Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3053 E. 2022/1115 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 13.12.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığını, davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 100,00 TL geçici iş göremezlik, 289.900,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davalının zarardan poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur oranlarının tespiti için kusur raporu alınması gerektiğini, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan delillere göre; … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda; davacının dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen bedensel özür oranının %44, geçici iş göremezlik süresinin 12 ay olduğu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının %15 oranında, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %85 oranında kusurlu olduğu, davacının kusur indiriminden sonra, sürekli iş göremezlik zararının 314.278,06 TL, geçici iş göremezlik zararının 13.261,59 TL olup poliçe teminatının 290.000,00 TL olduğu davacı vekilinin talep arttırım dilekçesi ile davadaki 1.000,00 TL taleplerinin 100,00 TL’nin geçici iş göremezlik, 900,00 TL’sinin sürekli iş görmezliğe ilişkin olduğunu, sürekli iş görmezlik tazminatı yönünde talep sonucunu arttırarak neticeten 289,900,00 TL sürekli iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 290.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep ettiği belirtilerek davanın kabulü ile, 100,00-TL geçici iş göremezlik, 289.900,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 290.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı verilerle düzenlendiğini, yargılama aşamasında birçok kez ısrarla Adli Tıp Kurumu rapor alınması gerektiğini belirttiklerini, … Üniversitesi’nin maluliyet raporunun bağımsız medikal firma olan … Kurumsal Sağlık Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. tarafından “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre yapılan değerlendirmesinde davacının kalıcı maluliyet oranının gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, 29.01.2019 tarihli tıbbi mütalaa raporunda “..tanzim edilen 10.12.2018 tarih … sayılı kurul raporunda kayıtlı sekelleri gösterir muayene raporları ve tetkikler kaydedilmeden ilgili Yönetmelik Madde 9’a uygun tanzim edilmediğinden değerlendirmeye alınmaması gerekmektedir.” değerlendirmesinde bulunulduğunu, ayrıca raporda medikal firma tarafından “zarar görenin görme alanı defektini gösterir tetkik raporları, kafatasında kemik defektini gösterir operasyon sonrasına ait … raporu ile birlikte yeni yapılacak muayenesi ile düzenlenecek kişide gelişen işitme kaybı bulunup bulunmadığı, konuşma bozukluğu bulunup bulunmadığı bulunuyorsa sebebini belirtir, fasial paralizinin devam edip etmediğini, devam ediyorsa tipini(santral, periferik) ve şiddetini belirtir ayrıntılı KBB raporunun temini sonrasında yeniden değerlendirilmesi uygun olacaktır.” denildiğini, dolayısıyla … Üniversitesi’nin tanzim etmiş olduğu raporda, maluliyetin saptanması için gerekli olan tüm evraklar temin edilmemiş olup, ilgili rapor eksik değerlendirme ile düzenlendiğini, tıbbi mütalaa raporu arasında çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevki gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; “geçici iş göremezlik tazminatının sigorta şirketi teminatı kapsamında olmadığını, 6111 sayılı kanun gereğince trafik kazası sonucunda oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi taleplerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı tedavi giderlerinden sayılmakta olup bu nedenle de yerel mahkeme ilamının kaldırılmasını gerektiğini, davacının kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsü ise hız limitlerine uygun bir şekilde tüm kurallara riayet ederek seyir halinde iken davacı motosiklet sürücüsünün kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığını, kaza tespit tutanağında davacı sürücünün tali, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun saptandığını, kusura ilişkin bilirkişi raporunda ise kaza tespit tutanağına aynen iştirak edildiği belirtilmişse de kusurun %85 – %15 şeklinde dağıtıldığını, kusur oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davacı