Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3032 E. 2022/1033 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2019
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 10/10/2016 tarihinde davalı … adına kayıtlı diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı aracın virajda sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan …’in araçtan fırlayarak yola savrulması nedeniyle hayatını kaybettiğini, trafik kazası tespit tutanağından sürücü …’ın kusuru ile kazaya neden olduğunun belirtildiğini, vefat edenin müvekkili Nejla’nın eşi, diğer davacıların ise babası olduğunu, müvekkillerinin ölenin desteğinden mahrum kaldığını, ayrıca manevi olarak da acı çektiklerini, davalı sigorta şirketine müracaat etmişlerse de zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her bir davacı için şimdilik 200.00’er TL maddi tazminatın bütün davalılardan kaza tarihinden itibaren TCMB’nin uyguladığı en yüksek avans faizi uygulanmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, (davalı sigorta şirketi yönünden sorumlu olduğu limit miktarı ile sınırlı olmak üzere) müvekkillerinin kaza nedeniyle acı ve elem nedeniyle manen yıpranmış olmaları nazara alınarak davacı … için 50.000-TL, … için 25,000-TL, … için 25.000-TL, … için 25.000-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki diğer davalı şahıslardan kaza tarihinden itibaren TCMB’nin uyguladığı en yüksek avans faizi uygulanmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili; 02/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile davacı … ve davacı … yönünden maddi tazminat taleplerini toplamda 175.069,32-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacıların kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini, ayrıca hatır taşımasının da tenzili gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; meydana gelen trafik kazasında diğer davalı … adına kayıtlı müvekkili davalının sevk ve idaresindeki kamyon ile … İlçesi … Köyü civarında …virajına yaklaştığında kamyonun yüklü ve yolların virajlı olması nedenıyle esasen düşük olan hızını daha da azaltmak için frene bastığını, ancak frenin ve imdat freninin tutmadığını, kazanın meydana geldiği yerin bir tarafının uçurum olması nedeniyle müvekkilinin aracı diğer tarafta bulunan yamaca arabayı vurdurarak canı pahasına aracı durdurduğunu, ancak aracın sağ tarafında bulunan müteveffanın camdan dışarıya fırladığını, kısa sürede güvenlik ve sağlık görevlilerinin olay yerine geldiğini müteveffayı ve yaralı diğer iki kişiyi hastaneye götürdüğünü, aracın içinde sıkışıp kalan müvekkilinin ise itfaiyenin gelmesini beklemek zorunda kaldığını, müvekkilinin ölümü göze alarak freni patlayan aracı durdurmak istediğini ve olası daha büyük bir faciayı önlediğini, bu çerçevede meydana gelen kazada müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, bu nedenle kendisinin maddi ve manevi tazminat taleplerden sorumlu tutulamayacağını, kendisinin de uzun süre tedavi gördüğünü, kazadan 5 ay sonra evde sırt üstü hareket etmeden yatmak zorunda kalan müvekkilinin tedavisinin halen devam ettiğini, müvekkilinin bastonla yürüdüğünü, çalışamadığını, hatta günlük hayatta da sürekli başkalarının yardımına muhtaç olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek ve itiraz hakları saklı kalmak üzere dava konusu tazminatın belirlenmesinde sosyal ekonomik durumunlarının göz önüne alınmasının gerektiğini, davacılara sigorta ve SGK tarafından yapılan ödemelerin araştırılması ve talep edilen miktarlardan mahsup edilmesinin gerekiğini, somut olayda hatır taşıması olduğunun da nazara alınmasını ve bu çerçevede indirim yapılmasını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; müteveffa …’in “ben de …’e gidip geleyim” diyerek bedelsiz olarak görevli olmadan sırf gezip görmek için söz konusu araca bindiğini, müteveffanın acil olarak hastaneye getirildiğinden acil getirilen kişilerden hastane masrafının alınmadığını, bu nedenle tedavi masraflarını kabul etmediğini, kendisinin ev hanımı olduğunu herhangi bir mal varlığının bulunmadığını, bu tazminatı ödeme imkanının bulunmadığını, dava konusu trafik kazasında aracın şoförünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, aracın sigortalı olduğunu, sigorta şirketinin istediği belgelerin davacılar tarafından temin edilerek talepte bulunulması halinde talep edilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin sigorta şirketince karşılanacağını savunarak; açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu; … Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/219 Esas sayılı dava dosyasının UYAP suretinin incelenmesinde; meydana gelen kaza nedeniyle, bilirkişi raporunda sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) kusurlu olduğu, diğer unsurların ise kusursuz olduğuna dair rapor düzenlediği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin düzenlemiş olduğu 26/09/2018 tarihli kusur raporunda da sanık sürücü …’ın asli kusurlu olduğuna dair rapor düzenlendiğinin anlaşıldığı,
