Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3016 E. 2022/851 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, dava açılmadan evvel yapılan başvuruya rağmen davalı tarafça bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL geçici iş görmezlik, 4.800,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile geçici işgöremezlik talebini 18.814,20 TL’ye, sürekli işgöremezlik talebini 29.874,36 TL’ye arttırmıştır.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; sorumluluklarının sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, maluliyet ve kusur tespitinin Adli Tıp Kurumunca yapılması, SGK tarafından bağlanan bir gelir var ise mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 29.874,36-TL daimi işgöremezlikten kaynaklı tazminatın 07.02.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte (poliçe limitiyle sınırlı ve sorumlu olmak kaydıyla) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; geçici iş göremezlik talebinin reddinde isabet olmadığını, hükme esas alınan maluliyet raporuna ilişkin sarf edilen ücretin yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kaza tek taraflı olsa da yol kusuru olup olmadığı, davacının müterafik kusurunun olup olmadığı hususlarının tespiti yönünden bilirkişi raporu alınması gerektiği halde kusur raporu aldırmadan hüküm tesisinde isabet olmadığını, davadan önce yasal başvuru şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın reddi aksi halde faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici işgöremezlik ve sürekli işgöremezlik tazminatının, kazaya neden olan aracın ZMMS sigortacısı davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
1) Davacı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde;
a) Mahkemece, kaza tarihi itibarıyla mevcut ZMMS poliçesi ve yasal düzenlemeler karşısında geçici iş göremezliğin genel şartların A.5.maddesi kapsamında bulunmadığı ve bu yöndeki talep şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verildiği, tazminat hesabına dair alınan hesap raporunun denetime elverişli olduğu, miktar hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.maddesinin “Sağlık Giderleri Teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderlerin teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” denmekte ise de; SGK’nın hangi tedavi giderlerinden sorumlu olduğu, SGK tarafından karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde belirlenmiş ve sınırlandırılmış olup, anılan kanun kapsamı dışına çıkılarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.maddesinde yapılan genel şartlardaki düzenlemeler ile SGK’nın sorumluluk kapsamının genişletilmesi, bir kanun maddesinin idarenin yapmış olduğu bir düzenleme ile değiştirilmesi mümkün olmayıp, SGK’nun sorumluğunun kapsamını belirleyen KTK’nın 98.madde hükmüne aykırı olacak şekilde düzenlenen Genel Şartlardaki bu yöndeki bir belirlemenin, KTK’nın 92.maddesine 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonucu eklenen (i) maddesi nedeniyle yasal hale geldiği de söylenemeyeceğinden, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
b) Davacının kaza sonucu meydana gelen yaralanma neticesinde maluliyeti, geçici ve sürekli iş göremezliği bulunup bulunmadığı varsa oranının tespiti hususlarında rapor tanzimi istenilen … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından maluliyet raporunun tanzim edildiği, davacı tarafça … Üniversitesi hesabına davacının “Adli Tıp Ücreti” açıklaması ile 05/10/2018 tarihinde 1.260,00 TL ödeme yaptığı, ödeme dekontunun kararın yazımından sonra davacı tarafça dosyaya ibraz edilerek hükmün tavzihinin istenmiş olduğu, mahkemece hükmün 4 nolu bendinde yer alan yargılama giderleri içerisinde anılan harcamanın yer almadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 323.maddesinde yargılama giderlerinin nelerden oluştuğu düzenlenmiş, HMK’nın 326.maddesinde kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda davacı tarafça maluliyet raporu için sarfedilen 1.260,00 TL, HMK 323. maddesi kapsamında bulunan yargılama giderlerinden olmakla hükmün yargılama giderlerine ilişkin kısmına dahil edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
2) Davalı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde;
a) Davaya konu tek taraflı meydana gelmiş trafik kazasında davacının kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunduğu, kaza tespit tutanağında davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu, davacının ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, ceza dosyasında kaza tespit tutanağındaki kusur belirlemesi ile yetinilerek sürücü sanık hakkında hüküm tesis edildiği, dosya kapsamında sürücünün kusurunu azaltan yahut kaldıran nedenlere, müterafik kusur indirimi değerlendirmesinin yapılmasına yönelik bir iddia ve en önemlisi bir ispat bulunmadığı, mahkemece kaza tespit tutanağındaki kusur tespitinin benimsendiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; kaza sebebiyle tarafların kusur durumlarını tespit eden ve hükme esas kabul edilen kaza tespit raporunun oluşa uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
b) Mahkemece, davadan önce davalı tarafa yapılan zorunlu başvuru sonrası 07/02/2018 tarihinde davalı … şirketinin temerrüde düşürüldüğü gerekçesi ile bu tarihe faiz başlangıç tarihi olarak hükmedildiği anlaşılmıştır.
Davalı, kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde “Zarar görenin, ZMSS’inde öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmü düzenlenmiştir. HMK 114/2.maddesi “…diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır…” hükmü uyarınca KTK 97.maddede belirtildiği şekilde sigorta şirketine dava yoluna gitmeden evvel müracaat edilmesi bir dava şartıdır.
2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Öte yandan sigorta şirketine başvuru tarihinin dosya kapsamından belirlenememesi halinde ise eğer davadan önce sigorta şirketi tarafından davacıya yapılmış bir ödeme söz konusu ise ödeme tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı … şirketine davadan önce başvuru yapılmakla dava şartının sağlandığı sabit ise de başvuru evrakları arasında zarar hesabının yapılabilmesini temin zımnında maluliyet raporunun yer almadığı görülmekle dava açılmadan önce davalının temerrüde düşürüldüğünü kabule imkan yoktur. Bu nedenle dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin yukarıda 2-a bendinde belirtilen gerekçelerle esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda 1 nolu bentte belirtilen gerekçelerle ve davalı vekilinin istinaf talebinin yukarıda 2-b bendinde belirtilen gerekçelerle kabulüne, mahkemece geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi, adli tıp ücretinin yargılama gideri olarak hüküm altına alınması, faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulünün gerekmesi sebebi ile bu yönleriyle kararın kaldırılması, ancak bu hususun giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden anılan hususların düzeltilerek HMK.353/1-b/2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulması ve ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönlerin korunması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2019 tarih ve 2018/108 Esas – 2019/951 sayılı kararının HMK 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
II- Dairemizce yeniden hüküm kurularak;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; 29.874,36-TL daimi işgöremezlikten, 18.814,20 TL geçici işgöremezlikten kaynaklı olmak üzere toplam 48.688,56 TL tazminatın 13.02.2018 dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte (poliçe limitiyle sınırlı ve sorumlu olmak kaydıyla) davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken 3.325,91 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harç ile 150,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.140,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli AAÜT gereğince 7.129,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 35,90 TL başvuru harcı, 150,00 TL ıslah harcı, 35,90 TL peşin harç, 5,20 TL vekâlet harcı olmak üzere toplamı 227,00-TL harcın ve davacı tarafından yapılan posta masrafları toplamı 151,70 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL, adli tıp ücreti 1.260,00 TL olmak üzere toplam 2.011,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA HARÇ VE GİDERLERİ
1-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yatırılan 510,78 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
3-Sarfedilmeyen gider avansının talep halinde yatıranlara iadesine
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, harç ve diğer işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.