motosiklet sürücüsünün aynı zamanda kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giymediği tespit edilmiş olduğundan, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kazanın ve yaralanmanın şekli dikkate alındığında bu kaza sırasında kask ve benzeri dizlik, dirseklik gibi güvenlik ekipmanı kullanılmadığının anlaşıldığını, davacı gibi, kendi can ve mal güvenliğini tehlikeye atarak bazı sonuçların meydana gelmesine sebep olan kişilerin kusuru tayin edilirken, karşı tarafa da bu gibi durumlarda kusur izafe edilmesi ve bu kusur oranının olması gerekenden daha fazla olmasının temel sorumluluk hukuku ilkelerine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığının belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece davacının kaza sonucu yaralanması nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için rapor alınmasına karar verilmiş, … Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 15.11.2017 tarihli raporda davacının motosikletli trafik kazası geçirdiği, 4 gün sonra yapılan tetkiklerde sağ frontopariyetal septasyonlar içeren subdurual hemoraji izlendiği, fizik muayenesinde solda grade 4 fasiyal paralizi tespit edildiği, beyin cerrahi servisine yatırıldığı, opere edildiği, subdural hematomun kraniyotomi ile drenajının yapıldığı, dezoryante izlenen hastanın solda -5/5 hemiparezisi ve grade 3 fasyal paralizisi izlendiği, 12/01/2016 tarihli kranium … tetkikinde; sağda parietal düzeyde operasyona sekonder kemik defekti ile en kalın yerinde 24 mm derinlikte ölçülen subdural hemoraji izlendiği, unutkanlığı olduğunun belirttiği, sol gözde bulanık görme, göz kuruluğu, sol kulakta işitme azlığı şikayetlerinin olduğunu, yürürken dengesizliğinin ve konuşma bozukluğunun olduğunu ifade ettiği, hastada meydana gelen kafa travması sonrasında unutkanlık, konuşma bozukluğu, sol gözde bulanık görme ve göz kuruluğu, sol kulakta işitme azlığı şikayetleri nedeniyle hastanın bir … araştırma veya üniversite hastanesinde göz hastalıkları anabilim dalı tarafından; kaza sonrasında başladığını belirttiği şikayetlerinin değerlendirilerek göz ile ilgili şikayetlerinin sekel mahiyetinde olup olmadığı, görme keskinliğinde azalma olup olmadığı, periferik görme alanında azalma olup olmadığı, optik sinir hasarı olup olmadığı, pitosiz olup olmadığı, varsa derecesi, anizometropi olup olmadığı, afaki göz olup olmadığı, diplopi olup olmadığı, göz kaslarında paralizisinin olup olmadığı, nöroloji anabilim dalı tarafından şikayetleri değerlendirilerek nörolojik muayenesinin yapılarak, kaza ile illiyet ilişkisinin belirtildiği, sinir hasarı var ise durumunun hafif, orta, ağır olarak belirtildiği, travmanın sekel mahiyetinin alıp almadığı, post kontüzvyon sendromu olup olmadığı, frontal lob sendromu gelişi gelişmediği organik beyin sendromu olup olmadığı, nevrotik bozukluk gelişip gelişmediği, kişilik bozukluğu gelişip gelişmediği, fasiyal paralizisi olup olmadığı, kafatasında kranitomiye bağlı defektinin olup olmadığı, defekt var ise alanın belirtildiği, kulak burun boğaz anabilim dalı tarafından; kaza sonrasında başladığını belirttiği işitme kaybı şikayetlerinin odyogram ile birlikte değerlendirilerek rapor alınması halinde maluliyet raporu düzenlenebileceği belirtilmiş, mahkemece davacının son durum raporlarının alınması için … Hastanesi göz hastalıkları, nöroloji ve kulak burun boğaz hastalıkları bölümlerine yazı yazıldığı, ancak yazılara verilen cevapların dosya içerisinde bulunmadığı, dosyaya 17.10.2018 tarihli … Hastanesi tarafından düzenlenen … Sağlık Kurulu raporu sunulduğu, bu raporda nöroloji tarafından yapılan değerlendirmede nöbet riskinin %5, kranial defektin %10, psikiyatri’ye yönlendirildiği, görmede diplopi ve göz kaslarında paralizi olmadığı, sol görme alanında daralma olduğu, işitmenin normal olup sol kulakta hava ve kemik komponenti olduğu belirtilerek %38 engel oranı belirtilmiştir.
