Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/3004 E. 2022/850 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3004
KARAR NO : 2022/850

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2019
NUMARASI : 2018/432 Esas 2019/627 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartların yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde, araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı ve malul kaldığını, davacı ile ilgili alınan 13/08/2015 tarihli raporda engel oranının %19 olarak, 16/02/2018 tarihli raporda ise engel oranının %30 olarak belirlendiğini, 2015 yılında davalı … aleyhine açılan davada sigorta tarafından yapılan ödeme üzerine davadan feragat edildiğini, feragatten sonra artan maluliyet hasıl olduğundan davalıya yeniden başvuru yapıldığı ancak netice alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 300,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 300,00 TL bakıcı ücreti, 1.090,00 TL tedavi süresince yapılan yol harcamaları, 810,00 TL adli tıp raporu masrafı olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın davalının temerrüt tarihi olan 18/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 48.531,69 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 5.848,83 TL’ye, bakıcı gideri tazminatı talebini 3.604,50 TL’ye yükseltmiş, ulaşım gideri ve adli tıp raporu masrafı yönünden dava dilekçesindeki taleplerini yinelemek suretiyle neticede 59.250,02 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacının evvelce sürekli ve geçici iş göremezlik talebi ile açtığı davadan sulh olunması sebebiyle feragat ettiğini, davacıya ferileri ile birlikte 63.792,88 TL ödeme yapıldığını, ibraname ile davacının tüm hak ve alacaklarından feragat ettiğini, bu nedenlerle kesin hüküm nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi masraflarından sorumlu tutulamayacaklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davanın kısmen kabulü ile 5.848,83 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 48.531,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.604,50 TL bakıcı gideri tazminatı, 455,00 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 58.440,02 TL maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarih olan 28/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalıya ibraname karşılığında 12/02/2016 tarihinde ödeme yapıldığını, davanın 11/06/2018 tarihinde açıldığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacıya ferileri ile birlikte 63.792,88 TL ödeme yapıldığını ve davacının dava konusu kaza nedeniyle her türlü hak ve alacağı yönünden davalı … şirketini ibra ettiğini, açtığı davadan feragat edeceğine dair ibraname imzaladığını, ibranamenin mahiyetinin mahkemece dikkate alınmadığını, davacının açtığı davadan tüm hak ve alacakları ödendiğinden bahisle feragat ettiğini, mahkeme hükmünün kesin hüküm teşkil edeceğini, evvelce açılan davada yapılan sulh görüşmeleri esnasında davacının yönlendirildiği medikal eksper tarafından maluliyetinin %19 olarak tespit edildiğini, mahkemece alınan raporda ise maluliyetin %29 olarak belirlendiğini, bu rapor esas alınarak yapılan hesaplama neticesi davalıya sorumluluk atfedilemeyeceğini, maluliyet tespitinin Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu tarafından tespitinin gerektiğini, hükmedilen bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluklarının bulunmadığını, avans faizi işletilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı şirket nezdinde zorunlu trafik sigortası teminatları ile sigortalı olan aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Somut olayda davacı tarafça, kaza nedeniyle maluliyet tazminatı istemli olarak evvelce Diyarbakır 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/437 sayılı dosyada davalı … şirketi aleyhine dava açıldığı, … Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 13/08/2015 tarihli sağlık kurulu raporunda; sol ayak kemiği kırığı, sol klavikula kırığı, lisfranc kırığına bağlı orta ön ayak deformitesi, T6 vertabrada %25’den fazla yükseklik kaybı, sol omuz fleksiyonu tam tespitlerine yer verilmek sureti ile T6 vertabrada %25’den fazla yükseklik kaybı ve metatars kırığı teşhisleriyle davacının %19 engel oranının tespit edildiği, anılan davanın yargılaması sırasında taraflar arasında ibraname tanzim edildiği, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde davacının %19 maluliyeti esas alınmak suretiyle 12/02/2016 tarihinde 56.000,00 TL davacıya ödeme yaptıklarını beyan ettiği, anılan ödemeye müteakip mahkemeye davacı tarafça ödeme sebebiyle davadan feragat beyanı verildiği ve mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine dair verilen kararın kesinleştiği, davacı tarafından davadan feragat edilmesinden sonra maluliyet oranında artış meydana geldiği iddiası ile eldeki davayı açtığı, bu davada ilk davadaki istemler dışında bakıcı gideri tazminatı, ulaşım gideri istemlerinde de bulunulduğu, mahkemece … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınan 18/02/2019 tarihli raporda; davacının yapılan muayene ve tetkiklerinden, sol ayak kırığından opere edildiği, sol klavikula kırığı, sol ayakta lisfranc kırıklı çıkığı, C5 ve C7 vertebra spinal proçes kırıkları, T8 vertbrada %30 oranında çökme, sol omuz fleksiyonu 150 derece, servikal vertebra lateral fleksiyonlarda hafif kısıtlılık tespitlerine yer verilmek sureti ile sol omuz eklem hareketlerindeki kısıtlılık, sol ayak bileği eklem hareketlerinde kısıtlılık, T8 vertbrada %30 oranında çökme, C5 ve C7 vertebra spinal proçes kırıkları teşhisleriyle, balthazard formülü tatbiki neticesinde davacının %29 engel oranının tespit edildiği; mahkemece dosyanın tevdi edildiği bilirkişi tarafından artan %10 maluliyet oranına göre zarar hesabının yapıldığı, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, eldeki davada haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Yönetmeliğe göre yapılması gerekmektedir.
