Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2997 E. 2022/912 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Tazminat)

KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 22.06.2017 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını, sürekli ve geçici iş göremezliğe maruz kaldığını, davalı sürücü …’nın kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan, 200,00-TL geçici iş göremezlik, 200,00-TL bakıcı giderinin ve 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili, davacının iddia ettiğinin aksine kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın diğer sürücü …’in kırımızı ışıkta geçmesi nedeniyle meydana geldiğini, kaza ile davacı tarafından iddia edilen zararlar arasında illiyet bağının bulunmadığını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … Sigorta A.Ş vekili, davacı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında belirtilen belgeler ile birlikte başvuru yapılmadığını, davacının maluliyetini ispat etmesi gerektiğini ve davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; … Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda sürücü … ‘in %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’nın ise kusursuz olduğunun belirtildiği, kusur raporunun diğer kusur raporları dayanağı belgelere ek olarak kazanın meydana geldiği ışıkların bulunduğu yere ilişkin ışık sinyalizasyon diyagramına dayanarak hazırlandığı, hazırlanan raporun usul ve yasaya uygun olması, denetime elverişli olması nedeniyle kabul edildiği, davalı sürücü …’nın kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece, … raporunda belirtilen kusur oranlarına itirazlarının incelenmediğini, çelişkili hazırlanan rapor gereğince davanın reddine karar verildiğini, … Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporda kaza tespit tutanağına, olay yerini gösteren dosyada renkli suretleri sunulan resimlere, kazaya ilişkin görüntüleri içeren cd’ye ve yine savcılıkça soruşturma dosyasında alınan kusur raporuna ve 09.11.2018 tarihli bilirkişi raporunun tam tersine ve tamamı yok sayılarak aksine düzenlendiğini, dosyadaki birden fazla rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine yönelik talep ve itirazlarının reddedildiğini, aynı kaza ile ilgili önceki birden fazla kusur raporu ve özellikle de davalı sürücü …’nın Savcılıktaki kendi ifadesi ile ikrar ettiği üzere kusur oranlarının yeniden tespiti gerektiğini, önceki tarihli kusur raporlarının tamamınında dosyada mevcut kazaya ilişkin görüntülerin yer aldığı CD ile olay yeri resimleri incelenerek düzenlendiğini, dosyada mevcut resimlerde ve CD’nin incelenmesinde; davalı sürücü …’nın kullandığı … plakalı aracın geliş istikametini gören kayıtta, Adli Tıp Kurumu raporunun aksine davalının aynı istikamete giden diğer tüm araçlardan daha erken hareketlendiği ve sağından yeşil ışıkta geçmekte olan araçları dikkate almadan kendisine kırmızı ışık yanarken hareket ettiği ve fren tedbirine dahi başvurmadığının çok açık bir şekilde görüldüğünü, … tarafından salt… tarafından gönderilen sinyalizasyon sistemine bakılarak ve ışıkların yanma düzeni de yanlış değerlendirilmek suretiyle hazırlanan rapor dikkate alınarak kurulan hükmün hatalı olduğunu, sinyalizasyon sisteminden dahi kazanın meydana geldiği kavşak ortasındaki ışıkların(… … istikametine doğru, kavşak içi depolama) kavşak girişindeki trafik ışıkları ile birlikte çalıştıklarının çok açık olduğunu, davacının yolcu olduğu aracın seyir yönünde kavşak ortasındaki trafik lambasının yeşil yandığının açık açık görülmekte olduğunu, davalı sürücünün kendi beyanı ile de kabul ettiği üzere asli ve tamamen kusurlu olduğunu, davanın reddine dair kararın doğru olmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 06.2017 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını, davalı sürücü …’nın kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle kusurlu olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
Dava konusu olaydan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında … idaresinde bulunan … plakalı araç ile … idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpıştığı olayda iki sürücününde yeşil ışıkta geçtiğini belirttiğinden kusur verilemediği belirtilmiştir.
