Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/291 E. 2021/1056 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2017
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )

KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/06/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, davacının içinde bulunduğu ve davalı … Şirketi’ne ZMMS poliçesi ile sigortalı araçla, davalı … … A.Ş.’ne sigortalı ve davalı …’un sevk ve idaresindeki aracın çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, davacının ağır şekilde yaralanarak maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında maddi tazminat talebinden ödeme yapılması sebebiyle feragat etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, kazada davalının alkollü olması dışında kural ihlalinin olmadığını, davacının içinde bulunduğu araç sürücüsünün de alkollü ve yüksek hızda seyir sebebiyle kusurlu olduğunu, davacının kolundaki kırıkların kaza ile illiyetinin bulunmadığını, davacının ceza mahkemesinde şikayetçi olmadığından tazminat talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; maddi tazminat yönünden açılan davanın feragat nedeni ile reddine, manevi tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının yaşı, vücudunun görünen yerlerinde kalan sabit izler, bu izlerin doğurduğu ruhsal sorunlar nazara alındığında hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, kazayı yapan her iki araç sürücüsünün de alkollü olup, davacının içinde bulunduğu araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek yolculuk yapma iradesi ortaya koymakla yüksek riski göze aldığından manevi tazminat isteminin hakkaniyetle bağdaşır yönünün bulunmadığını, manevi tazminat dayanaklarından birisi olarak gerekçe gösterilen davacının kolunda kırık olduğuna dair belirlemenin dayanak gösterileceği bir belge olmadığını, kırığın kaza sebebiyle olduğuna dair bir belirleme bulunmadığını, davacının ceza mahkemesinde şikayetçi olmadığından tazminat talep edemeyeceğini, hükmedilen manevi tazminatın yüksek olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanma nedeniyle iş gücü kaybından kaynaklı maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Mahkemece, kazada davacının içinde bulunduğu araç sürücüsünün 0,55 promil, davalı araç sürücüsünün 2,12 promil alkollü oldukları, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %75, diğer araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği, davacının kazadan sonra ameliyat olup, skarları olduğu, %2,1 iş gücü kaybına uğradığı, kazanın meydana geliş biçimi, 22 yaşındaki davacının araç içinde yolcu olarak bulunması, davalı araç sürücüsünün asli kusurlu ve yüksek oranda alkollü olması, davacının ameliyat geçirerek sürekli iş gücü kaybına uğrayacak şekilde yaralanmış olması dikkate alınarak 8.000,00 TL manevi tazminatın uygun görüldüğü gerekçesi ile yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 19/01/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle 19/01/2015 tarihinde açılan davada zamanaşımı süresi herhalükarda dolmamış olmakla birlikte somut olayda yaralanma ile sonuçlanan trafik kazasında zararlandırıcı işleme neden olan fiilin cezayı gerektiren bir eylem olması karşısında 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi gereğince ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerekmesi ve mahkemece ceza zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmamış olması gerekçesi ile zamanaşımı definin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına; kazada davacının içinde bulunduğu araç sürücüsünün 0,55 promil, davalı araç sürücüsünün 2,12 promil alkollü oldukları hususunun hükmün gerekçesinde nazara alınmış olmasına ve kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %75, diğer araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğuna dair hükme esas kabul edilen kusur raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu, oluşa uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmasına; dosya kapsamında yer alan …’nin 19/01/2013 tarihli genel adli muayene raporunda davacının sol kolunda kırık hattına dair belirleme yapılmış olmasına ve mahkemece davacının maluliyet oranın tespitine dair alınan 07/10/2016 tarihli raporda kazanın kırık yaralanmalarına neden olduğunun değerlendirildiğinin anlaşılmasına; 5237 sayılı TCK 73.maddesi 7.bendi gereğince suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olması halinde hukuk mahkemesinde de dava açamaması için, şikayetten vazgeçme beyanının kamu davası açıldıktan sonra hakim huzurunda yapılması ve vazgeçenin şikayetten vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış olması koşullarının bir arada bulunması halinin somut olayda gerçekleşmemiş olmasına; mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmeyen, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşıyan manevi tazminatın tutarını takdirde 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde gösterilen özel hal ve şartların karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde gösterilmiş olmasına, somut olayda trafik kazası sonucu davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, 4 ayda iyileşebilecek derecede ve %2,1 oranında sürekli malul kalacak biçimde yaralanan davacıda meydana gelen zarar, davalının asli kusurlu oluşu, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alınarak hükmedilen manevi tazminat tutarının, somut olay ile bağdaşan, 6098 sayılı TBK’nun 56. (BK’nun 47.) maddesi hükmüne, hak ve nesafet kurallarına ve adalete uygun bulunmasına göre davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3- İstinaf başvurusu nedeniyle davacıdan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak, Hazineye irat kaydına,
4- İstinaf başvurusu nedeniyle davalıdan alınması gereken 546,48 TL nısbi istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 136,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 409,86 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak, Hazineye irat kaydına,
5- HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6- Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Karar tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK ‘nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.