Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3005 E. 2022/1218 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 21.06.2018 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek HMK.nın 107. maddesi gereğince şimdilik 100,00 TL sürekli işgöremezlik zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından davadan önce başvuru şartının yerine getirilmediğini, davalının temerrüde düşmediğini, davalının sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan raporda davacının sürekli maluliyeti olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğu, ayrıca davacının maaş bordrosu ve SGK kayıtlarına göre geçici iş görmezlik süresince maaş ödemesinin devam ettiği, davacının herhangi bir gelir kaybına uğramadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, mahkemece verilen kararın kesin olması nedeniyle istinaf dilekçesinin reddine dair ek karar verilmiş, ek karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili ek karara ilişkin istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece dava değerinin 100,00 TL olduğu belirtilerek kesin olduğundan istinaf taleplerinin reddedildiğini, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, alacağın sadece bir kısmını dava ettiklerini, kesinlik sınırının alçağın tamamına göre belirlenmesi gerektiğini, belirterek ek kararın kaldırılmasını talep etmiş, asıl karara ilişkin istinaf başvuru dilekçesinde; … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan maluliyet raporunda kaza sonucunda maluliyet tayinine mahal olmadığının belirtildiğini, bu rapora itiraz ettiklerini, dosyanın … Dalı Başkanlığına gönderilmesi talep edilmiş ise de, taleplerinin reddedildiğini, hükme esas alınan maluliyet raporunun fahiş derecede hatalı olduğunu, davacının halen hareket kısıtlılığı yaşadığını, raporda davacının asıl maluliyetine sebep olan hususun göz ardı edildiğini, 29.06.2018 tarihli hastane yatışını ve opere edilmesini içeren epikriz raporunda sağ koluyla ilişkin sağ omzunda ağrı şikayetinin olduğu, ileri tetkik ve tedavi amacıyla hastaneye yatırıldığı, muayenesinde sağ omuz rom ağrılı ve kısıtlı olduğu, hemen ameliyata alındığı, ekleme müdahale edilerek K teli ile fikse edildiğinin belirtildiğini, 24.05.2019 tarihli epikriz raporunda ise; “ Hastanın Haziran 2018’de trafik kazası geçirdiği sağ akromioklavikular çıkık tanısı ile tedavi edildiği, tel ile fikse edildiği, sağ omzunda hafif yükseklik olduğu,rom sonunu hafif ağrılı olduğu, kas testinde sol omza göre kas güçsüzlüğünün saptandığı,..” tespitine rağmen … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan raporda bu hususun dikkate alınmadığını, kazanın üzerinden 2 yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen davacının herhangi bir iyileşme yaşamadığını, mahkemede davacının dinlenmesi halinde ne ölçüde sakatlandığının anlaşılacağını, yerel mahkemenin yeniden maluliyet raporu alınmasına yönelik ısrarlı itirazlara rağmen, itirazların dikkate almadığını, davacının Bursa Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi’nde polis memuru olduğunu, yaralandığı kolunu arkaya çevirmekte, elinde bir şey taşımakta özellikle de silahını kullanmakta oldukça zorlandığını, bu sebeple de vücudundaki özellikle de kolları ve omuzlarımdaki en ufak bir sakatlık iş göremezlik yaratabilecek nitelikte olduğunu, davacının mesleği düşünüldüğünde omzundan yaralanmış olması halinde çalışma gücünden kaybetmemiş olabileceğinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, maluliyet raporları eksik inceleme sonucu, davacının son hali değerlendirilmeden hazırlandığını ileri sürülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekilinin asıl karara ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi sonucu mahkemece davacının istinaf dilekçesinin kararın kesin olması nedeniyle reddine dair ek karar verilmiş ise de, davanın trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davanın HMK.nın 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak açıldığı, yargılama aşamasında dava değerinin belirlenmediği ve arttırılmadığı, HMK’nun 341/3 maddesi gereğince alacağın belli bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kesinlik sınırının alacağın tamamına göre belirleneceği, alacağın miktarı ve dava değeri belirlenmeden verilen kararın kesin nitelikte olduğunun kabul edilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin ek karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına karar verilerek asıl kararın istinaf incelemesinin yapılması gerekmiştir.
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davacının sürekli iş göremezliği bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının dava konusu kaza sonucu yaralanması nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için … Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından rapor alınmasına karar verilmiş, 04.02.2019 tarihinde düzenlenen rapor davacının sağ omuzda ağrı şikayeti olduğu, akromioklaviküler çıkık ön tanısının olduğu, 02.07.2018 tarihinde opere edildiği, eklemin redükte edilip K teli ile fikse edildiği, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı hekim tarafından tıbbi belgeleri incelenerek ve muayenesinin yapılarak karşılaştırmalı omuz eklem hareket açıklıkları, kas gücü kaybı olup olmadığı, var ise EMG tetkiki, başkaca sekel mahiyetinde arızasının bulunup bulunmadığı, tespit edilmiş olan arızaların kaza ile illiyetinin olup olmadığı ve kalıcılık kazanıp kazanmadığı hususlarının değerlendirildiği son durum raporunun alınması gerektiği belirtilmiş, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan muayene sonucu düzenlenen 20.05.2019 tarihli raporda davacının kaza sonucu yaralanması nedeniyle engel oranı bulunmadığı tespit edilmiş, davacının son durumunun değerlendirildiği … Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 17.07.2019 tarihli raporda ise davacının kaza sonucu meydana gelen eklem çıkığının tedavi edildiği, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kalıcı araz bırakmadan iyileştiği belirtilerek maluliyetinin olmadığı, 3 ayda iyileşeceği belirtilmiş, mahkemece rapora göre davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, davacının kaza sonucu maluliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için alınan raporda davacının maluliyetinin Yargıtay tarafından olay ve zorunlu mali sorumluluk sigortası düzenleme tarihinde uygulanması gerektiği belirtilen Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilmiş olmasına, uygulanan yönetmelik hükümlerinde yaralanan kişinin yaptığı iş ve mesleğinin maluliyet oranı belirlenirken dikkat alınacağına ilişkin bir düzenleme bulunmaması nedeniyle davacının polis olması nedeniyle sağ omzunda meydana gelen yaralanmanın yaptığı iş ve mesleğine göre değerlendirilemeyeceğine göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL + 44,40 TL.nın mahsubu ile kalan 8,10 TL. nın davacıya iadesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRE İÇERİSİNDE TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere 28.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.