Mahkemece … Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 10.12.2018 tarihli raporda dosyada bulunan Ankara … … ve Araştırma Hastanesinden alınan 17.10.2018 tarihli … Sağlık Kurulu raporu değerlendirilerek hastanın beyin cerrahisi; nöbet geçirme riskinden dolayı %5, kranial defekt nedeni ile %10, maluliyet oluşturan psikiyatrik hastalığı olmadığı tıbbi kanaatine varıldığı, gözde diplopinin olmadığı, göz kaslarında paralizi, afaki, anizometropi ve pitozisi olmadığı, ön segment sağ; doğal, sol lens yüzeyinde konjenjan anterior hyeroid remnant mevcut olduğu, fundus; sağ; doğal, sol doğal olduğu, görme alanında daralma olduğu, engel oranının %27 olduğu, KBB; bilateral otoskopik muayenesinin doğal olduğu, bilateral işitmesinin normal sınırlarda olmakla birlikte sol kulaklıkta hava-kemik komponenti gözlendiği, engel oranının %38 olduğu belirtilerek buna göre Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre kişide tespit edilen sol görme keskinliğinin 0,9, lens yüzeyinde konjentan anterior hyeroid remnant ve görme alanında daralmasının “görme sistemi” kapsamında değerlendirildiğinde; özür oranının %27 olduğu, Kulak, Burun ve Boğaz-Konuşma ve Ses kapsamında değerlendirildiğinde; özür oranının %10 olduğu, yüzde minimal asimetrisinin “Sinir Sistemi-Periferik Fasial Paralizi-1-Hafif (minimum fonksiyon bozukluğu veya estetik kayıp)” kapsamında değerlendirildiğinde; özür oranının %5 olduğu, nöropatik ağrının, Sinir Sistemi, Nörojenik Kaynaklı Ağrılar, günlük aktiviteyi orta derecede etkileyen ağrı kapsamında değerlendirildiğinde özür oranının %10 olduğu, … formülü uygulanarak hesaplandığında %44 olarak belirlendiği, 12 ayda iyileşeceği ve 2 ay bakıcıya ihtiyacı olduğu belirlenmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından maluliyet oranına ve rapora itiraz edilmiş, davalının itirazları değerlendirilmeden karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre … Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının ilk raporu ile davacının nöroloji, göz ve kulak burun boğaz hastalıkları anabilim dalında muayenesinin yapılarak kaza ile illiyet bağı kurulacak şekilde son durum raporunun alınması gerektiğinin belirtildiği, mahkemece davacının son durum raporlarının alınması için … Hastanesine yazı yazıldığı, ancak … Hastanesinden davacının muayene edilerek düzenlenen son durum raporları dosyaya getirilmeden yeniden … Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına gönderildiği, hükme esas alınan bu raporda ise … Hastanesi tarafından düzenlenen … Sağlık Kurulu raporunda belirlenen hususlar tekrar edilerek maluliyet oranı belirlendiği, … sağlık kurulu raporu ile belirlenen %38 maluliyet oranı ile … Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan %44 maluliyet oranı arasında aynı arazlara göre belirlenmesine rağmen çelişki meydana geldiğinden, bu çelişki giderilmeden ve davalının itirazları değerlendirilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Mahkemece davacının son durum raporunun alınması için gönderilen hastaneden davacının muayene sonuçlarının gösterir belgelerin dosyaya getirilmesi, ondan sonra Adli Tıp Kurumu veya üniversitelerin adli tıp ana bilim dalı başkanlıklarından davacının son durumuna göre maluliyet oranının belirlenmesi ve raporlar arasında meydana gelen çelişkinin giderilmesi, maluliyet olarak belirtilen arazların kaza ile arasında illiyet bağı olup olmadığı da belirtilecek şekilde ayrıntılı, denetime uygun ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ayrıca davalı sigorta şirketi tarafından yargılama aşamasında davacının motosiklet sürücüsü olduğu, kaza sırasında kask kullanmadığından zararın artmasına neden olduğu belirtilerek davacının müterafik kusuru bulunduğundan tazminattan indirim yapılması gerektiği savunması yapılmış ise de mahkemece bu husus gerekçeli kararda tartışılmamıştır. Mahkemece yargılama aşamasında davalının savunması üzerinde durularak davacının kaza anında kask takmadığı ve zararın doğumu ya da artmasında etkili olduğuna dair davalı tarafa ispat imkanı verilerek kaskının bulunmaması halinde yaralanmanın niteliğine göre kask takmaması ile maluliyeti arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususa ilişkin itirazların hiç değerlendirilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen hususlardaki eksiklikler tamamlanarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 7. İcra Dairesinin 2019/13975 Esas sayılı dosyasına yatırılan 475.000,00-TL teminat mektubu miktarının yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.