Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3054 E. 2022/1287 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ
.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2019
NUMARASI …
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; 15.04.2014 tarihinde müvekkili …’ın … istikametinden … … istikametine doğru yaya kaldırımında yürüdüğü esnada, … plakalı aracın çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, kazanın … yönetimindeki … plakalı aracın … yolu Aşti istikametinde kontrolsüz bir şekilde seyir halinde iken yine aynı istikamette seyreden … yönetimindeki … plakalı araca çarpması, bu aracın da savrulması sonucu sol şeritten hızla gelen … plakalı aracın aniden fren yaparak kaldırımda bulunan müvekkili ile iki arkadaşına çarpması şeklinde gerçekleştiğini, …’ın kaza nedeniyle … Üniversitesi Hastanesine kaldırıldığını, ameliyat olduğunu, yoğun bakımda kaldığını, uzun süre tedavi gördüğünü, müvekkilinin kıdemli başçavuşluk eğitimi için Ankara’ya geldiğini, kaza sebebiyle eğitime devam edemediğini, eğitime devam eden astsubayların mezun olduklarını, rütbelerinin ve maaşlarının arttığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10,00 TL geçici, 9.990,00 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/343 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; 16/04/2014 günü davalının sigortacısı olduğu araç ile dava dışı araçların karıştığı trafik kazasında yaya olan müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 102.773,18 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/785 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketlerine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan araçların kaza yapması sonucu … plaka no’lu aracın savrularak kaldırımda yaya olarak yürüyen müvekkile çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/703 Esas sayılı dosyasında alınan 08/03/2016 tarihli adli tıp raporunda iş gücü kaybının %27,2, bakıcıya ihtiyaç duyduğu sürenin 60 gün, geçici iş görmezlik süresinin ise 6 ay olarak hesaplandığını belirterek, 10.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada, davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 31.07.2013/2014 tarihleri arasında… nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, maddi ve tedavi giderleri için geçerli olan teminatın her halükarda ödenecek bir teminat olmayıp uzman bilirkişilerce yapılacak inceleme sonucunda oraya çıkacağını, kusur durumu ile maluliyet oranın tespiti bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiklerini, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi gideri içerisinde değerlendirildiğini, 6111 Sayılı yasa uyarınca bu taleplerin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, söz konusu kaza ile ilgili olarak davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmediğini, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Asıl davada, davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 31.01.2014 / 2015 vadeli …. nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçenin şahıs başına azami 268.000,00 TL sakatlık teminatı sağladığını, poliçede teminat limitinin gösterilmesinin bu rakamın mutlak surette ödeneceği anlamına gelmediğini, sigortacı sigortalısının kusur oranına isabet eden zarardan sorumlu olduğundan izafe edilecek kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, kusur durumunun tespit için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiklerini, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedellerinin, geçici iş göremezlik zararlarının ve tedavi giderlerinin … tarafından karşılanacağını, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun olmadığını, olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı başkanlığından alınan raporda çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 27.2 olduğu, geçici iş görmezlik süresinin 6 ay olduğu, kusur bilirkişinden alınan raporda … plakalı aracın % 100 kusurlu olduğu, diğerlerinin kusursuz olduğu bildirilmiş, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/264 sayılı dosyasında Ankara Adli tıp Trafik İhtisas dairesinden alınan raporda … Sigorta AŞ tarafından sigortalanan … plakalı aracın tali kusurlu, … AŞ tarafından sigortalı … plakalı aracın kusursuz olduğunun tespiti nedeniyle kusur oranına itiraz üzerine … … Heyetinden oluşan üçlü heyetten alınan raporda … plakalı aracın kontrolsüz şerit değiştirmesi nedeniyle solunda seyreden … plakalı otomobile sürtünerek çarparak olayı başlattığı, çarpılan otomobilin