Davacının artan maluliyete ilişkin talebi bulunması ve bu talebin yanında geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve ulaşım gideri talepleri bulunması karşısında, evveliyatla kaza sonrasında ve daha evvel hükme bağlanan dava sonrasında davacının tedavi gördü ise buna ilişkin tüm tedavi belgelerinin dosyaya kazandırılması, akabinde davacının kaza nedeniyle maluliyet oranında artış olup olmadığı, kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığı, kaza ile illiyetli artış var ise ilk rapordaki maluliyet oranı ile arasındaki farkın nedenlerinin çelişkiye mahal bırakılmamak suretiyle denetime açık şekilde belirlenmesi, keza davacı ancak evvelce açtığı ve feragat ettiği davanın hüküm tarihinden sonra gelişen bir maluliyeti olması haline münhasır sadece bu tarihten sonra gelişen/artan zarar varsa artan maluliyeti oranında zararlarını talep edebileceğinden artışın gerçekleştiği tarihin de yine denetime açık şekilde belirlenmesi, yine TBK’nın 52.maddesi gereğince maluliyet oranının artmasında veya maluliyetin artmasının önlenmesinde davacının üzerine düşen yükümlülük olup olmadığının, alabileceği önlemler olup olmadığının, maluliyet oranının artışında davacıya da izafe edilebilecek bir kusur bulunup bulunmadığının belirlenmesi açısından, celbedilen tedavi evraklarında davacıya önerilen tedavilerin/egzersizlerin bulunup bulunmadığının ve davacı tarafça bunların yerine getirilip getirilmediğinin veya bu tedbirler ve tedaviler yerine getirilse idi dahi aynı şekilde maluliyet durumunda artış olup olmayacağının denetime açık şekilde belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gereklidir.
Bu izahatlara göre, somut olayda mahkemece alınan maluliyet raporunun anılan hususlar yönünden denetime elverişli olmadığı, maluliyetin arttığına dair bir açıklama ve değerlendirme içermediği, artan maluliyet varsa hangi tarihte meydana geldiğine, raporda tespit edilen maluliyet oranının kaza nedeniyle meydana gelip gelmediği, kaza ile illiyet bağı olup olmadığına dair bir belirlemede bulunulmadığı gibi dosyadaki maluliyet raporları arasında da çelişki bulunduğu anlaşılmıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Açıklanan nedenlerle HMK’nun 355. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf sebepleri sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece davacının kaza sonrasında ve daha evvel hükme bağlanan dava sonrasında tedavilerine ilişkin tüm tedavi belgelerinin dosyaya kazandırılması akabinde davacının kaza nedeniyle evvelce açılıp feragat ettiği davadaki hükmün kesinleşmesinden sonrasında maluliyet oranında artış olup olmadığı, kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığı, kaza ile illiyetli artış var ise bu maluliyet artışının hangi tarihte ortaya çıktığı, celp edilen tedavi evraklarında davacıya önerilen tedavilerin/egzersizlerin bulunup bulunmadığı ve davacı tarafça bunların yerine getirilip getirilmediği veya bu tedbirler ve tedaviler yerine getirilse idi dahi aynı şekilde maluliyet durumunda artış olup olmayacağı hususları nazara alınmak suretiyle maluliyet oranının artmasında veya maluliyetin artmasının önlenmesinde davacının üzerine düşen yükümlülük olup olmadığının, alabileceği önlemler olup olmadığının, maluliyet oranının artışında davacıya da izafe edilebilecek bir kusur bulunup bulunmadığı konularında, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden olay tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine uygun, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, dosyada mevcut 13/08/2015 tarihli ve 18/02/2019 tarihli maluliyet raporları arasındaki çelişkiyi giderici yeni bir rapor alınarak sonucuna göre ilk davadan sonra artan maluliyet varsa artan maluliyetin meydana geldiği tarih itibariyle ve artan maluliyet oranında zararı tespite yönelik hesap bilirkişisinden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetli görülmediğinden; yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/09/2019 tarihli 2018/432 Esas 2019/627 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına
2-İstinafa gelen davalı tarafça yatırılmış 3.766,14 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
3- Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından varsa artan kısmın talebi halinde davalıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5- Ankara 16. İcra Dairesi 25/10/2019 Tarih ve 2019/13508 sayılı dosyasına yatırılan 100.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.