Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3047 E. 2022/872 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/3047 – 2022/872
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3047
KARAR NO : 2022/872

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2018
NUMARASI : 2017/848 Esas 2018/1022 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 01/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23.12.2012 tarihinde, davacının içinde yolcu olduğu, dava dışı … yönetimindeki, davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigortalı araç ile diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigortalı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığını, davacı araçta yolcu olup kusurunun bulunmadığını, davalılara başvurulduğunu ancak 15 günlük sürede cevap verilmediğini belirterek şimdilik … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin teminat kapsamında 1.600,00-TL, … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin teminat kapsamından 1.600,00-TL olmak üzere 3.200,00-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 11.12.2018 tarihli dilekçesi ile talebini 15.864,88-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının başvuru şartını yerine getirmediğini, eksik evrakların iadeli taahhütlü mektupla talep edildiğini, 23.12.2012 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı araç için ZMSS poliçesi tanzim edildiğini, ayrıca maluliyetin tazminatı gerektirip gerektirmediği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, davacının emniyet kemeri takmadığını, bu sebeple müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren faizle sorumluluk olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalının sorumluluğunun sigortalı aracın kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sürücülerin kusur durumu, davacının sakat kalıp kalmadığı ve oranı hakkında ATK 3. İhtisas Kurulundan rapor alınması gerektiğini, davalının temerrüde düşmediğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kusur yönünden davalı … Sigorta A.Ş.’ne ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı kamyonet sürücüsü …’in olayda % 90 oranında, davalı … Sigorta A.Ş.’ne ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü …’in olayda %10 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’in kusursuz olduğu, davacı yolcunun emniyet kemeri takıp takmadığı yönünde bir tespit bulunmadığı, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp raporunda, davacının travma sonucu oluşan omuz hareketi kısıtlılığı için % 4,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybı oranı olduğu, tıbbi iyileşme sürecinin 4 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, çalışma gücünün, hesap bilirkişi raporunda davalıların kusur durumlarına göre … Sigorta A.Ş.’nin 2.775,06-TL geçici, 14.383,33-TL sürekli iş göremezlik tazminatından, … Sigorta A.Ş.’nin 308,34-TL geçici, 1.598,15-TL sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğu, … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı … plakalı aracın ticari bir araç olduğu, başvuru ve eki belgelerini 06.10.2017’de teslim alan davalının 18.10.2017’de temerrüde düştüğü, davalı … Sigorta A.Ş.’nin dava tarihinden önce temerrüde düştüğüne dair yeterli belge olmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz işletildiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile 3.083,40-TL geçici iş göremezlik ve 15.981,48-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 19.064,88-TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. bakımından 18.10.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, davalı … Sigorta A.Ş. bakımından 04.12.2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanunyoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; 6704 Sayılı Torba Yasa kapsamında, trafik kazası sonucu zarar gören kişilerin, zararlarının tazmini için öncelikle sigorta şirketine başvurmaları mecburiyeti getirildiğini, işbu davanın 23/06/2016 tarihinde açıldığını ve kanun değişikliği kapsamında dava öncesi sigorta şirketine başvuru şartı kapsamında olduğunu, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için, gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve kanunda öngörülen süre dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini,
26.04.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6704 Sayılı Torba Yasa’nın 6. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu” ibaresinin “zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri” şeklinde değiştirildiğini, emredici kanun hükmünün, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için sunulması gereken belgelerin, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında belirtilen belgeler olduğunu ifade ettiğini, kanun hükmü doğrudan doğruya Poliçe Genel Şartları’na atıfta bulunduğundan, genel şartlardaki düzenlemenin dikkate alınması gerektiğini, davacının, gerekli belgeleri davalı şirkete ibraz etmemekle, kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmemiş olduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini,
Hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı verilerle düzenlendiğini, davacının maluliyetinin “Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumunca tespiti gerektiğini, … Üniversitesi’nin maluliyet raporunun, bağımsız medikal firma olan … Kurumsal Sağlık Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. tarafından “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre yapılan değerlendirmesinde davacının maluliyet oranının gerçeği yansıtmadığı ve kalıcı maluliyetinin bulunmadığının tespit edildiğini, … Üniversitesi’nin raporu ile dosyaya sunulan tıbbi mütalaa raporu arasında çelişki bulunduğundan, çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevki gerektiğini,
Geçici İş Göremezlik tazminatının davalı şirketin teminatı kapsamında olmadığını, … Üniversitesi Adli Tıp ABD’nin maluliyet raporu ile davacının geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olarak tespit edildiğini, 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılması Hakkında Kanun” gereğince “trafik kazası sonucunda oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi taleplerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmesi gerektiğini, buna göre ilgili kanunun 59. ve geçici 1. maddesi ile getirilen yeni hükümler çerçevesinde trafik kazalarına bağlı olarak davalı şirket aleyhine açılmış veya ihbar edilmiş olan geçici iş göremezlik taleplerinin, tedavi masrafları kalemi içinde değerlendirilmekte olup geçici iş göremezlik tazminatı ile ilgili davalarda davalı şirketin yükümlülüğünün sona erdiğini,
Davalı sigorta şirketlerinin, kusurları oranında sorumlu tutulmaları gerekirken ve bu husus bilirkişi raporuyla da ortaya konulmuş iken; davalı şirket sigortalısının sadece %10 kusuruna rağmen mahkemece zararın müştereken tahsili yönünde hüküm kurulduğunu, davalı şirketin, KTK ZMSS Poliçesi kapsamında ancak sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında davacının zararlarından sorumlu olduğunu, davacının zararından davalı şirketin sorumlu olacağı miktarın takdir ve tayini yapılırken dava yargılaması sırasında hazırlanan kusur raporunun dikkate alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; T.C. … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan verilmiş olan 10.07.2018 tarihli raporda; kazazede de “travma sonucu sağ omuz hareket kısıtlılığı” olduğu ve bu durumun % 4,2 nispetinde meslekte kazanma gücünden kayba neden olduğunun belirtildiğini, davalı tarafından temin edilen medikal görüş yazısında; “kazazedenin geçirdiği trafik kazası ile husule gelen yaralanmaları arasında illiyet bağının olduğuna delil sayılabilecek herhangi bir tıbbi evrak bulunmadığı gibi, rapor içeriğinde dahi Aralık 2015 tarihli muayene verisi olarak kazazedenin yıllardır omuz ağrısı şikayetinin olduğu belirtilmişken trafik kazasına atıfta bulunulmadığının kaydedildiğini, davacı için verilen maluliyet oranı ile kaza arasında illiyet bağının ortaya konulması gerektiğini, bu nedenle de Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na gönderilmesi gerektiğinin ifade edildiğini, kurumun maluliyet raporu tanzime yetkili olmadığını, Meri Mevzuata göre; yargıya intikal etmiş konularda maluliyet raporu tanzime yetkili ve görevli tek kurumun İstanbul Adli Tıp Üçüncü İhtisas Kurulu olduğunu, bu sebeple dosyaya ibraz olunan raporun hükme esas alınamayacağını, maluliyet oranının gerçek durumu yansıtmadığını, tıbbi değerlendirmenin raporda mevcut olmadığını, oysa davacının tıbbi hikayesi, tedavi evrakları ve tıbbi raporlara atıfla tartışılarak hangi arazların mevcut ve daimi olduğu, yaşı ve meslek grubu da nazara alınarak gerekçeli tespit edilerek sonuca gidilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespiti konusunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik (Resmi Gazete Tarihi:14.01.2012 Sayısı: 28173) esas alınarak davacının maluliyet durumunun tespiti gerektiğini, maluliyet raporunun İstanbul Adli Tıp Üçüncü İhtisas Kurulu’ndan Alınması gerekirken, T.C. … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan rapordaki maluliyet oranı dikkate alınarak davalı şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin yasaya, yargıtay kararlarına ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu,
Trafik kazalarında kusur durumlarını belirlemeye yetkili ve görevli kurumun, Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesi olduğunu, bilirkişinin tespit ettiği kusur durumuna göre aleyhlerine hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, davalı şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olması gerektiğini,zira davalı sigorta şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, karar ilam harcı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı şirketin sorumlu tutulduğu tazminata oranlanarak hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi gereğince İstinaf edenlerin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
1-Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketlerine ayrı ayrı başvuruda bulunulduğu, başvuru dilekçelerinin 05.12.2017 tarihinde …’ye verildiği, davalı … Sigorta şirketinin 18.10.2017 tarihli cevabi yazı ile davacıdan bir kısım evrak daha talep ettiği anlaşılmıştır. KTK’nın 97. maddesinde başvuru yeterli görülmüş olup, ekinde belge ibrazından söz edilmemiştir.