Aktüer Bilirkişisi …düzenlemiş olduğu 11/10/2018 tarihli raporunda; …’in vefatı nedeniyle eşi … için; 146.152,51-TL, kızı … için ise 28.916,81-TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı; alınan raporların dosya kapsamına uygun olduğu, davacıların zararlarlarından davalıların sorumlu olduğu, manevi tazminat talepleri bakımından yapılan değerlendirmede ise olayın meydana gelmesinde tarafların kusur oranları ile sosyal ve ekonomik durumları, müteveffanın vefatı nedeniyle davacıların yaşadığı elem ve akrabalık durumları ile hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak davacılardan … için 5.000,00-TL, … için 2.500,00-TL, … için 2.500,00-TL. ve … için 2.500,00-TL. manevi tazminatın, uygun olduğu gerekçesi ile “Davacı …’in, destek zararından dolayı 146.152,51 TL. maddi tazminatın, kaza tarihi olan 10/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalılardan sigorta şirketinin sorumluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olması ve faiz yönünden de temerrüt tarihi olan 03/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olması kaydıyla) bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı …’in, destek zararından dolayı 28.916,81-TL. maddi tazminatın, kaza tarihi olan 10/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalılardan sigorta şirketinin sorumluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olması ve faiz yönünden de temerrüt tarihi olan 03/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olması kaydıyla) bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacılardan … için 5.000-TL, … için 2.500-TL, … için 2.500-TL. ve … için 2.500-TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 10/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,” karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı … … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararı manevi tazminat yönünden istinaf ettiklerini, hükmedilen manevi tazminatın oldukça düşük olduğunu, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, buna göre mahkemece takdir edilen manevi tazminatın Yargıtay tarafından benimsenen ilkelere ve meydana gelen acıya göre yetersiz olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili tarafından Dairemize, istinaf süresinden sonra hükmedilen maddi tazminata ilişkin istinaf dilekçesi gönderilmiştir.
Davalı … … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkeme kararının yürürlükte bulunan genel şartlara aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun da denetime elverişsiz Genel Şartlara aykırı olarak düzenlendiğini, hesaplamanın genel şartlara göre yapılması gerektiğini, hesaplamanın her hak sahibinin yaşı nazara alınarak yapılması gerektiğini, hesaplamada sadece çocuğun yaşı nazara alındığını, itirazlarına rağmen yeni rapor alınmadığını, bu nedenle kararın hatalı olduğunu, hatır taşımasına yönelik savunmalarının nazara alınmamasının hatalı olduğu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir.
Davacılar vekili, istinaf süresi içerisinde verdiği dilekçesi ile hükmü manevi tazminata ilişkin istinaf etmiş iken, istinaf süresinden sonra 22/12/2021 tarihinde Dairemize ek dilekçe göndererek, maddi tazminat yönünden lehlerine kararın kaldırılmasını istemiş ise de; zararın hesaplanmasının kamu düzeninden olmaması, süresinde bu hususta istinaf dilekçesi verilmemiş olması nedeniyle ek istinaf dilekçesi nazara alınmamıştır.
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; davalı vekili istinaf başvurusunda mahkemece hükme esas alınan raporun karar vermeye elverişli olmadığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
10/10/2016 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmiş olması nedeniyle meydana gelen kazada araç içerisinde yolcu olarak bulunan …’in vefat ettiği, dosya içerisindeki kaza tespit tutanağı ve bir kısım ceza soruşturma evrakından anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının vefatı nedeniyle aktüer hesap bilirkişisinden alınan raporda; ölenin davacı … eşi, … ise babası olduğu ve meydana gelen ölüm nedeniyle ölenin desteğinden mahrum kaldıkları kabul edilerek destek tazminatı hesaplaması yapılmıştır. Bilirkişi raporunda; hesaplamanın TRH2010 Yaşam Tablosuna göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak yapıldığı belirtilmiş, ancak bilinmeyen dönem hesabının hangi formül çerçevesinde yapıldığı ilişkin yapıldığı açıklanmamıştır.
