Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/3019 – 2022/861
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/3019
KARAR NO : 2022/861
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2019
NUMARASI : 2017/845 Esas 2019/314 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/04/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 09.05.2009 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı motosikletin sürücüsü olan …’ın neden olduğu tek taraflı kazada vefat ettiğini, davacıların müteveffanın annesi ve babası olduğunu, ölümü ile destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her davacı için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında davacı anne … için 18.851,11 TL, davacı baba … için 17.774,86 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, davacılar tarafından tüm belgeler ile birlikte başvuru yapılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını ve tek taraflı sürücünün tam kusuru ile meydana gelen kazada davacıların zararlarının teminat kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller göre; 09.05.2009 tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağında … plakalı motosikletin sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle meydana gelen kazada vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davacılar ve davalının farklı kusur oranı iddiası olmaması nedeniyle kusur konusunda bilirkişi raporu alınmadığı, davalı tarafından düzenlenen trafik sigorta poliçesinin incelenmesinde 18.01.2009-18.01.2010 tarihleri arasında teminat sağladığı, sigorta poliçesinin düzenlendiği 18.01.2009 tarihinde geçerli Trafik Sigortası Genel Şartları hükümlerine göre ölenin kusurlu olması halinde destek ihtiyacı içinde olanların tazminat talep edemeyeceklerine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, davacıların tazminat talep etme hakları bulunduğundan talep edebilecekleri tazminat tutarının belirlenmesi için rapor alındığı belirtilerek davanın kabulüne, davacı … için 17.774,86 TL, … için 18.851,11 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müteveffa sürücü kendi kusuru ile vefatına sebep olduğundan davanın reddi gerektiğini, güncel kararlara göre desteğin kendi kusuru ile kendi vefatına sebep olması durumunda, destekten yoksun kalma tazminatının Türk hukuk sisteminde son derece istisnai bir tazminat olan yansıma zararın tazmini olması sebebi ile, desteğin kusurunun davacılara karşı ileri sürülebileceği, bu sebeple tam ve asli (%100) kusur ile vefatına neden olan müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacıların davasının reddedilmesi gerektiğini, Hukuk Genel Kurulu 2017/1315 E., 2017/1239 K. Sayılı ilamı, destekten yoksun kalanların zararın varlığını kabul manasına gelmemek kaydı ile yansıma yoluyla zarar gören olarak belirlenmesini, bu sebeple desteklerinin tam ve asli kusuru ile kendi vefatına neden olduğu da nazara alınarak, hükmün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, davayı kabul manasına gelmemek kaydı ile ölü muayene tutanağında müteveffanın alkollü olduğu tespit edilmiş olup rücu borçlusu olan destekten yoksun kalanlarda alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiğini, mahkemece itirazlarının dikkate alınmadan hukuka aykırı hüküm tesis edildiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı desteği idaresinde bulunduğu sırada, desteğin neden olduğu kaza sonucu vefat ettiğini belirterek aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep etmişlerdir.
Dava konusu kaza nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağına göre, kazanın 09.05.2009 tarihinde meydana geldiği, müteveffa …’ın idaresinde bulunan … plakalı araç ile beton duvara çarptığı olayda tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre sigortalının … olduğu, poliçenin 18.01.2009 tarihinde düzenlendiği, 18.01.2009- 2010 tarihlerini kapsadığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili davalı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile neden olduğu kaza sonucu vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalanların zararının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı kapsamında olmadığını savunmuştur.
Yargıtay’ın sürücü ve işletenin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalanlar tarafından açılan davalarda verilen kararların temyiz incelemeleri sonunda istikrar kazanan uygulamasına göre, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca) karar vermiştir.
Dosya kapsamına göre kazanın 09.05.2009 tarihinde meydana geldiği, kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin 18.01.2009 tarihinde düzenlendiği, olay tarihinde davacıların araç sürücüsü olan desteklerinin kendi kusuru ile kazaya neden olması sonucu vefat etmesi halinde aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının davacıların destek zararından sorumlu olduğunun Yargıtay tarafından kabul edilmiş olması, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.501,92 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 626,00 TL.’nin mahsubu ile kalan 1.875,92 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 31.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.