sola savrulup … plakalı arazi taşıtına çarptığı, arazi taşının da sağa doğru 90 metre savrularak kaldırımda yürüyen yayalara çarparak yolun dışına devrildiği, … plakalı aracın % 75, … plakalı aracın % 25 kusurlu olduğu, … plakalı aracın kusursuz olduğunun tespit edildiği, bunun ceza Mahkemesindeki kusur ile de uyumlu olduğu görülmüş, yeniden kusur ve aktüerya bilirkişisinden asıl ve birleşen davalar yönünden rapor alınmış, davacının … Komutanlığındaki maaş bordroları getirtilmiş, maaşının aylık asgari net ücretin 3,84 katı olduğu, PMF-1931 yaşam tablosu gözetilerek aktif ve pasif dönemlerinin hesaplandığı, davacının kusurunun olmadığı gözetilerek geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatı toplamının 534.436,25 TL olduğu,iş görmezlik kalemlerinin ayrıştırılmasının eldeki davada yararının olmadığı, ZMMS teminat limitlerinin 268.000,00 TL olduğu, … A.Ş.’nin … Sigorta ile birleşmiş olduğu Genişletilmiş Kasko Sigortasında bedensel ve manevi tazminat limitinin 30.000,00 TL olduğunun görüldüğü, davacı vekilinin zararı kusur üzerinden istemediği gözetilerek; sigorta teminat limitleri değerlendirilerek bu bedeli aşmamak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere talepte bulunulabileceği, sigorta şirketlerinin birbirlerine kusurları oranında rücu haklarının olduğu, … Sigorta A.Ş. için kusur durumuna göre sorumluluk miktarının 133.609,06 TL olup, … Sigorta A.Ş. için 400,827,18 olduğu; ancak talep edilebilecek toplam sorumluluğun teminat limitini aşamayacağı gözetilerek 133.609,06+ 268.000,00=401.609,06 TL tahsilin istenebileceği, birleşen davalarda başvuruya ilişkin tebligatın … Sigorta A.Ş.’ye 16.8.2016 tarihinde yapıldığı, 8 iş günü olarak temerrüdün 27.8.2016 tarihinde gerçekleştiği, … Sigorta A.Ş.’ye tebligatın 14.4.2017 tarihinde yapıldığı. 8 iş günü sonrası 27.4.2017 tarihinde temerrüdün oluştuğu, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesindeki taleplerde 1,00 TL hukuksal koruma ile, 1,00 TL maddi tazminatın Genişletilmiş Kasko Poliçesi kapsamında kaldığı, araçların hususi olması nedeniyle faizin yasal olduğu gerekçesiyle asıl davada … plakalı aracının kusurunun olmadığı anlaşıldığından bu araç yönünden … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, … Sigorta A.Ş. yönünden açılan davanın kabulüne, cismani zarar miktarının 534.436,25 TL olduğu gözetilerek 268.000,00 TL sigorta teminat limitini geçmemek ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 268.000,00 TL yönünden 07/04/2015 dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline, birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/343 sayılı dosyasında açılan davanın kabulüne, cismani zarar miktarının 534.436,25 TL olduğu gözetilerek 268.000,00 TL yönünden sigorta teminat limitini geçmemek ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla … Sigorta A.Ş.’den 27/04/2017 temerrüt tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/785 sayılı dosyasında; …’nın … Sigorta ile birleşmiş olduğu gözetilerek, … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın kabulüne, 9.998,00 TL manevi tazminatın 15/04/2014 olay tarihinden 1 TL hukuksal koruma, 1 TL maddi tazminatı 27/08/2016 temerrüd tarihiden yasal faizi ile genişletilmiş kasko sigorta poliçesi uyarınca … Sigorta A.Ş tahsiline, … A.Ş. yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun 12.12.2016 tarihli kusur raporuna göre %25 olarak belirlendiğini, diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ise %75 olarak belirlendiğini, dosyada alınan 20.08.2016 tarihli kusur ve hesap raporuna göre ise sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun belirlendiğini, kusur raporunda sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusurun gerekçesi çarpmanın etkisiyle şeridinde kalarak olayı önleyememesi ve KTK 52/b (hızını azaltmamak) olarak belirlenmişse de bu görüşün hatalı olduğunu, dosya kapsamına göre sigortalı araç sürücüsünün sağındaki aracın çarpması sonucu şeridinde kalamadığını, sigortalı araca çarpan aracın da aynı şekilde sağındaki aracın çarpması nedeniyle sigortalı araca çarptığını, her iki aracın da başka bir aracın çarpması nedeniyle kazaya karıştığını, ancak aynı koşullarda olup; kazayı önleme şansı bulunmayan iki araçtan, sigortalı araç sürücüsüne kusur yüklendiğini, diğer araç sürücüsüne ise kusur yüklenmediğini, … plakalı aracın kusuru değerlendirilirken sağındaki aracın çarpmasına bağlı olarak solundaki araca çarptığı değerlendirilerek kusur verilmezken, sigortalı