Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2964 E. 2022/829 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2964 – 2022/829
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2964
KARAR NO : 2022/829

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI : 2018/158 Esas 2019/537 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN : .
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 25/10/2015 tarihinde kavşak noktasında, davalı … sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı aracın, aynı istikamette bisikleti ile seyreden müvekkiline arkadan çarpması neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve davalıların zararlarından sorumlu olduğunu, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan engelli sağlık kurulu raporundan anlaşılacağı üzere %46 oranında engelli teşhisi konulduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL iş gücü kaybı nedeniyle maddi tazminatın ve 500,00 TL tedavi nedeniyle çalışamamaktan kaynaklı gelir kaybına ilişkin tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca 50.000,00 TL manevi tazminatın …’ndan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 02/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin dava değerini 240.447,44 TL olarak belirlemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazadan ziyade tarafların birbirlerine temasından oluşan olay nedeniyle trafik kazasının meydana geldiğini, temas neticesinde davacının düşmesi sonucunda basit şekilde yaralandığını, müvekkilinin kazadan hemen sonra davacıyı hastaneye götürmeye çalıştığını, hastaneye kaldırıldıktan sonra daima yanında olduğunu, hastaneden çıktıktan sonra da elinden geldiğince maddi ve manevi yönden yardımlarını esirgemediğini, kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, maluliyet ile kaza arasındaki illiyet bağının kanıtlanması gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.’ye usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi tebliğinden sonra, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu; meydana gelen kazaya ilişkin ceza dosyasının ve tedavi evraklarının dosyaya kazandırıldığı, delillerin toplandığı, davalı …’nun sevk ve idaresi altındaki otomobil ile seyir halinde iken olay mahallindeki kavşağa geldiğinde sağa manevra yaptığı esnada yolun sağında seyreden davacı … sevk ve idaresindeki bisikletin arka tekerin sol kısmına aracının sağ ön yan kısmı ile çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davacı …’ın kaza nedeniyle yaralandığının anlaşıldığı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda, kazanın meydana gelmesinde davalının %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, raporun kesinleşen ceza dosyasındaki kusur raporu ile de uygun olması nedeniyle yeterli görüldüğü, davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 09/11/2018 tarihli raporunda %41,00 oranında meslekte kazanma gücünden kaybının bulunduğu ve 5 ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığının bildirildiği, raporun denetime açık, yeterli, gerekçeli, objektif, bilimsel verilere haiz ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı … vekilinin davacının dava öncesi almış olduğu … Eğitim ve Araştırma Hastanesi engelli sağlık kurulu raporundaki %46’lik engeli bulunduğuna dair rapor ile bu rapor arasında çelişki bulunduğu ve bu çelişkinin giderilmesi gerektiğine dair itirazının, dava öncesi aldırılan rapor içinde adli tıp uzmanının bulunmadığı bir heyetten aldırılmış olup Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre de hazırlanmamış olması nedeniyle itibar edilmediği, ayrıca mahkemece aldırılan rapordaki oranın daha düşük nitelikte olması nedeniyle davalının lehine olduğunun da dikkate alındığı, aktüerya bilirkişi raporuna göre davacının 240.447,44 TL kalıcı iş göremezlik zararı bulunduğu, davacının SGK’dan alınan geçici iş göremezlik ödemesi ile geçici iş göremezlik zararının bulunmadığının anlaşıldığı, davacının kalıcı iş göremezlik zararını davalılardan talep edebileceği, manevi tazminat açısından ise, 35.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesi ile davacının davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 240.467,44 TL kalıcı iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’nin dava tarihi olan 27/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile, davalı …’nun ise kaza tarihi olan 25/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin geçici iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile, 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş hüküm davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Maluliyet raporunun Adli Tıp 3.