Maluliyet raporları ile kusur raporlarının İstanbul ATK 3. İhtisas yada Trafik İhtisas Dairelerinden alınması zorunluluğu bulunmamakta olup, Yargıtay uygulamaları gereği Üniversitelerin Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümü ABD başkanlıklarının da bu konuda yetkili kılınmıştır. Yine kusura ilişkin raporların konusunda uzman kurum, kuruluş yada gerçek kişi bilirkişilerce düzenlenmesinin mümkün olması, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tüm tedavi evraklarının dosyaya kazandırıldığı, maluliyet raporu düzenlenmeden önce davacıya ilişkin son durum ve muayene raporlarının istenildiği, davacının maluliyet raporu düzenleyen … hastanesinde de muayene edildiği anlaşılmıştır. Davaya konu kaza ile davacının maluliyeti arasında illiyet bağı olduğunun raporda açıklanması, omuz hareket kısıtlılığı sebebiyle davacının %4.2 oranında sürekli maluliyeti, 4 ay geçici iş göremezlik süresi olduğunun belirlenmesi, davalı tarafça tek taraflı olarak alınan tıbbi görüş içeren raporların, onu kabul etmeyen taraf ve mahkeme için bağlayıcı olmaması nedeniyle mahkemece alınan rapor ile arasında çelişkiden de söz edilememesi, davacının maluliyetine ilişkin raporun yöntemine uygun düzenlenmesi, davacının kazadan sonra omuz ağrısı şikayetlerinin ve tedavi belgelerinin olması, davalı trafik sigortası şirketlerinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik bulunmaması, olayda davalı … Sigorta şirketi sigortalısının aracının hızını ayarlamaması nedeniyle tali ve %10 oranında, davalı … Sigorta şirketi sigortalısının sola dönüş manevralarına uygun davranmaması nedeniyle asli ve %90 oranında kusurlu bulunmaları, KTT ile kusura ilişkin bilirkişi raporunun bu hususta uyumlu olması, bilirkişinin konusunda uzman olması, raporun yeterli, denetime ve hükme elverişli bulunması, kusur durumunun kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olması, davacı yolcu konumunda olup kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmaması, zararın artmasında yada doğmasında müterafik kusuru bulunduğu hususunun somut delille ispatlanmaması, emniyet kemeri takmadığı konusunda belge yada bilgi bulunmaması ve mahkemenin gerekçesine göre davalı sigorta şirketi vekillerinin bu hususlara yönelik, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı sigorta şirketi vekillerinin sigortalılarının kusuru oranında tazminat ve ferilerden sorumlu tutulmalarına ilişkin istinaf taleplerine gelince; müteselsil borçluluk konusu TBK’nın 162 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, davacı vekili dava dilekçesinde davalı sigorta şirketlerine trafik sigortalı bulunan iki ayrı aracın çarpışması nedeniyle, davalı … sigorta şirketine sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığını ileri sürerek şimdilik her bir davalıdan 1.600,00’er TL (100,00’er TL’sı geçici, 1.500,00’er TL’sı sürekli iş göremezlik olmak üzere) geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının tahsilini talep etmiş; kusur ve aktüer bilirkişi raporunun tanziminden sonra verdiği 11.12.2018 tarihli bedel artırım dilekçesinde, davalı … sigorta şirketinden sigortalısına izafe edilen kusur oranında 308,34-TL geçici, 1.598,15-TL sürekli iş göremezlik tazminatının, davalı … sigorta şirketinden ise yine sigortalısının kusuru oranında 2.775,06-TL geçici, 14.383,33-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Zira bilirkişi raporunda da davalıların sigortalılarına izafe edilen kusura göre sorumlu olmaları gereken tazminatlar ayrı ayrı belirlenmiştir. Aslında davacı vekili dava dilekçesinde de açıkça tazminatların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmemiş, ayrı