araca … plakalı aracın çarpması sonucu şeridini korumaması nedeniyle kusur yüklendiğini, ancak iki araç arasındaki, yalnızca birine kusur yüklenmesini gerektiren fark ile kazaya karışan iki araçtan yalnızca birisine kusur yüklenmesinin gerekçesinin açıklanmadığını, raporun bu nedenle denetime elverişli olmadığını, her iki kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmediğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru %25 ve hesaplanan zarar 534.436,25-TL iken, müvekkil şirketin yalnızca kusur oranı ile sınırlı olmak üzere sorumluluğuna hükmedilmemiş olmasının da hatalı olduğunu, kazada %75 kusurlu olduğu tespit edilen aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. ile müvekkil şirket aleyhine müşterek müteselsil sorumluluk hükümlerine göre hüküm kurulduğunu, ancak, müvekkil şirketin rücu hakları göz ardı edilerek her iki sigorta şirketi de poliçe limitinin tamamından sorumlu olacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, hesap raporuna esas alınan maluliyet oranı ve hesaplanan tazminatın da fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Asıl ve birleşen davalar, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağına göre; plakası ve sürücüsü belli olmayan koyu renkli hususi otomobilin tek yönlü çok şeritli yolun sağ şeridinden orta şeride doğru kontrolsüz şekilde manevra yaptığı esnada aracının sol yan kısımları ile orta şeridi takiben aynı yönde seyir halinde olan sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonetin sağ ön çamurluk kısımlarına sürtmesi ile bu aracında orta şeritten sol şeride savrulduğunu, savrulan aracın sol şeritte seyir halinde bulunan ve sürücü … … idaresindeki … plakalı aracın sağ yan kısmına çarpması ile bu aracın da, sağa doğru 90 metre savrularak yoldan çıktığı ve spin atmak sureti ile yaya kaldırımında 8 metre seyir ile yaya kaldırımında yürüyen 3 yayaya çarparak, 14 metre ileride tel örgüye savrulup takla atarak ve ağaca çarparak durması ile meydana gelen kazanın oluşunda; olay yerini terk eden ve plakası belirlenemeyen aracı kullanan sürücünün solunu kontrol etmeden ani olarak şerit değiştirmesi nedeni ile asli kusurlu, orta şeritte seyir eden sürücü …’in süratini hava trafik ve yol durumuna göre ayarlamadan seyir etmesi ve kısa mesafede ve emniyetli pozisyonda duruşa geçemeyip, tehlike karşısında fren tedbirine başvurmaması nedeni ile tali kusurlu, en sol şeritte bulunan sürücü … …’nin ise meskun mahal içerisinde aracının süratini hava trafik ve yol şartlarına göre ayarlamadan seyir etmesi, tehlike anında duruşa geçemeyip, fren tedbirine başvurmaması nedeni ile tali kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Kaza sonrası olay yeri kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu, kazaya karışan koyu renkli aracın … idaresindeki … plakalı araç olduğu belirlenmiştir. Kazaya ilişkin olarak beyanı alınan …; en sol şeritte seyir halindeyken sağ şeritte bulunan bir aracın kendisini sıkıştırdığını, korna ile uyardığını, daha sonra kendisinin orta şeride geçtiğini, aynı koyu renkli aracın sağ tarafına çarptığını, kendisinin de sola doğru savrulduğunu, soldaki araca çarptığını bu aracın direksiyon hâkimiyetini kaybederek, kontrolden çıkıp takla attığını söylemiştir.
Kazaya ilişkin olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın 2014/55658 sayılı hazırlık dosyasında, makine mühendisi bilirkişiden alınan 16/06/2014 tarihli kusur raporunda; dört şeritli yolda, sağ şeritten sola manevra yapan sürücü …’ın sol yandan gelen araçlara dikkat etmeksizin ve aracın önünü kapatacak şekilde manevra yapmasının şerit ihlali niteliğinde olduğundan, kazanın oluşunda asli kusurlu olduğu, sürücü …’in olay mahallinde kontrolsüz hız ile seyir halinde olması ve kaza anında etkin tedbirlere başvuramaması nedeni ile tali kusurlu olduğu, sürücü … …’nin ise, olay mahallinde kontrolsüzce hızlı seyir etmesi ve aracının hızını yol, hava ve aracın teknik şartlarına göre ayarlamaması neden ile tali kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Ankara 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/264 esas sayılı dosyasında sanıklar …, … … ve …’in cezalandırılması istemli yapılan yargılamada, … Genel Müdürlüğü trafik şube müdürlüğünde görevli makine mühendisi bilirkişilerden alınan kusur raporunda; kontrolsüzce manevra yapan sürücü …’ın asli kusurlu, hız sınırlarına uymadan hızlı seyreden sürücü … …’nin tali kusurlu olduğu, sürücü …’in ise kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir.