İhtisas Kurulundan alınması gerektiğini, … Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporun karar vermeye yeterli ve elverişli olmadığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre alınacak raporun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınması gerektiğini, tespit edilen maluliyet oranının da fahiş olduğunu, Aktüer hesap raporunun da Hazine Müsteşarlığı’nın 05.02.2010 tarih ve 2010/4 sayılı genelgesi uyarınca, Müsteşarlık nezdinde tutulan Aktüer Siciline kayıtlı aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, bu nedenle ehil olmayan bilirkişiden alınan raporun da uygun olmadığını, müvekkilinin sorumluluğu açısından hesaplamanın ZMMS Genel Şartlarına göre yapılması gerektiğini, bu nedenlerle kararın usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek kararın kaldılrılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece davacının geçici iş göremezlik zararı SGK tarafından karşılandığından bahisle reddine, sürekli iş görmezlik tazminatı talebinin ise kabulüne karar verilmiş hüküm davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalı vekili, istinaf dilekçesinde; … Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporun yeterli olmadığını, raporun “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınması gerektiğini ileri sürmüş ise de; cismani zararlar nedeniyle maluliyet oranının tespiti açısından alınacak raporların, Adli Tıp Kurum’ndan alınmasına yönelik yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından maluliyet tespitine ilişkin raporların Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu yanı sıra Üniversitelerin Adli Tıp Anabim Dalı Başkanlıklarından alınabileceği kabul edilmektedir. Bu nedenle istinafı yerinde olmadığı gibi, … Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 09/11/2018 tarihli 3126 sayılı raporun davacının kaza sonrası tedavi evrakları, son durum raporları incelenerek ve muayenesi yapılarak tanzim edildiği ve raporda ” Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı resmi gazetede yayınlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında birlikte değerlendirildiğinde; …’ın 25.10.2015 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (sol asetabulum ve iskium) kırığına bağlı sol kalça ekleminde mevcut hareket kısıtlılığı, alt ekstremitede hipertrofi ve kısalık nedeniyle;
1-Beş (5) ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı (tıbbi şifa süresinin 5 (beş) ay olduğu|,
2-Vücut genel çalışma gücünden % 41 (yüzde kırk bir) oranında kaybettiği kanaatini bildirir rapordur.” denilerek maluliyet durumunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davalı Sigorta şirketi tarafından rapora süresi içerisinde itiraz edilmediği gibi, raporun da davacının yaralanmasına uygun olmasına göre davalının maluliyet raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekili tarafından bilirkişinin aktüer siciline kayıtlı bilirkişiler arasından seçilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; Mahkemecelerce bilirkişi görevlendirilmesi ve belirlenmesinin HMK’nın 266. ve devamı maddelerine göre yapıldığı, bilirkişi listesinde bu alanda uzman olarak kayıtlı bilirkişinin de aktüer siciline kayıtlı olmasına ilişkin zorunluğun bulunmadığı, dosyada tayin edilen bilirkişinin de bu şekilde görevlendirildiği anlaşıldığından bu nedenle rapora istinaf sebepleri yerinde değildir.
Ayrıca; kaza tarihinde, davalı sigorta şirketi KTK’nın 90. Maddesi gereğince sigorta teminatı ile sınırlı olarak davacının gerçek zararından sorumludur. Kaza tarihinde de Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından “gerçek zarar” belirlenmesinde PMF1931 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresinin tespit edilmesi, bilinmeyen dönem hesabında ise “progresif rant yöntemi” uygulanması gerektiği kabul edilmişken, içtihat değişikliğine gidilerek, muhtemel Yaşam süresinin TRH2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenmesi ve hesaplamanın ise “progresif rant yöntemi” uygulanarak tespit edilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da, PMF1931 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresinin tespit edildiği ve hesaplamanın da “progresif rant yöntemi” uygulanarak yapıldığı anlaşılmaktadır. PMF1931 Yaşam Tablosu uygulanarak hesaplama yapılmış olması TRH2010 Yaşam Tablosunda yaşam süresinin daha uzun olması nedeniyle davalı lehine olduğundan, bu nedenle kararın kaldırılması davalı aleyhine olacağından davalı vekilinin rapora yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında davalı aleyhine olabilecek usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalından alınması gereken 16.426,33 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.703,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.722,38 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.