ayrı tahsilini istemiştir. Bedel artırım dilekçesinde bu hususa daha da açıklık getirerek davalıların sigortalılarına izafe edilen kusur oranlarına isabet eden tazminatların ayrı ayrı davalılardan tazminini istemiştir. Hatta dava dilekçesinde müşterek ve müteselsil talep edilmesine rağmen, sonradan kusur oranına isabet eden tazmimatın davalılardan tahsili de mümkündür. Zira bu halde davacı tarafın müteselsil talepten vazgeçmiş olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece her bir davalının sigortalısının kusur oranına isabet edecek şekilde davalıların tazminat ve ferilerinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi davacı vekilinin talebi dahi gözetilmeden davalıların tazminatın tamamından müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmediğinden, bu nedenle davalı sigorta şirketi vekillerinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin ayrı ayrı kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2018 gün ve 2017/848 Esas – 2018/1022 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davanın kabulü ile; 2.775,06-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 14.383,33-TL daimi iş göremezlik tazminatı toplamı 17.158,39-TL’nın 18.10.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den, 308.34-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 1.598,15-TL daimi iş göremezlik tazminatı toplamı 1.906,49-TL’nın davalı … Sigorta A.Ş.den 04.12.2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 1.302,33-TL harçtan 31,40-TL peşin harç ile 54,20-TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 1.216,73-TL harcın, 1.095,06-TL’sının davalı … sigorta şirketinden, 121.67-TL’sının davalı … Sigorta AŞ’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 329,60-TL posta ve tebligat gideri,1.000,00-TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 62,80-TL yargılama harcı ve 54,20-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.446,60-TL yargılama giderinin 1.301,94-TL’sının davalı … Sigorta Şirketinde, 144,66-TL’sının davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına (davalı … Sigorta Şirketi yönünden kabul edilen tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/2 maddesi gereğince 1.906,49-TL, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kabul edilen tazminat miktarı üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretine karar verilmesi gerekmekte ise de, hükmün sadece davalı sigorta şirketleri tarafından istinaf edilmesi ve daha aleyhlerine hüküm kurulamayacak olması nedeniyle davalı taraf lehine oluşan usulü kazanılmış hakta gözetilerek mahkemece davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti kusura göre orantılanarak verilmiştir.) hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesi gereğince takdir ve tespit edilen 2.287,79-TL vekalet ücretinin, 228,78-TL’sının davalı … Sigorta şirketinden, 2.059,01-TL’sının davalı … Sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı … Sigorta tarafından yatırılan 325,70-TL, davalı … Sigorta tarafından yatırılan 281,18-TL nispi, 44,40-TL maktu istinaf karar harcının talepleri halinde ilgili davalılara iadesine,
2-Davalı … Sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 31,50-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak, ilgili davalıya verilmesine,
4-Davalı … sigorta tarafından yatırılan 150.00-TL, davalı … Sigorta tarafından yatırılan 100,00-TLgider avansından kullanılmayan kısımların, ilgili davalıya iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile 01.04.2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.