geçici iş göremezlik tazminatı, …’ndan ise; 1.377,56 TL bakıcı gideri, 3.321,86 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği sonucuna varıldığı, davacı tarafça kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi istenmiş ise de davalıların ancak kendilerine müracaat sonrası 8 iş günü süre geçtikten sonra temerrüte düşecekleri, dava dilekçesinde her bir davalıya yapılan müracaat tarihinin gösterilmemesi, sunulan delillerle de müracaat tarihinin belirlenememiş olması nedeniyle dava tarihinden itibaren faiz yürütüldüğü gerekçesi ile “Davanın Kısmen Kabulüne, 13.151,24 TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş den, 4.699,42 TL tazminatın davalı …’ndan, dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş hüküm davalı … ve davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Geçici iş göremezlik giderinin ve bakıcı giderinin sigorta teminatı kapsamında olmaması nedeniyle kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kabul anlama gelmemek üzere; davacının bakıcı tutulduğunu kanıtlayamadığından net asgari ücretin nazara alınması gerektiği halde brüt asgari ücretin nazara alınmasının hatalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacı tarafın tam kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, davacının emniyet kemeri takılı olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere faizin de dava edilen kısım üzerinden dava tarihinden, ıslah edilen kısım için ise ıslah tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının KTK’nın 97. maddesine uygun bir başvuru yapmadığını, müvekkiline sunulan maluliyet raporunun uygun olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini; müvekkilinin yargılama giderlerinden ve fer’ilerinden zorunlu tutulamayacağını, esas yönünden ise; müvekkilinin kusur raporuna ve maluliyet raporuna yönelik itirazlarının nazara alınmamasının haksız olduğunu, davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsünün ve diğer araç sürücüsünün kusurunun tereddüt yaratmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiğini, bu nedenle ATK yerine kusur bilirkişisinden rapor alınmasıın yetersiz olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin hesaplamanın haksız olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş görmezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemidir. Mahkemece, sürekli iş görmezlik zararının davadan önce karşılandığından reddine, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin ise kabulü ile kusurları oranında davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
1-Davalı … vekili, davacı tarafından davadan önce müvekkiline usulüne uygun başvuru yapılmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunulması” gerektiği belirtilmiş bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve … vekili geçici iş göremezlik zararlarından ve bakıcı giderinden müvekkillerinin sorumlu olmadığını sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’nda olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararı ve zararın kapsamı 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını, bedensel zararlardan sorumlu olan davalılardan talep edebilir. Öte yandan kaza tarihinde ve mahkemece verilen karar tarihinde KTK’nın 90. maddesinde Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme sonrasında Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderleri değildir. Ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmadığından (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) davalı sigorta şirketi vekilinin ve … vekili’nin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinafı yerinde olmadığı gibi, davacı tarafından talep edilen bakıcı gideri de, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri kapsamında bulunmadığından, davalının KTK’nın 98. madde kapsamı dışında kalan tedavi giderlerinden sorumluluğunun sona erdiğine dair KTK’nın 92. maddesinde hüküm bulunmadığından, davalıların geçici bakıcı giderinden sorumlu olmadığına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davalı …’nın kusur oranın olmadığına, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ise davacının müterafik kusur bulunduğuna yönelik istinaf talebinin incelenmesinde;
Kaza Tespit Tutanğında; “Ankara Çankırı istikametine seyreden … yönetimindeki (Sigortasız) …plakalı otomobilin yolun belirtilen kilometresinde bulunan Afşar Kavşağına geldiğinde yolun sağ tarafından yolun karşıya geçmek ve sola dönmek isteyen … plakalı … Yönetimindeki aracın sol yan tarafına çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, kaza sonrası her iki aracında nerdeyse tamanına yakının hasar görerek hareket edemez hale geldiği, kazanın oluşumunda; … plakalı aracın 52/1-b maddesinde yazılı ‘aracın hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak’ kuralını, … plakalı araç sürücüsü …’ün ise aynı Kanunun 57/1-a maddelerinde yer alan kavşaklara yaklaşırken kavşaklardaki şartlara uyacak şekilde 57/1-a maddesinde yer alan ‘kavşaklara yaklaşırken kavşaktaki şatlara uyacak şekilde yavaşlamamak, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek kuralını’ ilhal ettikleri” denilerek olayın tespit edildiği görülmüştür.
Mahkemece alının bilirkişi raporunda, kazanın, kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde meydana geldiği kabul edilerek, kavşakta ilk geçiş hakkına sahip sigortasız aracın kavşaklara gelirken hızını azaltmamak kuralını ihlal ettiğinden tali %25 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı aracın ise kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından asli %75 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından kabul edilen kazanın oluş şeklinin dosya kapsamındaki delil durumuna uygun bulunmasına ve kazanın oluş şekline göre de mahkemece kabul edilen kusur oranlarının yerinde olduğunun anlaşılmış olmasına göre kusur oranına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediği gibi, soruşturma dosyasına göre kaza yapan aracın arka koltuğunda yolcu olarak bulunan davacının, aracın hareket edemeyecek şekilde hasarlandığı kazada yaralanmış olmasına göre; zararın meydana gelmesine yahut artmasına neden olduğuna yönelik delil bulunmamasına göre müterafik kusura ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemece kabul edilen kusur oranın dosya kapsamına uygun olmasına, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararlarından davalıların sorumluluğunun bulunmasına, aktüer hesap bilirkişisinden alınan raporda davalılar aleyhine olabilecek hesap hatası bulunmamasına, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatlarında belgesiz bakıcı gideri nedeniyle indirim yapılacağının kabul edilmemiş olmasına, hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı … vekilinin ve davalı sigorta vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı …’ndan alınması gereken 321,02 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 124,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 196,36 TL harcın davalı …’ndan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı … Sigorta A.Ş’den alınması gereken 898,36 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 224,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 673,76 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.