Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/292 E. 2021/948 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/292 – 2021/948
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/292
KARAR NO : 2021/948

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2018
NUMARASI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 20/05/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/06/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 07.01.2012 tarihinde davalı şirketin trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olan davacının, meydana gelen tek taraflı kazada yaralandığını ileri sürerek 900,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı 3.000,00 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı ve 100,00 TL bakıcı gideri tazminatını temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25.09.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile geçici iş gücü kaybı tazminatını 11.866,44 TL, sürekli iş gücü kaybı tazminatını 101.391,41 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, sigorta şirketinin araç sürücüsünün kusur oranında, gerçek zarar kadar sorumlu tutulabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 11.866,44 TL geçici iş gücü kaybı, 101.391,44 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı olmak üzere toplam 113.257,85 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, 100,00 TL bakıcı gideri tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Tarafların kusur durumunun belirlenmesi için söz konusu dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ve Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişiye gönderilmesi gerekirken, hatalı bir şekilde sadece soruşturma dosyası dikkate alınarak %100 kusur oranı belirlendiğini, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu marifetiyle Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği doğrultusunda tespit ettirilmesi gerektiğini, davalının tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş göremezlik zararlarından ve sair tedavi giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını,tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, genel şartlarda yer alan hüküm ve şartların tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, 24.09.2018 tarihli hesap bilirkişi raporunda SGK tarafından davacıya yapılan 07.01.2012-13.03.2012 tarihleri arasında 1.417,08-TL ödeme yapıldığının belirtildiğini, belirtilen meblağın dönem zararından indirildiğini,ancak öncelikle yapılan ödemenin güncellenmesiyle güncellenen tutarın dönem zararından indirilmesi gerektiğini, sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı için şirket aleyhine yasal faize hükmedilemeyeceğini belirterek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava; trafik kazası nedeniyle cismani zarardan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu olayda, kaza tespit tutanağı uyarınca sürücü ……. ……….’ın idaresindeki aracıyla seyir halinde iken almış olduğu alkolün etkisi ile aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırıma çıktığı ve 17 metre savrularak ters dönmesiyle sürücünün kusuru ile kazanın meydana geldiği, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kazaya ilişkin yürütülen soruşturmada sürücünün tam kusuru ile meydana gelen kazada şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiği, kaza sırasında araçta yolcu olan davacının, kaza neticesi HÜTF Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 05.04.2018 tarihli rapor uyarınca, 18 ay geçici işgöremez halde kaldığı, % 13,2 oranında sürekli işgücü kaybına uğradığı, kaza yapan aracın davalı sigorta şirketi tarafından 23.03.2011 tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, davacıya kaza nedeniyle SGK tarafından kaza sonrası 1417,08 TL geçici işgöremezlik ödemesi yapıldığı,24/09/2018 tarihli aktüer bilirkişi raporu uyarınca kaza nedeniyle davacının 11.866,44 TL geçici, 101.391,44 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı talep edebileceğinin belirlendiği, davacının araçta yolcu olması nedeniyle kusurundan söze dilemeyeceği, 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilmesi, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmadığı, (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.), hükme esas alınan raporların yöntemine ve usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olması,hatır taşıması indiriminin yasal süresi içinde davalı tarafça ileri sürülmediğinin anlaşılması, SGK tarafından davacıya yapılan ödemenin bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada dönem zararından indirilmesinde ve, davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmaması nedeniyle hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalıdan alınması gereken 7.736,64 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından başvuru sırasında peşin alınan 1.970,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.765,74 TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere 20.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.