Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3017 E. 2022/1963 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3017
KARAR NO : 2022/1963

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI : 2018/461 Esas 2019/751 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 30/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 01.11.2015 tarihinde davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı yaya …’a çarparak yaralanmasına neden olduğu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2242 sayılı soruşturma dosyasının uzlaşma bürosuna gönderildiğini, davacı yeteri kadar bilgilendirilmediğinden sigorta şirketinden alacaklarının baki kalacağı düşüncesi ile uzlaştığını, ancak karşı tarafın hiçbir ödeme yapmadığını, davacının yaralanması nedeniyle Karadeniz Teknik Üniversitesinden alınan rapor ile %16 oranında maluliyetinin bulunduğunun belirlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50,00 TL geçici iş göremezlik ve 50,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının davalı … şirketine başvuru tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 7.339,90 TL geçici iş göremezlik, 76.220,16 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu kazaya karışan… plakalı aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu, davacı ile savcılık aşamasında uzlaşıldığını, uzlaşma nedeniyle davanın reddi gerektiğini, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, kaza ile maluliyet arasında illiyet bağının belirlenmesi ve Adli Tıp Kurumu rapor alınması gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Ankara CBS’nin soruşturma dosyasının getirildiği, Karadeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının raporunda, davacının sürekli iş göremezlik oranının %16, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olduğunun tespit edildiği, davalı … şirketince sigortalı… plakalı otomobil sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, aktüer raporu ile davacının zararının belirlendiği gerekçesi ile davanın kabulü ile 7.339,90 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 76.220,16 TL kalıcı maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 83.560,06 TL tazminatın 25.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davanın uzlaşma nedeniyle reddi gerektiğini, kaza nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2242 soruşturma numaralı dosyasının uzlaştırmaya gönderildiğini ve tarafların uzlaştığını, uzlaşma nedeni ile tarafların maddi ve manevi tazminat davası açamayacakları gibi açılmış davadan feragat edilmiş sayılacağını, aksi halde taraflar şikayetini geri çekerek de ceza dosyasının sonuçsuz kalmasını sağlayabileceğini, taraflar şikayetten vazgeçme yerine uzlaşma müessesini seçerek gerçek iradelerini ortaya koyduklarını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2242 Soruşturma, 2016/7101 Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararından da anlaşılacağı üzere müşteki ve şüpheli 20.01.2016 tarihinde yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda uzlaştıklarını, davanın uzlaşma nedeni ile reddi gerektiğini, davacının dava açmadan önce maluliyete ilişkin KTÜ’den almış olduğu Adli Tıp raporunu kabul etmediklerini, dava açıldıktan sonra da mahkemece aynı yerden rapor aldırılmasını kabul etmediklerini, Ankara dan ya da İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınabilecekken KTÜ’den alınmasının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, hesap raporunun da denetime elverişli olmayıp, hesaplama yönetimine ve aleyhe olan hususlarını kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin de hem 6111 sayılı kanun gereği hem de trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Olaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2242 sayılı soruşturma dosyasında, müştekinin …, şüphelinin … olduğu, şüpheli hakkında uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
CMK’nın 253/19 maddesinde; “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Davalı vekili tarafından yargılama aşamasında dava konusu olay nedeniyle uzlaştırma tutanağı tutulduğunu davanın uzlaştırma nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur. Dava konusu olay nedeniyle Ankara Cumhuriyet Savcılığının 2016/2242 sayılı soruşturma dosyası incelenmek üzere getirilmiş, dosya kapsamına göre tarafların uzlaşma teklifini kabul etmeleri üzerine uzlaştırmacı atandığına ve dosyanın uzlaştırmacıya teslim edildiğine dair tutanak tutulduğu görülmüş, 21.01.2016 tarihli karar ile 20.01.2016 tarihli uzlaşma tutanağına göre şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan 2016/2242 Hazırlık Soruşturmasında 21.01.2016 tarihli karar ile taraflar arasında yapılan uzlaşma görüşmeleri sonunda uzlaştıkları belirtilerek kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş olması nedeniyle dosya aslı üzerinde yapılan incelemede; hazırlık soruşturma dosyasında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosyanın uzlaştırmacı …’ya teslim edildiğine dair 19.01.2016 tarihli tutanak mevcut ise de 20.01.2016 tarihli olduğu belirtilen uzlaşma tutanağına rastlanmamış, C. Savcılığı dosyasının Uyapta bulunan evrakları arasında da uzlaştırma tutanağına rastlanmadığından uzlaştırmacı … tarafından düzenlenen 20.01.2016 tarihli uzlaştırma tutanağının temini ile dairemize gönderilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına karar verilmiş, yazılan yazı cevabında uzlaştırma tutanağının temin edilemediği belirtilmiştir.
Bu hale göre dava konusu olay nedeniyle CMK.nın 253/19. Maddesi gereğince uzlaşma yapıldığı ve dava açılamayacağı savunulduğundan, mahkemece uzlaştırma tutanağının temini ile uzlaşmanın hangi şartlarda sağlandığı, ödeme şartı bulunup bulunmadığı, buna göre ödeme yapılıp yapılmadığı, diğer sorumlulara karşı dava haklarının saklı tutulup tutulmadığı gibi hususlar belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece uzlaşmanın hiç değerlendirilmemiş olması doğru görülmemiştir.
Kabul şekline göre; davacı tarafından maluliyetine ilişkin olarak davacının başvurusu üzerine Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesinden alınan rapora göre maluliyet oranı kabul edilmiş ise de davalı tarafından bu rapora itiraz edildiğinden mahkemece davacının muayenesinin de yaptırılarak davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre üniversite hastanelerinin adli tıp anabilim dalı başkanlıkları veya Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken itiraza uğrayan ve davacının başvurusu üzerine alınan maluliyet raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir
Açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 23. İcra Müdürlüğü 25/11/2019 Tarih ve 2019/13044 Esas sayılı dosyasına yatırılan 124.587,54 TL nakit teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.