Mahkemece olaya ilişkin Cumhuriyet Savcılığı dosyası, olay anına ait kamera kayıtları, fotoğraflar getirilmiş, makina mühendisi bilirkişiden alınan 09.11.2018 tarihli raporda davacının yolcu olarak bulunduğu aracın seyir yönüne orta kavşakta yeşil ışık yandığının kayıtlarda görüldüğü, bu ışıkların aracın ilk kavşağa girdiği ışıklar ile birlikte çalıştığını belirterek davalı sürücü …’nın ışıkların yeşile dönmesini beklemeden hareket ettiği ve diğer araca çarptığı olayda %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalıların bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine mahkemece olay yeri kavşaktaki sinyalizasyon sisteminin çalışma düzenine ait şemalar istenerek dosya Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığına gönderilmiş, alınan 30.05.2019 tarihli raporda CD de mevcut kaza anı görüntüsü incelendiğinde kavşak içerisindeki adada kırmızı ışık nedeniyle bekleyen gri renkli bir otomobilin kendisi ile birlikte bekleyen araçlardan hemen önce hareketlenerek kavşağa girdiği anda yolun sağından kavşağa giriş yapan beyaz bir otomobilin sol yan arka kısmından çarptığının görüldüğü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasında alınan 17.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücü …’nın asli kusurlu olduğu, sürücü …’in tali kusurlu olduğunun belirtildiği, kaza anı görüntüsünde görülen kavşak ortasındaki ışık (… … Caddesi … Caddesi istikametinden geliş, kavşak içi depolama) ile … plakalı aracın geliş yönünde kavşak girişinde (… … Caddesi, … Caddesi istikametinden geliş) bulunan trafik ışıkları ile birlikte çalıştıkları belirtilmiş ise de… Ulaşım Dairesi Başkanlığı tarafından gönderilen olay günü, mahaldeki sinyalizasyon çalışma prensibinden her iki trafik lambasının yeşil yanma sürelerinin aynı olmadığının, birlikte çalışmadığının anlaşıldığı, ayrıca kaza anı görüntüsündeki araç hareketlerinden de anlaşılacağı üzere … … Caddesi … Caddesi istikametinden geliş, kavşak içi depolama kısmında yeşil ışık yanmasına rağmen davalı sürücü … ile birlikte kavşak içerisinde (…… kavşak içi depolama kısmında) bekleyen araçların da hareketlenerek seyrini sürdürdüğü dikkate alındığında bu esnada … plaka sayılı otomobilin seyir yönüne kavşak girişine kırmızı yandığının anlaşıldığı, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile olay mahalli kavşağa geldiği esnada kendisine hitaben yanan kırmızı ışığı dikkate almadan mevcut hızıyla kavşağa giriş yaptığı ve davalı idaresindeki otomobilin seyir şeridini kapattığı kazada tam kusurlu olduğu belirlenmiş, mahkemece bilirkişi raporuna göre davalının kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu olay nedeniyle Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/372 Esas – 2019/527 Karar sayılı dosyasında sanık … hakkında taksirle yaralamaya neden olma suçu nedeniyle yapılan yargılamada mahkemece Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre trafik kazasında sanığın kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile beraatine karar verilmiş, karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılması üzerine Ankara BAM 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda 30.03.2021 tarih 2019/4719 Esas – 2021/1252 Karar sayılı kararı ile katılanlar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi gereğince ceza hukuku ile ilişkisinde başlığı altında “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.
Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükmünü içermektedir.
Hukuk hakiminin kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı ancak aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusunda tamamen bağlı olacağı gerek öğreti, gerekse de yargısal uygulamada istikrarla kabul edilmektedir.
Dava konusu olay yönünden hukuk mahkemesi her ne kadar ceza mahkemesi tarafından verilen beraat kararı ile bağlı değil ise de ceza mahkemesi tarafından belirlenen maddi vakıa ile bağlı olduğundan ve ceza mahkemesi tarafından davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kırmızı trafik ışığında geçtiği, davalı sürücünün yeşil ışıkta kavşağa girdiğinin belirlenmiş olması nedeniyle yapılan bu belirleme hukuk hakimini de bağlayacağından dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, ceza yargılaması sırasında davalının yeşil trafik ışığında geçtiğinin kesinleşen karar ile belirlenmiş olmasına, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporundaki belirlemenin dosya kapsamına, kazaya ait kamera kayıtlarına uygun olması sebebiyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL. nın mahsubu ile kalan 36,30-TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere 07.04. 2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.