Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/04/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 29.09.2015 tarihinde davalı, sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, davalı … …’ye ait davalı … … idaresinde bulunan araç ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktığını ve takla atarak şarampole devrildiğini, araçta yolcu olarak bulunan …’nin araçtan fırlayarak vefat ettiğini, davacıların müteveffanın çocukları olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı … için 20.000,00 TL manevi, 5.000,00 TL maddi, davacı … için 20.000,00 TL manevi, 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Sigorta A.Ş. maddi tazminattan sorumlu olmak üzere davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebinin davacı … için 15.356,32 TL davacı … için 4.983,39 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, sigortalının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, Adli Tıp Kurumu rapor alınmasını, davacıların zararının ispat edilmesi gerektiğini, asgari ücretin baz alınması gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmasını, davacılar murisinin emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … … davanın reddini istemiştir.
Davalı … … duruşmalara katılamamış, savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı … …’ün KTK’ın 52/1-b, 56/1-a maddeleri uyarınca hızını kullandığı otomobile uygun şekilde ayarlamadığı, viraja girerken de hızını azaltmadığı ve şerit değiştirme kurallarına uymadığı bu şekilde de kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği anlaşılmakla trafik kazasının meydana gelmesinde %40 oranında kusurlu olduğu, yola aniden çıkan köpeğinde %60 oranında kazanın oluşumunda kusurlu olduğu, müteveffa …’nin kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığı, 03.02.2017 tarihli ATK raporu ve 28.03.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda müteveffa …’ye %15 kusur verilmiş ise de, bu oranın verilmesine gerekçe teşkil eden emniyet kemerinin takılı olmaması kazanın oluşumunda etkili bir kusur olmadığı, desteğin kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde emniyet kemeri takmayarak yolculuk yapmasının sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmesi gerektiği, araç içerisinde olup emniyet kemeri takılı olan bir kişinin trafik kazası sonrasında araç dışında olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, desteğin emniyet kemeri takmadığı bu nedenle tazminattan müterafık kusur nedeni ile %20 oranında indirim yapılacağı, sürücü ile davacı arasındaki yakınlık durumuna, taşımanın davacının arzusu ile olduğuna ve bedelsiz olduğu da dikkate alınarak hatır taşımasının mevcut olduğu, %20 oranında indirim yapılması gerektiği, davacı … …’in destek zararı olarak tespit edilen 18.066,26 TL’den %20+%20 indirim yapıldığında zararının 10.839,75 TL olduğu, davacı …’in ise tespit edilen 5.862,81 TL’lik destek zararından yine %20+%20 indirim yapıldığında zararın 3.517,68 TL olduğu, davacıların manevi tazminat davasından feragat ettikleri gerekçesi ile maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … … için 10.839,75 TL ve davacı … için 3.517,68 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat davalarının feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacılara ayrılan destek payının oranı başka destek olunacak kişiler olup olmamasına göre, müteveffanın anne-babasının hayatta olması gibi, değişeceğinden mahkeme tarafından gerekli araştırmalar yapılmadan karar verildiğini, davalı şirketin sorumluluğunun ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı … plakalı araç sürücüsü … …’ün % 25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuruna ek olarak dava konusu kazanın meydana gelmesinde %60 oranında kusuru bulunan köpeğin kusurundan da sorumlu olması yasaya ve yerleşik Yargıtay İçtihatları’na aykırı olduğunu, mahkemece her ne kadar Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15.05.2017 tarih 2016/12447 Esas, 2017/5463 Karar ve yine aynı dairesinin 26/01/2016 tarihli 2015/10700 Esas, 2016/901 Karar sayılı içtihatlarını referans alarak yola çıkarak kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olan köpeğin kusurundan da davalı şirketi sorumlu tutmuşsa da bunun hatalı olduğunu,
Türk Borçlar Kanununun 61. ve 62. maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluk kavramını birden fazla zarar verene karşı zarar görenin durumunu güçlendirmek ve zararın giderilmesinde kolaylık sağlamak amacıyla ortaya çıkarıldığını, kazanın meydana gelmesinde asli etken olan köpekten ise mevzuatımıza göre hak ehliyetine sahip olmadığından borçlu olarak söz edilemeyeceğini, dolayısıyla sonuç olarak müteselsil borçluluktan da söz edilemeyeceğini, davalının yalnızca sigortalı araç sürücüsünün kusurundan sorumlu tutulabileceğini, davalı şirketin rücu edemeyeceği bir borcun tamamından sorum tutulmasının kanunun ve müteselsil sorumluluk ilkesinin ruhuna aykırı olduğunu, aksi takdirde hesaplanan tazminattan dava konusu kazanın meydana gelmesinde asli kusurun köpeğe ait olması nedeniyle dürüstlük kuralı ve tazminatın belirlenmesi başlıklı TBK m. 51 gereğince indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın süreklilik arz eden gelirinin somut deliller ile kesin ve net şekilde ispatlanamadığını, müteveffanın makyaj ve kalıcı kaş uzmanı olduğunun iddia edildiğini, TÜİK kazanç sorgulama ekranından alınan “kalıcı makyaj kelimesi ile yapılan” aramada kişisel hizmet veren elemanlar alt ana grubunda 2014 yılı kasım ayında brüt 1.502,00-TL ücret ile çalıştığı, bu ücretin de aynı tarihteki asgari ücretin 1,32 katı üzerinden hesaplama yapıldığını, desteğin SGK kaydı bulunmadığını, asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği hususunda da başkaca geçerli hiçbir delil sunulmadığını, bu durumda Yargıtay görüşüne göre asgari ücretin üzerinde gelir esas alınarak hesaplama yapılması hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalıların zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olduğu aracın neden olduğu tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteğinin vefat ettiğini belirterek müteveffanın çocukları olan davacılar için destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep etmiş, mahkemece belirlenen tazminattan %20 oranında hatır taşıması, %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak davacı … … için 10.839,75 TL ve davacı … için 3.517,68 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline, manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalının davacı …’e ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli … Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2019 yılı için Maliye Bakanlığınca istinaf kesinlik sınırı 4.400,00 TL olarak belirlenmiştir.
Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 4.400,00 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.(HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 4.400,00 TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.(HMK 341/3) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 4.400,00TL’yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece davacı … için 3.517,68 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar karar verilmiştir. Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle davacı sayısı kadar dava olduğu kabul edilerek her davacı için hükmedilen tazminat miktarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden davacı … için hükmedilen alacak miktarı kesin olup kesin olan bu karara karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulamaz.
Davalı vekilinin davacı … …’e yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin davacı … için hükmedilen tazminata yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin davacı … …’e yönelik İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 740,41 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 245,19 TL. nın mahsubu ile kalan 495,22 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.dan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
4- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 21.04. 2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.