Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3008 E. 2021/532 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 03/10/2012 tarihinde, …. plakalı araç ile davalı tarafından ZMMS ile sigortalı ….. plakalı aracın karıştığı kazada, sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan aracın kusurlu olduğu ve davalının zararlarından sorumlu olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faizi ile davalından tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 28/06/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile tazminat miktarını 225.000,00 TL olarak belirleyerek davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının müvekkiline eksik evrak ile müracaat ettiğinden ödeme yapılmadığını, davacının maluliyetini kanıtlaması gerektiğini, ayrıca müvekkilinden ancak dava tarihinden yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının trafik kazasından kaynaklanan cismani zararları nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu, kaza yapan aracın davalı tarafından sigortalı olması nedeniyle, meydana gelen zararlardan davalının sorumlu olduğu….. 350.030,31 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle sigortanın sorumluluğunun ise 225.000 TL ile sınırlı olması nedeniyle davacının bu miktarda tazminat talebinde haklı olduğu, gerekçesi ile davanın kabulü ile 225.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalından tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline eksik evrak ile müracaat ettiğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın esastan görülerek davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının sürekli iş görmezlik durumu yönünden ise ampütasyonun kaza tarihinden 4 yıl sonra olduğunu, müvekkili tarafından alınan uzman görüşüne göre davacının “…..” olduğunu, bu nedenle raporun karar verilmeye yeterli olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere geçici iş göremezlik zararlarının da sigorta teminatı kapsamında kalmadığını sorumluluğun SGK’da olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi davacı tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “Sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafından dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin maluliyet raporunun yeterli olmadığına yönelik istinaf talebine gelince;
Davacı vekili, müvekkilinin 03/10/2012 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında yaralandığı ve maluliyetinin meydana geldiği, 2016 yılı içerisinde trafik kazasındaki yaralanmasına bağlı olarak sol diz altı amputasyonu uygulandığını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, … …. … …..Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 08/04/2019 tarihli raporda amputasyon yaralanmasına göre maluliyet durumu değerlendirilerek davacının meslekte kazanma gücü kaybının %46,2 olduğu ve iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğinin belirtilmesi üzerine, söz konusu rapor yeterli görülerek, rapor doğrultusunda hesaplama yapılarak karar verilmiştir.
Davacı trafik kazası nedeniyle cismani zararını talep ettiğinden, maluliyetinin yanı sıra maluliyetinin trafik kazasından kaynaklandığını ve kaza ile maluliyeti arasında illiyet bağını kanıtlamakla yükümlüdür. Davacının kaza sonrası, yaralanması nedeniyle … … Hastanesinde ayakta tedavi ediliğine ilişkin UYAP ortamında dosyaya kazandırılan … Asliye Ceza Mahkemesinin….E. sayılı dosyasında bilgi mevcut ise de söz konusu tedavi evrakları dosyaya kazandırılmadan maluliyet raporu alınmıştır. Mahkemece, yeterli görülen maluliyet raporunda, davacıya 14/05/2016 tarihinden itibaren uygulanan tedaviye ilişkin evraklar değerlendirilerek ve muayenesi yapılarak, amputasyonun çalışma gücü ve meslekte kazanma gücüne etkisine göre rapor hazırlanmış, meydana gelen amputasyonun trafik kazasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı değerlendirilmemiştir. Öte yandan….. alınan 14/05/2018 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda da, farklı bir tarihteki araç içi trafik kazasından bahsedilerek rapor tanzim edilmiş, kaza neticesinde meydana gelen yaralanma ile maluliyeti arasında illiyet bağı kurulmamıştır. Bunlarla beraber UYAP ortamında dosyada mevcut olan … … Devlet Hastanesinden gelen tedavi evraklarında da davacının kazadan önce de ayaklarında rahatsızlık nedeniyle “.. …” tanısı ile muayene ediliği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında mahkemece alınan maluliyet raporu, davaya konu trafik kazası ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağının varlığının tespiti açısından yeterli değildir.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında, zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının varlığı kanıtlanmadan, sigortanın sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, illiyet bağının tespitine yönelik deliller toplanmadan ve bu hususların değerlendirildiği maluliyet raporu alınmadan mahkemece karar verilmiş olması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde delillerin toplandığından ve değerlendirildiğinden söz edilemez.
Buna göre; Mahkemece, davacının kaza tarihinde ilk muayenesinin yapıldığı .. …. tedavi evrakları varsa film ve grafilerin tamamı getirtilerek ve davacının kazadan önceki rahatsızlıklarına ilişkin tedavi evrakları da fiziken dosyaya kazandırılarak….. İhtisas Kurulundan, davacının kazadan sonra .. … Hastanesi tarafından düzenlenen tedavi evraklarında tespit edilen yaralanması ve kazadan önceki tedavi belgeleri ile çeşitli tarihlerdeki rahatsızlıkları nedeniyle düzenlenmiş olan tedavi belgeleri değerlendirilerek (gerektiğinde davacının muayenesi suretiyle) davaya konu kaza sonucu oluştuğu iddia edilen alt bacak amputasyonun davaya konu trafik kazasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, trafik kazasından kaynaklansa dahi, davacının önceki rahatsızlıklarının bu sonucu meydana gelmesinde etkisinin bulunup bulunmadığı, etkisinin bulunması halinde ne derece olduğu, hususlarının değerlendirildiği, davacının kazadan kaynaklandığını iddia ettiği amputasyonun, kazadan kaynaklanmamış olsa dahi davanın kazadan kaynaklı cismini zarara dayalı olması nedeniyle, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine göre kazadan kaynaklı geçici ve sürekli maluliyetinin meydana gelip gelmediği varsa oranının ne olduğu hususlarında, ayrıntılı, gerekçeli, tıbbi tespitleri içeren, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmekle hükmün bu nedenle kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda yeniden yargılama yapıldıktan sonra, davacının kaza nedeniyle maluliyetinin belirlenmesi halinde, hükmün davalı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle davalının usulü kazanılmış hakları korunarak, ancak Yargıtay 17. HD’nin içtihat değişikliği nedeniyle TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresi nazara alınarak ve “Progresif Rant Yöntemi” uygulanmak suretiyle tazminat miktarı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere, HMK’nun 353/1-a-6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, hükmün kaldırılma sebeplerine göre davalının sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/10/2019 Tarih …. K. sayılı kararının HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 1. İcra Müdürlüğünün…..esasına yatırılan 353.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.