Kaza tarihi itibariyle ve ilk derece mahkemesi tarafından karar verildiği tarihte destek zararının hesaplanmasında ZMMS Genel Şartlarına göre, TRH2010 Yaşam Tablosuna göre desteğin kaza tarihindeki, destekten mahrum kalanların ise hesap tarihindeki muhtemel yaşam süresinin tespit edilerek, desteğin yaşam süresinin aşmamak üzere destek sürelerinin tespit edilmesi, bilinen dönem hesabının zararın meydana geldiği tarihteki bilinen gelire göre hesaplanması, bilinmeyen dönem gelirinin ise son geliri üzerinden TRH2010 Yaşam Tablosundaki, her bir destekten yoksun kalanın hayat anüitesine, %1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle hesaplanan irat katsayılarına göre, “devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü” uygulanarak hesaplanması gerekirken, bilirkişi karma uygulama yapmak suretiyle TRH2010 Yaşam Tablosuna göre tespit edilen muhtemel yaşam süresine göre bilinmeyen dönemde desteğin son yıllık geliri üzerinden her yıl için %1,8 teknik faiz ile uygulayarak tazminat miktarı hesaplanmış, olup yapılan hesaplama ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar tarihindeki KTK’nın 90. maddesi gereğince atıf yapılan ZMMS Genel Şartlarına uygun olmadığı gibi Yargıtay tarafından öncesinde uygulanmakta olan hesaplama yöntemine de uygun olmadığından denetime ve karar vermeye elverişli değildir.
Öte yandan; mahkemece verilen karar tarihinden sonra, KTK’nın 90. maddesinde ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerin AYM tarafından iptal edilmesinden sonra, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından içtihat değişikliğine gidilerek, tazminat hesaplanmasında “gerçek zararın” tespiti için TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam sürelerinin ve destek sürelerinin belirlenmesi gerektiği, bilinmeyen dönem hesabının ise “progresif rant yöntemi” uygulanarak “1/kn” formülüne göre %10 artırım, %10 indirim yapılmak suretiyle tazminat hesaplanması yöntemi benimsenmiştir.
Bu durumda; mahkemece alınan raporun “gerçek zarar” hesabına uygun olmaması, yapılan hesaplamanın da denetime elverişli olmaması nedeniyle, davalının itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişiden rapor alınarak, ayrıca ceza dosyası da fiziki olarak dosya içerisine kazandırılarak, davalıların hatır taşımasına yönelik savunmaları da olmasına göre TBK’nın 51 ve 52. maddesi gereğince tazminattan indirim gerektiren hususların olup olmadığı da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yeterli olmayan bilirkişi raporuna göre davanın esasına ilişkin karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.
Bu nedenle, davalı … … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, öncelikle olaya ilişkin ceza dosyası dosya içerisine kazandırılarak, dosyanın yeni bir aktüer hesap bilirkişisine tevdii ile yukarıda açıklandığı üzere Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihat değişikliği nedeniyle TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresi ve destek sürelerinin tespit edildiği, bilinmeyen dönem hesabında progresif rant yönteminin uygulanarak, (hüküm maddi tazminata ilişkin davalı … … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle kaldırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu tarihindeki verilere göre) hesaplamanın yapıldığı ve usulü kazanılmış hakların korunduğu rapor alınarak tazminat miktarı tespit edilerek, ayrıca hesaplanan tazminattan indirim yapılmasını gerektiren hususlar olup olmadığı değerlendirilerek, kararın maddi tazminata ilişkin olarak davacılar yanı sıra sigorta şirketi haricindeki davalılar tarafından da istinaf edilmemiş olması nedeniyle bu hususta gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine; kaldırma sebebine göre, davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 22/03/2019 tarihli 2017/615 Esas 2019/269 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacılar vekilinin tüm davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf edenler tarafından yatırılan “istinaf karar ve ilam harcının” istinaf edenlere istek halinde iadasine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Konya 12. İcra Dairesinin 2019/5562 sayılı dosyasına yatırılan 271.000,00-TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.