Ankara 7.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/264 esas, 2016/239 karar sayılı kararında; … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu, … plakalı araç sürücüsü … …’nin tali kusurlu, … plakalı araç sürücüsü …’in ise kusursuz olduğu kabul edilerek; sanık …’in beraatine, sanık … …’nin TCK 85/2. 62.maddelerine göre 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve sanık …’ın TCK 85/2.maddesine göre 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece alınan ilk raporda … plakalı aracın % 100 kusurlu olduğu, diğerlerinin kusursuz olduğu bildirilmiş, ceza mahkemesi kararında alınan kusur raporuyla oluşan çelişkinin giderilmesi için … … Heyetinden oluşan üçlü heyetten rapor alınmış; … plakalı aracın kontrolsüz şerit değiştirmesi nedeniyle solunda seyreden … plakalı otomobile sürtünerek çarparak olayı başlattığı,çarpılan otomobilin sola savrulup … plakalı arazi taşıtına çarptığı, arazi taşının da sağa doğru 90 metre savrularak kaldırımda yürüyen yayalara çarparak yolun dışına devrildiği, … plakalı aracın % 75, … plakalı aracın % 25 kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak, ceza yargılaması dahil 3 kez bilirkişi raporu alınmıştır. Kaza tespit tutanağı ve tüm raporlarda kazanın oluşunun aynı şekilde kabul edilerek; kazanın, dört şeritli yolda, sürücü …’ın idaresinde bulunan … plakalı aracı ile sol yandan gelen araçlara dikkat etmeksizin ve aracın önünü kapatacak şekilde sağ şeritten sola manevra yapması ile sürücü …’ idaresindeki … plakalı aracın sağ ön çamurluk kısmına sürtmesi, bu aracın da sol şeritte seyir halinde olan ve davalı … … idaresindeki … plakalı aracın sağ yan kısımına çarpması sonucu, … … idaresindeki aracın sağa doğru 90 metre savrularak yoldan çıkması ve spin atmak sureti ile yaya kaldırımında 8 metre seyir ile yaya kaldırımında yürüyen 3 yayaya çarpıp, 14 metre ileride tel örgüye savrulup takla atarak ve ağaca çarparak durması ile meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu oluş itibari ile kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü …’ın ağır kusuru bulunmakla birlikte, davalı sürücü … …’nin de sürtünme şeklindeki çarpmaya rağmen 90 metre savrulması değerlendirildiğinde, kaza sırasında, meskun mahal içerisinde, aracının süratini hava, trafik ve yol şartlarına göre ayarlamadan seyretmesi, tehlike anında duruşa geçemeyip, fren tedbirine başvuramaması nedeni ile kusurlu olduğu sabittir. Ceza dosyasındaki kusur kabulü ile aynı yönde ve kazanın oluşan uygun olarak düzenlenen kusur raporunun hükme dayanak alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığından, istinaf eden davalı vekilinin kusura dair istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Tazminat hesabına ilişkin olarak, tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, … Üniversitesi … Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, … Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17. HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında kaza tarihi itibarıyla PMF 1931 yaşam tablosunun uygulanması yerinde olmakla beraber, Yargıtay görüş değişikliği nedeniyle PMF 1931 Yaşam Tablosu tatbik edilmesi isabetsiz ise de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 21/6/2021 tarih ve 2021/2457 Esas, 2021/3304 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, karara esas alınan rapordaki hesap biçiminin davalı lehine olması ve aleyhe hüküm kurma yasağı gereği tazminat hesap biçimi kaldırma sebebi yapılamayacağından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
Müteselsil sorumluluk yönünden ise, 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi gereği, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 88. maddesi gereği de, bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 61 ve 62 maddelerinde düzenlenen müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri (6098 sayılı TBK. madde 162 ve 163) göre, borcun tamamından sorumludur. 6098 sayılı TBK’nın 167. Maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
Açıklanan nedenlerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 18.307,08 -TL karar harcından peşin alınan 4576,77 -TL harcın mahsubu ile bakiye 13.730,31 -TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf edene iadesine,
5-Kararın usulüne uygun şekilde taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 20/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.